Medyada Kadınların Temsil Biçimleri
0

Medyada Kadınların Temsil Biçimleri

Hayatın neredeyse her alanında olduğu gibi medya sektöründe de cinsiyet eşitsizliği görülmektedir. Medyanın; reklam, gazete, dizi gibi tüm alanlarında ayrımcılık söz konusudur. Medya sektörünün ataerkil yapısı; kadını ikincil konumda göstermekte ve kadın sorunlarına çözüm getirmek yerine bir yenisini eklemektedir.

Medyada kadın temsili yoğun olarak 1970’li yıllarda feminist medya çalışmaları aracılığıyla gündeme getirilmiş ve kadını ikincil konuma iten toplumsal süreçlerin medyadaki kadın temsilleri ile etkileşim içinde kurulduğuna dikkat çekilmiştir. Bu dönemde iletişim çalışmaları alanında kültürelci perspektiflerin hâkim olması, medya temsilinin “inşacı” olduğu, başka bir deyişle, ‘toplumsal’ı yansıtmaktan çok inşa ettiği görüşünü öne çıkarmıştır.

Kadınlarla ilgili gazetede yer alan haberlere baktığımızda; çoğunlukla faili meşru kılan bir dil ya da fotoğraf kullanıldığı görülmektedir. Hak odaklı gazetecilik çerçevesinde yazılması gereken haberler, şiddete uğrayan ya da öldürülen kadınları suçlu gösterecek şekilde yazılmaktadır. Alkollü kadın, mini etekli kadın gibi ifadeler kullanılarak şiddet meşrulaştırılmaktadır. Ya da aşk cinayeti gibi başlıklar atılarak romantize edilmektedir. Bunların yanında kaza yapan sürücü erkekken cinsiyeti belirtilmemekte, eğer kadınsa buna özellikle vurgu yapılmaktadır.

Örneğin:

“Kahramanmaraş’ta polis tarafından durdurulup 153 promil alkollü olduğu tespit edilen kadın sürücünün ehliyetine iki yıl el konuldu. Kahramanmaraş’ta polis ekipleri, Necmettin Erbakan Bulvarında seyir halindeki otomobili kontrol amaçlı durdurdu.

Otomobil sürücüsü Tuğba T’nin alkol kontrolünü yapan polis, kadın sürücünün 153 promil alkollü olduğunu tespit etti. İkinci kez alkollü olarak araç kullanan Tuğba T’nin ehliyetine el konulurken, bin 539 lira cezai işlem uygulandı.

Otomobil çekici vasıtasıyla otoparka çekilirken, kadın sürücü de hazırlanan tutanakları ve cezayı imzalamamak için direndi. Ceza yiyip ehliyetine el konulan kadın sürücü polis ekiplerine, “İki yıl ne demek araç kullanamayacağım” dedi.

Kadın sürücü, polis otosu ile sağlık raporu alınmak üzere hastaneye götürüldü.”

“Alkollü Kadın Sürücü” başlığı atılan bu haberde 5 defa kadın sürücü ifadesine yer verilmiştir.

Öte yandan televizyona ve reklamlara baktığımızda, toplumsal cinsiyet rollerinin yeniden üretildiğini ve kadınların yok sayıldığını görmekteyiz. Tartışma programlarında, kadın sorunları tartışılsa dahi çoğunlukla kadın katılımcının olmadığı söylenebilir. Kadın programları adı altında sadece yemek, kozmetik, moda gibi programlar bulunmaktadır. Programların yer aldığı saatler ise kadın izleyicileri ‘ev hanımı’ olarak değerlendiren bir bakış açısıyla yayın akışı hazırlanmaktadır.

Reklâmlar, hayatımızın hemen hemen her yerinde ve her anında karşımıza çıkmaktadır. Bu sebeple toplum üzerindeki etkisinin oldukça fazla olduğu söylenebilir. Reklam örneklerini incelediğimizde ise “Kadınlar Ne İster?” sloganıyla çıkan Doğadan markasının reklamında; “Kadınlar filmlerdeki gibi bir aşk, topuğu kırılmayan ayakkabı, çikolata, kilo aldırmayan pasta, çiçek, mükemmel erkek, çanta ister. Kadınlar ayakkabı ister, elbise ister ister, sevgilisi ona çanta hediye etsin ister, sonra bir daha ayakkabı ister.” gibi tüm reklam boyunca kadınları cinsiyet rollerinin içine sıkıştırmış ve tek bir kalıp haline getirmiştir. Tüketim imgesi kadınlarla bağdaştırılmıştır.

Başka bir örneğe baktığımızda, Lierac marka krem tanıtımında “Siz güzel bebekler doğurun, Lierac çekici anneler yaratsın.” sloganı kullanılmıştır. Bu sloganla kadınlara annelik kimliğiyle değer yüklenmiş, kadınların her zaman çekici ve güzel olmak zorunda oldukları empoze edilmiştir.

Dünyadaki reklam örneklerine de bakınca tablonun ülkemizden pek farklı olmadığı görünüyor. Bir hamburger markası olan Carls Jr, reklamlarında ünlü model ve mankenlere yer veriyor. Bu reklamlarda kadın bedeni nesneleştirilerek, reklamda yer alan erkeklere sunuluyor. Erkekler tarafından kadınların habersiz fotoğrafı çekiliyor ve bu taciz olmasına rağmen reklamda buna yer veriliyor.

Sonuç olarak; kadınlara yazılı ve görsel basında çoğu zaman sadece bedenleri teşhir edilmek üzere yer verilmekte, bu teşhire eşlik eden haber metinleri ve görsel malzeme kullanılmaktadır. Kadın bedenini nesneleştiren görsel sunumlar da diğer bir problemli alandır. Medya kadın temsillerinde ne yazık ki hatalarla doludur.

Kaynakça

  • Çelenk, S. (2010). Kadınların medyada temsili ve etik sorunlar. Televizyon haberciliğinde etik, 229-236.
  • Ozdemir, M. (2010). TÜRKİYE’DEKİ REKLÂMLARDA TOPLUMSAL CİNSİYET VE SUNUMU. Millî Folklor, 22(88).
  • Toplumsal Cinsiyet Odaklı Habercilik El Kitabı – Çiçek Tahaoğlu/Elif Akgül
  • Demez, G. (2012). Medyada yeni sağlık anlayışları ve kadın bedeninin temsili. Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi, 9(1), 512-532.

Yazarın (Zeynep Çelebi) diğer yazılarına da göz atabilirsiniz.

İnstagram hesabımızı da takip edebilirsiniz.

Medyada Kadınların Temsil Biçimleri

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir