1. Anasayfa
  2. Öykü

Dün geçti, yarın bir gizem, elimizde sadece bugün var.

Yazan: Aybukerdem


0

Dün geçti, yarın bir gizem, elimizde sadece bugün var

Hayatını tamamen değiştirecek o büyük kararı bugün almıştı. Doğduğundan beri birçok rolü olmuştu. Annesinin oğlu, kardeşinin abisi, öğretmeninin öğrencisi, patronunun işçisi, yeğeninin dayısı ve karısının kocası… Tüm bu rollerin içinde gerçek olan hangisiydi? Hangi rol onu tanımlıyordu? Gerçekte kimdi? Sorularına cevap ararken bugün itibari ile artık bir eş olmadığını fark etti. Hayatının geri kalanını paylaşmaya söz verdiği, birlikte yaşlanmak istediği, çok sevdiği karısından ayrılmıştı. Oysa ne hayaller kurulmuş ne umutlar beslenmişti. Şimdi ise bir avukatın bürosunda oturmuş, o çok sevdiği kadından sonsuza dek ayrılma planları yapıyordu. Belki de ona zarar vermeye çalışıyordu. Nasıl bu noktaya gelmişlerdi? Ne olmuştu? Odanın camından şehrin trafiğini izlerken bir yandan da düşünüyordu? Belki de bir şans daha vermeliydi. Arka planda avukatın sesini duyuyor ama dinlemiyordu. Zeynep ile mutlu oldukları, birbirlerini sevdikleri, hayaller kurdukları günleri düşünüyordu. Arabaların korna sesleri avukatın sesine karışırken odadaki gürültünün yanında, kafasının içindeki gürültü de giderek artıyordu. Sesler artık dayanılmaz bir hale geldiğinde avukata baktı, hâlâ konuşuyordu, Zeynep yokmuş gibi, hayatında hiç olmamış gibi konuşuyordu…

Nefes almadan konuşan adama “Ne zaman?” diye sordu. Avukat ezberlenmiş sözlerine devam ederken birden durdu. Ne demek istediğini anlamadığı belliydi. Tekrar “Ne zaman boşanacağım?” dedi. Bu kararı verdiğinden beri ilk defa o kelimeyi kullanmıştı. Avukat tekrar konuşmaya başladığında aynı şeyleri söylemeye devam etti. Tüm bu boşanma süreci, hayal kırıklıkları, kavgalar onu çok yormuştu. Çok yorgundu, dinlenmeye, her şeyi unutarak yeni bir hayata başlamaya ihtiyacı vardı.

Bürodan ayrıldı, arabasına gitti ve koltuğa oturup gözlerini kapattı. Yaşadığı her şeyi unutmak istiyordu. Çevresine unuttuğunu söylüyordu ama gerçek çok farklıydı. Zeynep gittikten sonra kendisini ikna etmek için birlikte yaşadıkları evin kira sözleşmesini iptal etmiş, eşyaları satmıştı. Eşyalarla birlikte yaşanılan her şeyin de silineceğini düşünmüştü ama anıları hâlâ oradaydı. Nerede olduğunun bir önemi yoktu. Nereye giderse gitsin düşüncelerinden çıkmıyordu. Kendisini başarısız hissediyordu ve bu duygu ile baş edemiyordu. Zeynep neden mutlu olmamıştı? Bu sorunun cevabını hâlâ bulamamıştı.

Avukat “karını aldattın mı? Ona şiddet uyguladın mı?” diye sormuştu. Eğer yaptıysa suçlu sayılırdı, bu durumda farklı bir savunma yapmaları gerekirdi. “Hayır” demişti tüm dürüstlüğüyle, yapmamıştı, ona zarar verecek, üzecek hiçbir şey yapmamıştı. Ama karısını mutlu da edememişti. Buda onu suçlu yapar mıydı?

Gözlerini açtı, artık durmalıydı. Kendine ait bir gece istiyordu. Hiçbir şey düşünmeden, sadece ona ait olacak bir gece… Cebinden telefonunu çıkardı. En yakın arkadaşına mesaj attı. Eve gidecek, üstünü değiştirecek, anacığının gönlünü alacak ve arkadaşı ile buluşacaktı. Arabayı eve sürdü. Ayrılığın ardından ailesinin yanına geri dönmüştü. Annesi son zamanlarda çok fazla içki içmesinden şikâyetçiydi. Haklı olduğunu biliyordu ama kafasının içindeki sesleri ancak içerek susturabiliyordu.

Gece dışarı çıkacağını söylediğinde tahmin ettiği gibi annesi uzun nasihatlerine başladı. Ama bu, onun gecesiydi. Gönlünce eğlenecek, hiçbir şeyi ya da kimseyi düşünmeyecekti. Hem gönlünü almak hem de bir an önce evden çıkmak için annesinin elini öpüp yanağından makas aldı. Hazırlanarak evden çıktı. Gençti, önünde uzun bir hayat vardı, artık kendisini üzmeyecek hayatını yaşayacaktı.

Mert ile her zaman gittikleri sahile gittiler. Kendisine verdiği sözü tutacak artık düşünmeyecekti. Deniz kenarına arabalarını park ettiler. Mangallarını yakıp bir yandan etlerini pişirirlerken bir yandan da içkilerini içiyorlardı. Geçmişten, şimdiden, gelecekten bahsettiler. Bazı geceler arkadaşının taksisine çıkar, tüm gece çalışırdı. Her zaman fazla para gerekirdi. Zeynep mutlu olsun diye her istediğini almaya başlamış ve sonunda borçları biriktiği için ek iş yapmak zorunda kalmıştı. Borçlarını kapattıktan sonra sadece işini yapacak ve hayatını yaşayacaktı. Artık üzülmeyecekti, daha çok gençti, önünde uzun bir hayat vardı. Hayatını yaşayacak, tekrar sevecek, mutlu olmak için ne gerekirse yapacaktı.

Gecenin ilerleyen saatlerinde eşyalarını toplayıp eve gitmek için arabaya bindiler. Çok içmişlerdi, ne kadar içtiğini bilmiyordu. Mert’i evine bıraktıktan sonra yola devam etti. Yolda çok fazla araba yoktu, gece yarısını çoktan geçmişti. Yolun boş olması hoşuna gitti, biraz daha gaza bastı, hız tüm dertlerinin ilacıymış gibi gittikçe daha da hızlanıyordu. Hızlandıkça arabanın kontrolünü kaybediyordu. Tekerleğin kaldırıma çarptığını hissetti. Çarpmanın şiddetiyle arabanın sarsıldığını ve takla atmaya başladığını fark etti.

Havada savrulurken çok genç olduğunu, yaşamak istediğini düşündü; önünde uzun bir hayat vardı değil mi? Düşüncelerinin arasında arabanın sarsıldığını ve büyük bir şiddetle durduğunu fark etti. Hareket edemiyordu, zor nefes alıyordu. Gece boyu annesinin aramaları aklına geldi, arabayı kullanmamasını, taksiye binmesini söylemişti. Neden dinlememişti ki? Anacığı çok üzülecekti, keşke ona üzülmemesini söyleyebilseydi. Etrafındaki sesler artıyordu, bir direğe çarptığını söylüyorlar, arabanın kapısını açmaya çalışıyorlardı. Birileri ona yardım ediyordu belki hâlâ umut vardı. Ambulansın sesini duydu, arabadan çıkarıldı ve sedyeye konuldu. Bir tuhaflık olduğunu fark etti; hiç acı hissetmiyordu… Oysa arabanın içindeyken yarasının ağır olduğunu hissetmişti. Hareket etmeye çalıştı ama başaramadı. Ambulansın içindeki sesleri hayal meyal duymaya başladı. Sesler gittikçe uzaklaşıyordu. Neden kimse bir şey yapmıyordu? Ben çok gencim, uzun bir hayatım var, annem çok üzülür diye bağırmak istedi ama sesi çıkmadı. Gözlerini kapatırken artık bittiğini anladı. Hayatı ellerinden kayıp giderken Zeynep’i bir kez bile düşünmedi…

Sitemizdeki diğer öykülere de göz atabilirsiniz. 

Korsan Edebiyat’ı instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.

İlginizi Çekebilir

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir