François Villon
  1. Anasayfa
  2. Deneme

François Villon

0

François Villon

“Ve adalet ve akıl gökyüzüne geri uçtular.

Ve heyhat onların yerine şimdi haydutluk,

Kin, hınç, kan ve kıyım egemen”[1]

Ronsard’ın bu dizelerini okurken, aklıma Villon geldi. François Villon, bilinmezliğin yolcusu…

Villon, vaktini meyhanelerde geçiren, serserilerle arkadaşlık eden biridir. 1455 yılında bir kavgada rahip Sermoise’yi öldürür. Bunun ardından affedilinceye kadar Paris’ten uzak kalır. Affedildikten sonra tekrar ortaya çıkar ve bu kez de hırsızlarla arkadaşlık etmeye başlar. Bir soyguna katılır. Le Petit Testament[2]’i bu soygunun ardından, yine ortadan kaybolacağı sırada yazar. Bir daha Paris’e dönüp dönemeyeceğini bilmediği için sekiz heceli üç yüz yirmi dizeden oluşan bu şiirinde şöhretini üvey babası Guillaume de Villon’a, kalbini duygularının karşılığını alamadığı sevgilisine, saçını berberine, eski ayakkabılarını da ayakkabı tamircisine miras bırakır.

Uzaklaştırma cezaları onu uslandırmamış olacak ki 1461 yılında hapsedilir. Ancak tahta yeni geçen 11. Louis onu affeder. Aynı yıl Le Grande Testament[3]’i yazar. Sekiz heceli yüz yetmiş üç dizelik bu eserinde ise boşa giden gençliğinden, hayatın kısalığından, ölümden söz eder.

« Je sais que pauvres et riches,

Sages et fous, prêtres et laïcs,

Nobles, roturiers, généreux et avares,

Petits et grands et beau et laids,

Dames à collets retroussés,

De n’importe quelle condition,

Portant hennins et bonnets ronds,

La mort saisit tous sans exception. »

“Zengin de olsak fakir de olsak; bilge de olsak akılsız da olsak; din adamı da olsak laik de olsak; soylu da olsak köylü de olsak; cömert de olsak cimri de olsak; küçük de olsak büyük de olsak; güzel de olsak çirkin de olsak; yakalı elbiseler, yuvarlak şapkalar da giysek…  Her ne koşulda olursak olalım! Ölüm istisnasız her şeyi ele geçirir.”

“Ölüm istinasız her şeyi ele geçirir.” der ve ölü insanların nerede olduklarını sorar kendine. Bu dizelerin ardından uslandı sanılır ancak hapse ve idama mahkûm edilmenin bir yolunu yine bulur. Bu mahkûmiyetinde ise Ballade des Pendus’ü yazar.

« Frères humines qui après nous vivez,

N’ayez pas vos cœurs durcis à notre égard,

Car si vous avez pitié de nous, pauvres,

Dieu aura plus tôt miséricorde  de vous.

Vous nous voyez attachés ici, cinq, six :

Quant à notre chair, que nous avons trop nourrie,

Elle est depuis longtemps dévorée et pourrie,

Et nous, les os, devenons cendre et poussière.

De notre malheur, que personne ne se moque,

Mais priez Dieu que tous nous veuille absoudre ! [4]»

“Olmayın bu kadar katı yürekli,

Ey dünyada kalan insan kardeşler,

Allah da sizden razı olur belki,

Sizler acırsanız bizlere eğer.

Şurada asılmışız üçer, beşer,

Kuş sütüyle beslenen şu bedene

Bir bakın dağılmada günden güne,

Bakın kül olan kemiklerimize,

Gülmeyin dostlar, bu hale düşene,

Tanrı’dan mağfiret dileyin bize.” [5]

(…)

Ballade des Pendus, Villon’un hayali konuşmasıdır. Bir ölü gibi, yaşayanlara seslenir. Onlara, ölülere merhamet etmeleri çağrısında bulunur. Kendisi içindir de aslında bu çağrı! Kendini ölülerin sözcüsü gibi sunar çünkü aslında kendisiyle birlikte bütün günahkârların günahlarının affını ister. Aslında Villon’un istediği, yaşayan insanların duygudaşlık kurmalarıdır. Yaşamındaki yanlışlarının bir tek kendi günahı olmadığını; yanlışlarında, yaşam koşullarının da etkili olduğunu ve başkalarının da bunda en az kendisi kadar günahkâr olduğunu/olabileceğini düşünür. Bu sebeple yaşayanlarla ölüleri özdeşleştirir. Der ki, “Souviens-toi que tu es mortel!” “Ölümlü olduğunu hatırla!” Belki başka bir tabirle sözü, “Unutma, anla, duy, özümse! İnsanların eylemleri birbirleriyle, insanlarsa bütün bir yaşamla ilişkilidir!” demeye getirir ve bu ilişki, Ronsard’ın dizelerindeki adaleti de, aklı da kapsar.

Son mahkûm edilişinin ardından 1463 yılında, Paris’ten on yıl uzaklaşma koşuluyla bir kez daha affedilir. Bu yıldan sonra da kendisinden hiç haber alınamaz. Bazıları hemen öldüğünü; bazıları da yaşadığını, ömrünün kalanını bir manastırda geçirdiğini söyler.

 

KAYNAKÇA

Fransız Edebiyatı Ders Notlarım

Berke VARDAR, Fransız Edebiyatı

Michel FOUCAULT, Deliliğin Tarihi

[1] Ronsard, Discours des Misères de Ce Temps

[2] Küçük Vasiyet

[3] Büyük Vasiyet

[4] Ballade des Pendus / Asılmışların Baladı

[5] Asılmışların Baladı şiirinin Orhan Veli Kanık tarafından kaleme alınan tercümesi

Yazarın (eceeskiköy) diğer yazılarına da göz atabilirsiniz.

Bizleri instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.

François Villon

Yazar-Çevirmen Fransızca Öğretmeni

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir
Ayna Ayna Söyle Bana

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir