Yağmuru Islatandık
Düştük biz
Kayan yıldızdan medet umacak kadar
Barışı uyandırmak için savaşan aptallar gibiydik
Annesiz çocuklar gibi biz
Keşkelerime emeklemeyi öğretiyor benzetmeler
Aslında biz, biz gibi değildik
Biraz da, çürümüş rafta kitaplardık biz
Kimse kimseyi okumamış
Ne haddimize görmek
Kör yoktu bizden öte, değneksiz
Sevmek deyince
Kimse durup düşünmemiş
Meğer olayı buymuş onun
Sevmek durmak değil
Gitmekmiş sahi
Ve düşünmek
Sevgiyi aç bırakmaktı belki
Hacmimizden attın Dünya’yı
Afrika’ya oldu olan
Hesaba katmadın onu
En son bir güzellik yapan Cemal Süreya’ydı ona
Üvercinka’yla;
İki satır,
Ve saçları arasında bir kadının
Çekiştirirken şiirler etlerimi sonra
Tok karına tüketmem gereken ilaçlar yazdın
Oysa ben Afrika’ydım
Hesaba katmadığın
Hatırla
Aram yoktur alkolle
Seni daha net görebilmek için
İçkiyle mi sevişmeliyim
Dinler mi beni manzara
Canı yanardı gece yarısının
Sualler eteğine sığınmaz mı
Aç kalırdı cevaplar, ben gibi
Sesler çıkarmaz mı saçma sapan
Yalınlığın keş notası
Sığamadım hiçbir yere
Geceleri küfür ederdi İzmir
Sabahları Ankara’ya özenirdi Ege
Babam beni ölümle
Annem şefkat
Sen,
Sevgiyle tehdit ederdin
Sevginden öte korkum yoktu yeminle
Ne o ramazan ayında
Beyaza sarılmış yatağında hastanenin
Orucumu açarken serumla
Ne de o çirkin şiirleri yazarken
Senden öte korkum
Senden öte sesim
Yoktu
(Y)eminle
Odam geniştir benim
Ondan daha geniş bir ben, sanki
Öyle ki, başımı çevirsem bir yana
Çarpacağım burnumu duvara
Çenemi gıdıklayacak, kirli beyaz sıva
Bağırsam kulağım kanayacak
Sussam duvarlar yenilecek
Henüz başlamadığım satırlar son bulacak
Kitaplar kapanacak, henüz başladığım
Geceye sinecek kahve kokusu
Sonra bana sen, belki
Ah, öğrense kaybetmeyi duvarlar
Kafama koymuştum seni
13’ümü içime koyduğumdan sebep
Ve sen bakınca görünüyordum yalnız(ca)
Neden dile gelmeyeyim, sen susunca
Bu, kusurlu bir edep aslında
Atılan sakız ambalajı gibi kusur
Umut ve karbonat kokan mani gibi esasında
Okunmadan atılan
Merak buyur(ulmayan)
Şiir olduk zamanında, haddimizi aşıp
Islat(andık) yağmuru, dizelerin arasında
Bir virgüle tutundun
Bütün heceler ağlamaklı o vakit
Ben gülebileceğim yerleri de
Sana bakmaya harcadım, umarsız
Sonra
Gittin tabi sonra, gündüzün geceyle anlaşması gibi
Öyle bir nizam, öyle bir muazzamlıkla
Ve ne çare
Üzerinde parlayan şiir
Sana değil
Sensiz kalan yerlere yakıştı artık
Sitemizdeki diğer şiirlere de göz atabilirsiniz.
Korsan Edebiyat’ı instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.
Haftalık bültenimize ücretsiz abone olup gelişmelerden haberdar olabilirsiniz.
– Yağmuru Islatandık