Yazının neye hizmet ettiğinin önemini kavra
İyi bir yazarın, hayatın pek çok noktasından beslendiğini söylemem yanlış olmaz. Bu beslenme işinin en önemli sorusu “Nasıl olmalı?”dır. Yaşamlarımızda pek çok aksaklık mevcut. Ancak bu aksaklıklarla uğraşırken yaptığımız en büyük hata, bu aksaklıkları giderme noktasında bir şey sunamıyor oluşumuzdur. Aksaklıklarla ve sorunlarla yaşamaya o kadar alışmışız ki, artık her biri gözlerimizde aşılamayacak birer dağa dönüşmüştür.
Gelmiş geçmiş en köklü ve çok okunan yazarların eserlerini incelediğimizde; toplumun kanayan yaralarına parmak bastıklarını görmemiz sürpriz olmaz. Bununla beraber işaret edilen sorunun en ince ayrıntılarına indiklerinden, yazıları çözüm için de bir nevi yol gösterici bir hale evirilir. Yazarın hayatla ve insanların ortaya koyduğu sistemle ilgili ortaya koydukları bu tablo, okuyucuları düşünmeye ve “Nasıl olmalı?” sorusuna itecektir. İşte belki de toplumun aksaklıklarını onarma, yaşamın kötü yanlarını giderme cesaretini yazarın o eseri sayesinde edinebileceğiz. Bu açıdan, yazarın salt okunma amacıyla değil; bir misyon dahilinde yazmasının önemini vurgulamam gerekiyor. Evet, güzel şeyler var bu hayatta. Ancak ne yazık ki çok kötü şeyler de var. Bu kötü yanı görmezden gelen bir yazar, çağın ötesinde bir okuyucu kitlesine sahip olamaz. Bu tip yazarlar, sadece günübirlik tüketilen ürünler vermekten öteye geçemez. Eğer yazmaktaki amacınız popüler bir çerez olmaksa, bunu çok basit bir şekilde gerçekleştirebilirsiniz. Ancak bunun tam tersi bir yönelim içindeyseniz, büyük bir emek harcamak zorunda olduğunuzu bilmeniz gerekiyor.
İyi bir yazar, “Nasıl olmalı?” sorusunu eserinin en başında sormuş, ona kendince bir yöntem koyup aksaklığı enine boyuna irdelemiş olmalıdır. Bunu tam anlamıyla becerebilirse, okuyucuda açacağı zihin kapılarını da çok önceden kestirebilir. Bu konuyla ilgili olarak; “Toplumda yaşanan kadın erkek eşitsizliği”ni eserinin ana teması yapan bir yazar, bir ya da birkaç kadın üzerinden anlatacağı hikâyede yaşanmış ya da yaşanması muhtemel örnekleri eserinin içinde yer vermelidir. Eşitsizliği; yani sorunu, zihinlerimizde canlandırabilmeli ve bu sorunun çözümü için okuyucuda bir harekete geçme isteği uyandırmalıdır. Eğer yazar bunu başarabiliyorsa, eserinin hedeflediği noktaya ulaşması diğer unsurların (yazım ve imla kuralları, yazı metotları, bütünlük gibi…) başarısına bağlıdır. Diğer unsurları da eksiksiz bir şekilde ortaya koyabilen yazar, ürettiği eserini gönül rahatlığıyla okuyucuya sunabilir.
Beşinci Ders: Yazının neye hizmet ettiğinin önemini kavra! Hayata dair bir şeyler değiştirebilme şansın var. Bunun için çaba sarf etmekten çekinme!
Yazarın (KorsanKalem) diğer yazılarına da göz atabilirsiniz.
İnstagram hesabımızı da takip edebilirsiniz.
Yazının neye hizmet ettiğinin önemini kavra
Mantıklı bir tez, yüreğine sağlık abicim.