Sevgili Derin
  1. Anasayfa
  2. Mektup
Trendlerdeki Yazı

Sevgili Derin

Hayat upuzun geri dönüşü olmayan ve daima ileriye akan bir yol. Yolun geriye doğru akmaması seni korkutmasın, bu doğuştan ileriye gidecek bir cesarete sahip olduğunu gösterir.

0

Sevgili Derin, bu mektup hayat yolcuğu sırrını kendi çapında çözen, hayatla şahsına münhasır bir şekilde dost olmaya çalışan, masallara inanan, ruhu kitaplara ait olan teyzenin sana küçük bir hatırası. Yolunda yer alan sokak lambalarının en az birini aydınlatmam dileğiyle…

Sevgili kızım, ben bir kız çocuğu iken yolumun aydınlatılmasına çok ihtiyacım vardı. Işığın dahi nasıl yandığını kavrayamıyor, çıkmaz bir yolda oturuyor gibi hissediyordum. Yürüdüğüm yolun sokak lambalarına ışıkları annen taktı, yolumu aydınlattı. Annen bana ışık oldu. Şimdi ben de ışık olan bir kız çocuğunun hayatta daha az yorulması için ışık olacağım.

Dünyadaki ilk gününü hatırlıyorum Derin. Sahiden en uzun gündüzü yaşatan günde bize en uzun gün ışığını yaşattın. Gök gürültülü sağanak yağışın ardından, hastanenin yağmur damlalı penceresinden süzülen gün ışıkları gözümü kamaştırmaya başlamıştı. Saat 6.28… Derin dünyaya değdi. Dünya artık Derin’le dönüyor. En parlak gün ışığı güneşten ayrılıp dünyada bağımsızlığını ilan ederek parlamaya ve göz kamaştırmaya başladı.

Sevgili Derin, hayat upuzun geri dönüşü olmayan ve daima ileriye akan bir yol. Yolun geriye doğru akmaması seni korkutmasın, bu doğuştan ileriye gidecek bir cesarete sahip olduğunu gösterir. Bu yolda cam kırıkları, büyük ulu ağaçlar, rengarenk çiçekler, gözünden yağan yağmurlar, gülüşünden süzülen gün ışıkları, bazen şiddetli kar fırtınaları, hiç sabah olmayacakmış gibi gelen karanlıklar ve daha nice duygu değişimleri olacak. Yürüdüğün yolu hep farklı gözle görecek, hep farklı şekilde yorumlayacaksın. Yolun bir kısmında sana eşlik etmek isteyen insanlar olacak, yol onlarla güzelleşecek veya onlarla çıkmaza girecek. Vazgeçip yolun bir kısmında yalnız olmak isteyeceksin, bir kısmında yürüyeceksin, bir kısmında koşar adım gideceksin. Bazen en güzel şarkıyla dans edeceksin, bazen yerinde sayacaksın. Kendi yolunda duygularını istediğin gibi yaşayarak kendine bir hayat çizeceksin. Boş bir tuvale dilediğin renkleri  çarpacaksın. İstediğin boyalarla istediğin bir resim yaratacaksın. Resmin bazen kötü olacak, bazen boyaları birbirine karıştırıp doğru rengi bulamayacaksın ama bazen de şaheserler yaratacaksın.

Bu yolculukta her an yeni şeyler öğreneceksin. Bir şeyler öğrenmediğin gün telaşlan kızım. Hayat öğrenerek ilerleyebileceğin bir yol. Yolun yürüdükçe, ilerledikçe güzelleşeceğini ve bu yolun insana bıkkınlık verecek kadar uzun olmadığını bilmeni isterim kızım.

Her anına kahkahanı, huzurunu ve sevgini sığdır. Bundan milyonlarca yıl önce hiçbir şey bulunmamışken  sevgi vardı. Sev… Gönlünün alabildiğince sev. Sevgi mübalağa sanatıdır. Sanata yakışır davran. Unutma, bir insanı sevmekle başlayacak her şey ve her şeye rağmen dünyayı güzellik kurtaracak! Sait Faik okumanı öneririm. Okuyacak çok şey önereceğim sana. Çünkü okumadan hayal kuramazsın, çünkü okumadan göremezsin asıl görmen gerekeni.

Sanatın bir dalıyla mutlaka ilgilen. Tiyatroya git, hatta sahneye çık ve kendi benliğini askıya asar gibi başka bir dünyada başka biri ol. Büyülü dünyaya gir. Mutlaka bir enstrüman çalmayı öğren. Günlük tut, her gününü kalbinden geçen cümlelerle anlat. Bolca kitap oku. Şairlerimizi bil, şiirlerde kaybol. Tarih oku. Geçmişi bil. Yeşilçam filmleri izle. O filmlerde ailenin, dostluğun, sevginin en masum, en temiz halini bulacaksın. Sahiden iyi insanın nasıl olduğunu göreceksin. Her tarzdan müzik dinle, şarkı söyle, dil öğren.  Hayatın şifresi, öğrenmek kızım. Her gün bir önceki günden daha çok biliyor ol. Öğrendikçe benliğin başkalaşacak ve dünyanın değişimini anlayarak, hissederek yola devam edeceksin.

Sevgili Derin, güçlü olman lazım. Eğer böyle her şeyi sevip, nezaketle dünyada var olacaksan güçlü olman lazım. Güçlü ol! Kibarlığından, samimiyetinden, asaletinden ödün verme. Hayata hep yeniden başlayacak cesaretin olsun. Her düştüğünde yerden bir çiçek alıp ilerlemeye devam et. Durma Derin ve sessizce hiçbir şeyi kabullenme. Gerekirse yeri yerinden oynat öyle kabullen. Büyük babaannen “İnsan yeri geldiğinde gülden narin, yeri geldiğinde taştan sert olur,” derdi. Büyük babaannene kulak ver.

Sevgili Derin, hata yapmaktan korkma. Hayat deneme yanılma metoduyla ilerleyebileceğin bir yol. Bir Şaman inanışına göre ders, öğrenene kadar devam eder. Hatalarından dersler çıkar, onları anla ve aynı hataya düşme, dersi iyi öğren kızım.

Her şeyden önce aile gelir bu hayatta bunu sakın unutma. Para kazanılır. Okuyup bir mesleğin olursa ve içinde çalışma azmin; o para elbet kazanılır. Ama aile kazanılmaz. Aile şanstır.

Kendini hayat koşuşturmacasında unutma, gökyüzüne bakmayı ihmal etme, yeteneklerini kullanmayı erteleme, inandığın hayallerinin peşinden koş. Etrafın ne dediğine aldırmadan değerlerine, inandıklarına sahip çık. Yapmak istemediğin hiçbir şeyi yapma. Çünkü “Dünyanın en zor hissi, kendini ait hissetmediğin bir yerde bulunma zorunluluğudur.” (Dostoyevski okumanı öneririm.) İstemediğin bir yerde bulunarak ruhuna ihanet etme. Duygularını gizleme,  hevesini kırmalarına izin verme. O güzel kalbin bir şeye heveslendiyse dolu dolu yaşa. İstemediğin bir duyguya bürünme, duygularını azaltma, kızgınsan kız, sonraya saklama. Sonraya saklarsan içinde birikir kızım ve insanın içinin dolması ruhunun enerjisini azaltır, seni ağırlaştırır. Kendi yükünü artırma.

Ye, iç, gez, çok yer gez, her şehrin müzesini gez, ülkeler gör sayısızca, gençliğin tadını çıkar. Eğlen kızım. Suyunu çıkarana kadar, abartana kadar eğlen. Çünkü hayat bir anlıktır ve şimdiden başka zaman yoktur. Ruhunun bir tarafı hep çocuk kalsın. Küçük bir sır, hayatın boyunca büyük olacaksın ancak çok kısa bir süre çocuk kalacaksın. Çocukluğu uzat. Uzatabildiğin kadar uzat. Hayatla oyunumu böyle kurmuştum. Geriye dönüp bakınca oyunu iyi kurduğumu, iyi ki kurduğumu görüyorum.

İnsanlardan bir şey bekleme güzel kızım. Evet zor, çünkü insan bekler, çünkü insan ister. İnsan beklemek ve istemek üzerine programlanmış bir tür. Şunu unutma bir insan bir şey yapmak isterse yapar, senin beklentin olsa da olmasa da yapar. Bazı durumların ve olayların yönetimi senin elinde olmuyor. Shakespeare, “Beklenti daima yaralar,” der. (Shakespeare olağanüstü bir yazar. Sonelerini mutlaka okumalısın.) Kendini yaralama. Ben de çok şey bekledim Derin, çok şey istedim. Sonra kendime bir hayal dünyası yarattım, yazmaya başladım ve yaşanmayan hayattan intikam aldım.

Hayatta yaptığın şeylerin arkasında dur. Sonucu iyi de olsa kötü de olsa arkasında dur. Arkasında durmayacağın şeyler yapma. Özür dilemeyi bil. Sevgili Derin, aile mevzu bahis ise haklılığın önemli olmadığını fark et. Hayatın kavga etmekten çok daha ileride olduğunu gör. Seni seven, sana değer veren insanları üzme.

Korkma… Yeni bir şeye başlamaktan, alışkanlıkları değiştirmekten, gitmekten, kalmaktan, vazgeçmekten korkma. Her yenilgide yeniden doğ. Sen her neredeysen, olduğun yeri bir masal dünyasına, bir hayal rüyasına çevir.

Kibirli olma. Gauss’un yanında bir hiç olduğumuzu unutma. Oğuz Atay hep böyle derdi. Oğuz Atay’ı bil kızım. Oğuz Atay, yazma mevzuunda yolumu aydınlatan bir yazardı. Onu oku, onu anla.

Hayatla mücadeleye girme, onunla eğlenceli bir oyun kur ve dost ol. Gerçekleşmeyen hayallerinin hep bir sebebi vardır. O yüzden bolca hayal kur. Bir hayalin olmazsa diğeri olur. Umutsuz bir çaresizliğe düşme. Her şeyin sonunda olması gereken ne ise o olur. Dünya sana senin hayal edemeyeceğin sürprizleri yaşatmakta ustadır. Kendine güven, hayallerine güven, inandıklarına güven ve çabala.

Güvenilir ol ama güvenmek için acele etme. Sen huzurlu bir hayatta şüphe duymadan yaşamayı hak ediyorsun. Rahatını bozacak insanları alma çiçekli hayatına.

Gözyaşlarınla yüzünü sulama Derin. Dert ettiğimiz çoğu şeyi benliğimizin abarttığını görmeye çalış. Hayata gülen gözlerle bak, yoluna iyi insanlar çıksın, hissin kuvvetli olsun, yanlış bir şey gördüğünde ya müdahale et ya da git. Ama asla kalma. İçin bir konuda rahat etmiyorsa, “İçimin bir bildiği var,” de ve ona kulak ver. Her zaman temkinli ol, kadın olmak yaşadığımız coğrafyada ne yazık ki çok zor.

Benliğine uymayan kurallara karşı çık, insanların sana bir şey dayatmasına izin verme. Hayatı kendi kalbinin ve aklının bildiği şekilde yaşa. Bir başkasının istediği şekilde değil. Burada aile üyelerinden bahsetmiyorum. Aile üyelerine her zaman kulak ver, bizi dinle ve anla. Bizim kalbimize ve aklımıza bak sonra kendi mantığından geçir. Bizim tek amacımız senin yolunu aydınlatmak, unutma.

Sevgili Derin, hayat yolculuğunda yer alan sokak lambalarının umarım en azından birini aydınlatabilirim. Uzun hayat yolculuğunda yolunun pamuklardan geçmesi dileğiyle.

Sevgiyle…

Sevgili Derin

Yazarın (Simay Kurtoğlu) diğer yazılarını da okuyabilirsiniz.

Korsan Edebiyat’ı instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.

Haftalık bültenimize ücretsiz abone olup gelişmelerden haberdar olabilirsiniz.

Sait Faik zamanında; "yazmasam deli olacaktım” demiş. Ben de o vesileyle yazıyorum. Yazmak benim ben olmamı sağlayan bir unsur.

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir