Veda
  1. Anasayfa
  2. Deneme
Trendlerdeki Yazı

Veda

"Şunu fark ettim ki ölüm korkusunu yenmenin en kolay yolu yaşamaya başlamak"

0

Veda

Ve sonra vakit öldürdüğümü zannederken,
Zamanın beni öldürdüğünü fark ettim.
Her şey işte o zaman değişti.

Hepsi umursamazlıkta boğulan yüzlerce metafor, hepsi boşuna,
Sadece iki şey oluyor:
Olması gerektiği için olanlar ve,
Zafiyet gösterene karşı güçlü olanın olmasını istedikleri.
Gidersin, dönersin, bir bakışın yeter,
Ama ne zamana kadar?
Sonsuz bir hayatta seni sonsuza kadar bekleyebilirdim,
Sonsuz bir hayat neticede, ezilmemiş ve biçilmemiş çimlerde yüzlerce yıl yürüyebilirdim mesela.
Güneş ışığının binlerce yıldır ziyaret etmediği mağaralarda kafamı dinleyebilirdim veya,
Sadece bekleyebilirdim seni geniş bir tekli koltukta,
Zaman içimden geçmezdi de etrafımdan dolaşırdı ve ben buruşmaz, yıpranmaz, eskimez,
Zaman tarafından öldürülürken ne zaman bilemediğim sonuma yaklaşmazdım bu esnada.
Şunu fark ettim ki ölüm korkusunu yenmenin en kolay yolu yaşamaya başlamak,
Nasıl aklıma gelmez, nasıl?
Bisiklet koca bir demir yığınıydı ve ancak iki minik, sevimli tekerle evcilleştirilebilirdi,
Ta ki ilk kez tek başına, iki teker üzerinde durmaya cesaret edene kadar.
Nasıl unutabildim bisiklete bindiğimde o canavarın eğlenceli gezintilere dönüştüğünü?
Nasıl unutabildim başlamanın bütün endişeyi alıp götürdüğünü?
Tutuk çenemin zamanla, merhabadan sonra endişeyi bırakıp açıldığını nasıl unutabildim?
Şaşırıyorum gerçekten bunca yıl ölüm korkusunun beni yiyip bitirmesine,
Ruhumu kazıya kazıya huzuru yok etmesine…
O huzuru sende bulmuştum,
Samimi söylüyorum, zamanın içimden geçip beni tıpkı ölüm korkusu gibi yiyip bitirmediği bir dünyada,
Yıldızların altında seni bekleyebilirdim.
Gel gör ki,
Şimdi biraz muziplik zamanı ve tam da sevdiğim tarzda yazacağım,
ben yıldızların altında yürürken bu bir film değil kimse beni takdir etmeyecek ve benimle hislenmeyecek ki zaten saçmadır kendimizi herkesten çok sevmemiz ancak en çok da onların düşündüklerini önemsememiz bu nedenle biliyorum ki artık ölümden korkmuyorum çünkü yaşıyorum ve yaşamak için heyecanlanmak için mutlu olmak için hatta üzülmek için beklemeye değil akıntının hoşuma giden tarafında olmaya ihtiyacım var işte bütün mesele bu.

O küçük not defterindeki onlarca güzel cümleyi yok ettim,
Geçmişin sonsuzluğuna batan güzel dünlerin hayaletinden bir yarın yaratamayacağımı biliyorum çünkü.
Ta o zaman,
Paramparça olmadan evvel konuşmalıydım kendimle ve şunu idrak etmeliydim:
Yarın ve takip eden birkaç gün öldü,
Ama vedalar bile kazandırır, inan bana,
Biraz zaman geçtiğinde göreceğiz, ömür boyu içimizi ısıtacak anılar biriktirdik.
Hatam şu ki sönmüş bir ateşin göğe yükselen dumanına dahi aşıktım ben,
O duman göğe yükselirken bir kenara atardım takımyıldızları, güneşi, mavi göğü veya alacakaranlık gökyüzünü.
Ölü bir ateşten duman doğmuştu ya,
Vedadan sonra dahi bir biz olabileceğine inanmıştım.

Ne dağılan dumanı yakalayabilirim avucumda,
Ne de bu ateş bir daha benim için yanar.
Başka masallar anlatılacak, başka şarkılar söylenecek,
Elbet o ateş tekrar yanacak ama o ateş benim ateşim olmayacak.
Defalarca denediğim, beceremediğim vedanın vakti.

Veda

Yazarın (antropolog) diğer yazılarına da göz atabilirsiniz.

Korsan Edebiyat’ı instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.

Haftalık bültenimize ücretsiz abone olup gelişmelerden haberdar olabilirsiniz.

– Veda

İlginizi Çekebilir

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir