Camgöbeği Patlaması
0

Camgöbeği Patlaması

Camgöbeği: Mavi ve yeşilin karışımının oluşturduğu eşsiz, özel renk.

“Modern insan” tuşlarına bastığı dünyada kayboluyor.
Benim ise en büyük şansım camgöbeğinin içinde kaybolmaktır.
Öyle ya camgöbeği maviyi ve yeşili barındırır içinde,
Sonsuz yeşillikleri ve engin denizleri,
Okyanusları ve çimenlerle kaplı tepeleri…
Camgöbeğinin içinde yüzüyorum ve yürüyorum,
İçinde olmayı seviyorum camgöbeği,
Aynı anda derinlerinde yüzebiliyorum ve adımlayabiliyorum,
Çok şanslıyım camgöbeği.
İçinde kaybolmayı sevdiğim o güzel dünya,
Güzel camgöbeği.

Gelelim bir başka meseleye…
Her zaman şuna inanmışımdır: Hayatın anlamı diye bir şey söz konusu olamaz!
Ama nüanslarla ama büyük trajedilerle farklılaşır yaşam öyküleri,
Herkes farklı hayatlar yaşar,
Kimi büyük dramları yaşar hayatta,
Kimi de başarılı komedilere benzer bir yaşam sürer.
Ama nüanslarla çatallanır senaryolar, ama büyük kırılmalarla ayrılır.
Öyle veya böyle, herkes farklı hayatlar yaşar.
Her hayatın anlamı, kendi öyküsünde yatar.
İnsan kendi hayatının anlamını saptayabilmek için,
Kendini keşfedebilmeli ve kendi hayatını tat alarak yaşayabilmelidir.
İşte benim hikâyemin kırıldığı nokta: Camgöbeği.

Camgöbeğine denk gelişimle birlikte birçok şey değişmeye başladı,
Camgöbeğiyle geçen zamanın alışılageldik zamandan farklı olduğunu söyleyebilirim.
Zamanın alışılageldik okuması şöyle yapılır: Sıkıldığınız zaman ağır akar zaman,
Eğlenirken ise bardaktan boşalır adeta.
Bu klasik, paslanmış okumaya eklenebilecek birkaç şey olduğunu düşünüyorum.
Zaman pekâlâ “katıla katıla gülmek” kabilinden eğlence olmadan da hızlı akabilir,
Ben camgöbeğiyle birlikte en sıradan günümde dahi zamanın nasıl aktığını anlayamıyorum.
Geliyorum ve gidiyorum,
Camgöbeğine önce merhaba derken sarılıyorum,
Sonra da vedalaşırken.
Camgöbeğiyle birlikte yürürken daha hızlı akıyor zaman,
Yemek yerken akrep ve yelkovanı tutamıyorum,
Ona dokunurken kalbimin atış hızını ikiye katlıyor zaman,
Ki kalbimin çok hızlı attığını itiraf etmem gerekiyor.
Camgöbeğiyle birlikteyken zamanı tutamıyorum,
Hoş tutmak da istemiyorum, Zardanadam’ın bir şarkısında ne de güzel özetlenmiş mesele:
“Zaman aksın, hızına bakma, seni dinlemez nasıl olsa…”
Camgöbeğinin güzelliği, hoşluğu,
Kalbime ve zamana etkisi…
Eşsiz ve yardımcı oluyor,
Anlamama ve anlamlandırmama.
Kendi yolumda, kendi bildiğim gibi yürüyorum,
Çok şanslıyım ki camgöbeği de paralel bir yolda,
Güçlü bir şekilde kendi yolundan yürüyor.
El ele, paralel yollarda yürüyoruz camgöbeği ile,
Anlam katıyor ve düş veriyor,
Zamanın üç çatalına bulaşmış adeta…
Dünü, bugünü ve yarını güzelleştiriyor camgöbeği,
Tatlandırıyor.

Şunu bilmelisin sevgili camgöbeği:
Sıkılmaktansa yorulmayı,
Susmaktansa konuşmayı tercih ederim.
Çok şanslıyım camgöbeği,
Yorgunluğu unutturan engin denizlerin ve yemyeşil tepelerin var,
Dinlenmek için ne kadar da uygun,
Ne kadar da eşsizsin camgöbeği!
Sana anlattıklarım derelere, tepelere,
Okyanuslara ve denizlere,
Sadece sana özel camgöbeği.
Sadece sana özel.

Sonsuzluğunla ve tüm güzelliğinle,
Eşsizsin camgöbeği.
Göklerin ve denizlerin,
Derelerin ve yemyeşil tepelerin karışımı,
Doğanın rengi camgöbeği!
Eşsizsin ve benimlesin.

Camgöbeği Patlaması

Yazarın (antropolog) diğer yazılarına da göz atabilirsiniz.

Bizleri instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.

Camgöbeği Patlaması

İlginizi Çekebilir
Tanbay Yahşi

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir