Edgeflame Tolga Sert Röportajı

Edgeflame’in Vokalist ve Ritm Gitaristi Tolga Sert ile Bangır Bangır Bir Röportaj

Bu röportajda 2010 yılında Ankara’da Tolga Sert tarafından kurulan Edgeflame ve alakalı meseleleri konuştuk.

Tolga, merhaba. Öncelikle röportaj talebimizi kabul ettiğin için teşekkür ederiz. Seninle ilkokuldan beri tanışıyoruz, dolayısıyla ben genç yaşta müzikle ilgilenmeye başladığını biliyorum. Yanlış hatırlamıyorsam siyah-beyaz bir elektrogitarın vardı, o zamanlar da gitar çalıyordun. Zaman ilerledi, şimdi Edgeflame ile birlikte müzik yapıyorsun. Müzik yapmaya nasıl başladığını anlatır mısın?

Selamlar Batu, eski bir dostun ricasını kırmaz olmazdı elbette. 8 yaşındaydım başladığımda, birkaç senelik klasik gitar eğitimi sonrasında gelişen sürekli daha fazlasını arama isteği buralara kadar getirdi. Bahsettiğin gitar ise ilk gitarım olan Squier marka bir strat, birçok olayın temelini atmama sebep olduğu için hala özenle saklamaktayım. Başlangıç konusuna gelirsek, eğitim kısmı ailemin teklifi ile gelişti, klasik hikâye. Bir şeyler üretme kısmı ise lise yıllarımda altında adımın olduğu bir materyal yaratma heyecanıyla başlayıp, yakın arkadaşlar ile bir araya gelip lise son sınıftayken giriştiğim bir süreçti. Evden dershaneye diye çıkıp şehrin diğer yakasına gider gelirdim.

Bahsettiğimiz gibi zaman ilerledi ve grubunla albüm çıkartmaya, sahne almaya başladın. Grup nasıl bir araya geldi?

Yıllar içinde birçok müzisyenle çalıştım, bahsettiğim gibi okuldan tanıdığım arkadaşlarım veya onların arkadaşları ayarlayarak ilk kadromuzu oluşturmuştuk. Ancak şu an benim dışımda “kurucu” statüsünde bir üye bulunmamakta. Bugünkü kadromuz yaptığımız müzik sayesinde kurulan bağlantılar, yakınlıklar, arkadaşlıklar sayesinde şekillendi. Zaten zaman ilerledikçe eskilerin yerini alan müzisyenler, gruba daha çok katkıda bulunabilecek, daha fazla zaman ayırabilecek insanlar oldu. Ekip olarak daha çok efor sarf ettikçe üretkenliğimiz, dinleyicimiz, sahnelerimiz de arttı.

TOXIN Music, Hammer Müzik Metal Shop gibi yerlerde albümlerinizi bulabiliyoruz. Ancak kabul etmek gerekir ki günümüzde satış daha çok çevrim içi platformlarda gerçekleşiyor. Bu sadece müzik için geçerli değil, bazı oyun şirketleri CD satışlarını durdurmaya başlıyor, sanatçılar sıklıkla çevrim içi satın almalar ve konserlerden kazanıyor, film/dizi sektöründe işler daha da karmaşık. Dergiler birer birer dijital ortama geçiş yapıyor. Fiziksel kopyaların geleceğinin tartışıldığı bugünlerde, CD çıkartmaya devam edecek misiniz? Yoksa daha çok çevrim içi platformlarda yer almaya mı başlayacaksınız?

Dijital kesinlikle modern dünyanın var olacağı nokta. Uzun tespitler yapmaya gerek yok ancak Metallica’nın bile Spotify gelirleri ile son Dünya turu gelirleri kafa kafaya iken dijital karşıtlığı yapmak, sürekli “nerede eski bayramlar” diye sızlanmaktan ibaret olur. Yine de metal müzik dinleyen kesim hala fiziksel kopyalara saygı duyuyor, birçok insan koleksiyonlarını genişletmek ve güncel tutmak amacıyla CD alıyor. Grup olarak bizim yaptığımız ise iki kulvarda da varlığımızı etkili şekilde sürdürebilmek. Albüm adı altında 8 şarkı yaptık ancak diğer taraftan hedefimiz tüm albümü görsel materyallerle tekil olarak VEVO, YouTube gibi platformlarda da yayınlamak, pazarlamak. Mektuplar arasına iliştirilmiş flyerlar ile tanıtım yapma devri uzun zaman önce kapandı ve müzik çok daha tüketilebilir bir hal aldı. İnsanların yargı süreleri saniyelere düşmüşken birilerinin sizi keşfetmesini, adınızı görüp albümünüzün her saniyesini dinlemesini beklemek mantıklı değil.

Sanıyorum en büyük kırılma noktası 13 Kasım 2016’da gerçekleşen konserimizdir. Bu konser sayesinde bugün çok yakın olduğumuz Retro Yapım ile tanıştık. Son albümümüz “Beyond The Pale Carcass”, Rus plak şirketleri Narcoleptica ve More Hate Productions ile anlaşmamız, VEVO platformuna girişimiz, kısaca adımızı daha kaliteli işlerle daha etkili şekilde duyurmamızı sağlayan tüm olayların kökü o güne dayanıyor.

No Remorse…, Destruct the Thrones, Load Another Bullet, Liberate Then Separate ve Beyond the Pale Carcass ile sekiz seneye dört albüm sığdırdınız. Ancak piyasada Buckethead gibi ayın her günü bir albüm çıkarabilen çılgınlar da var. Grup olarak ufukta yeni bir albüm veya buna yönelik bir plan var mı?

Aslında NRDTT’un 2012’de çıktığını düşünürsek 6 seneye 1 demo ve 3 albüm sığdırdık. Bu miktar kimisi için çok, kimisi için az. Bizim için ise, bu kadar işi bu şekilde yapmak istediğimiz için bu miktarda üretmiş olmamızdan ibaret. Her gün albüm yayınlarcasına üretebilene de içine sinmesi için 20 yıl bekleyene de saygım sonsuz. Herkes kendi doğrularını hayata geçiriyor ve kendini tatmin ettiği için insanlara sunuyor. Benim için tek önemli nokta ise bir grubun yaptıkları işte kalite olarak geriye düşmemeleri. Tarz değiştirebilirler, deneysel işlere girebilirler, bambaşka bir grup haline dönüşebilirler ancak aynı isim altında üretilen iki iş varsa ve ikincisi ilkine göre daha kötü çalıma, tuşeye, yetersiz prodüksiyona v.b. şeylere sahipse o an ben o işin aceleye geldiğini, kaliteli iş çıkarmaktan farklı kaygılarla üretildiğini düşünüyorum. Bu bizim grup olarak da benimsediğimiz bir bakış açısı, şu an ise kendimizi daha da ileriye taşıyacak çalışmaların sonuçlarını gözlemlemeye başladık. Sanıyorum 6-8 aylık bir sürecin ardından kayıt çalışmalarını başlatıp 2019 sonu, 2020 başı gibi yeni bir albüm gelecek.

Edgeflame Tolga Sert Röportajı