Yüreğine Yağmur Yağana
  1. Anasayfa
  2. Anı

Yüreğine Yağmur Yağana

Yazan: Nazende

0

Yüreğine Yağmur Yağana

Kolay kolay açmaz insan yarasını yeni tanıdığı birine. Ama öyle bir şey var ki aynı yaralara sahipsen, tanımasan bile hissedersin sızısını kalbinin. Öyle de oldu. Yeni bir ortama girmiştim, çok ürkek bir kız çocuğu vardı masanın en köşesinde. Ona ulaşmak zordu, onunla selamlaşmak bile zordu. Nasıl savunmasız, nasıl ürkek bir kız çocuğu dedim birkaç gün geçirdikçe. Dinlediği şarkılara denk geldim, okuduğu kitaplara, sevdiği şiirlere. Böyle bildim gönlünün kırık olduğunu. Hiç kimseyi daldırmıyordu içindeki fırtınalı denize. Belki de beni… Yeni biri, bilemezdi ki. Ama gülümsüyordu, öyle bir an yakalamıştım ki, dalıp gitmişti pencerenin köşesine vuran bulut gölgesine. Eline yasladığı başına, sandalyeden salınan saçlarına, açtığı müziğe dikkat ettim bir süre. Derdi vardı yüreğinde. Hissettirdi. Bir kavuşamamışlık vardı bakışlarında. Öyle ya, insanı yoran bir eylem şu kavuşamamak… Ruhunu kemiren, açan güneşi batırıp hep gece hissi veren bir eylemdir. O da bu eylemi tüm benliğiyle yaşıyordu. Bu hislerini nasıl cümleye döker acaba? Yazsa biraz olsun rahatlar mı acaba? Kelimeler yeterli olur mu o eksik kalanı tamamlamaya? Bilmiyordum.

Bir gün yazdı. Bir gün bıraktı gözyaşlarını kâğıda. Ve bana emanet etti cümlelerini. “Farz edin ki birazdan ocağın altını açık unutacaksınız, önce çaydanlık sonra çaydanlıktan sıçrayan bir demir parçası yanacak. Yanan demir parçası yerdeki az tüylü kahverengi halıya düşecek ve birdenbire halı alev alacak. Az ilerideki 50 senelik tahta televizyon masasına ulaşan ateş saniyeler içinde evi saracak ve siz salonda kanepenin üzerinde uyurken olacak tüm bunlar. Bunu bile bile son bardak çayımı aldıktan sonra ocağı kapatmadan televizyon karşısında uzandım. Gözlerimi kapatıp tüm her şeyin hayalini kuruyorum. Ateşin vücudumu sarıp nasıl da acıdan sızlandığımı ama her şeyin benim suçum olduğunu bildiğim için. Çaresizce çırpınışlarımı hayal ediyorum. Biri bana yardım eder belki diye bağırmak istiyorum ama kime diyebilirim ki ben böyle istedim diye. Yine de canımın acısı suçumu bastırıp çevremdekilere ‘Yardımına koşun!’ demem an meselesi. Şu an her şey çok güzel, olacakları bilsem de suyun kaynarken çıkardığı sesle televizyon karşısında uyumaya gidiyorum. Umarım aklımı başıma alıp çay sevdamdan vazgeçerim.” dedi ürkek kız çocuğu. Tüm ürkekliği belliydi cümlelerinden. Tüm çırpınışının, uzağa dalan bakışının, elinde çay bardağıyla düşüncelere dalışının anlamını biliyordum artık. Bu ürkek kız çocuğunun çay sevdasından öğreneceği çok şey olacak. Dilerim artık o çaydan aldığın yudum, içini hiç yakmasın kız çocuğu…

Şarkısı da var yüreğine yağmur yağanın:

Belki de yüreğine yağan yağmur can suyundur senin Cansu, sana can olmak için yağıyordur. Kim bilir!

Diğer yazılara da okuyabilirsiniz.

İnstagram hesabımızı da takip edebilirsiniz.

– Yüreğine Yağmur Yağana

İlginizi Çekebilir
Şiir: Hiç

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir