Yenilginin Erdeminde…
  1. Anasayfa
  2. Deneme

Yenilginin Erdeminde…

0

kkklkArada kalmışlık bu, kocaman bir boşluk. Hiçlik değildi belki ama; olsa olsa da piçlik olurdu .. Uyuz bir it gibi, yaşlı bir at gibi, adi bir insan gibi yani.. Hırsların köpeği, planların uygulayıcısı, kader çizgisi, alın yazısı gibi yani. Aşk gibi.. Arada kalmıştık sokağın ortasında; bir çocuğun düşünde kalanlar gibi.. Türlü ezgiler çalınırken kulağımızda ve evrenin içinde, aynı gökyüzünün altında soluklanırken olmuştu tüm bunlar. Yangına tutulmuştuk ve yanmıştık. Belki de yakılmıştık. Bihaber yaşamıştık gerçeklerden.. Ve gerçek sandığımız yalanlarla kandırılmıştık. Çocuğa verilen emzik misali..

Yıpranan yollarda yürüyorduk. Yıpranan araçların koltuklarında sabahlıyorduk ve yıpranıyorduk. Yaptıklarını kitaba uydurmuş türlü dallamaların, bin bir çeşit oyununa karşı koyup,  arkamızı kolluyorduk her daim. Ama sırtımıza bir kez daha yiyorduk hançeri. Yüzümüz eskimişti yediğimiz tokatlardan. Boynumuz bükülmüştü ve bileğimizi kırmışlardı bir bilek güreşinde, sırf bir daha cesaret bile etmememiz için.. Etmedik de.. Çocuklarımız gözlerimizin içine bakarken, topyekun savaşılamazdı.

Her şeyin geçip gideceğini biliyordum. Geçip gidiyordu da! Ama içimdeki kederin geçmeyeceğini de adım gibi biliyordum. Aksine git gide artıyordu. Git gide bilmediğim bir çukura sürükleniyordum. Bir sel sürüklüyordu sanki bedenimi.. Batıp çıkıyordum ve kimse, hiç kimse görmüyordu bunu. Ağlamak isteyip ağlayamadığım gecelerdendi. Söyleyemediğim ve kimsenin beni dinlemediği bir zaman. Aslına bakılırsa bu, tüm hayatım boyunca süre gelen bir döngüydü. Ne için savaştığını bilmeyen bir asker gibiydim. Ne için yaşadığını bilmeyen bir soytarı gibi..

Göstermelik gülüşler takınıp yaşamam gerekiyordu. Ama ben hiç zevk almıyordum. Yapmacık öpüşlerin buğusunda sevdalanıp, herkes gibi yaşamak istiyordu çevremdekiler. Ben onlar gibi olamadım. Ama gariptir, kendimi de yansıtamadım. Buyum lan diyemedim misal. Ben onların arasında, ikinci sınıf bir oyuncu gibi kaldım. Ne sahnelediğin oyuna inandım, ne de kabul ettim bu oyunu. Sonrasında saçma sapan zamanlardan, saçma sapan durumlardan geçtim. Dik durabildim mi şüpheli.. Eğilip bükülmek suç değildi bu şehirlerde; sürünmek, tükenmek bir kader çizgisi içinde alnıma çizilmişti. Yenildim.. Hiç kimsenin yenilmediği kadar çok yenildim. Önceleri anlayan herkes, anlamama bencilliğine sarılıp uzaklaştılar yanımdan. Hep bir başıma kalakaldım. Ama nasıl bir şeyse bu, yenilgiyle yol almayı becerdim. Çok gittim, dere tepe düz gittim. Ve yine yenildim..

KorsanKalem 01.55 13.08.14

İlginizi Çekebilir
Oyunbozan Hayaller

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir