Son Adam Olmak
  1. Anasayfa
  2. Şiir
Trendlerdeki Yazı

Son Adam Olmak

"Aşkta ve savaşta son adam olmak üzerine bir şiir bu"

0

Son Adam Olmak

Aşkta ve savaşta son adam olmak üzerine bir şiir bu,
Belki de bir yazı, bir monolog veya başka bir şey,
Bilemiyorum.
Tek bildiğim şu: Son adam olmak üzerine yazıyorum.

İlkokul yıllarından başlamak lazım aslında,
Son adam olma serüvenim ilkokul yıllarında başlıyor.
Yaşına göre oldukça kilolu ve kısa boylu,
Hemen her çocuk gibi enerji bombası bir oğlan çocuğuydum o zamanlar.
Topun peşinde koşmayı test çözmeye tercih edenlerdendim,
Hâlâ da öyleyim, voleybol veya futbol, basketbol ya da hentbol,
Sizi seviyorum, sizler de başka türlü çiçeklersiniz ve asla, asla ölmüyorsunuz.
Dönelim ilkokul günlerine, topun peşinden koşmayı seven ancak özel becerileri olmayan bir çocuktum,
Top sektirmeyi asla beceremezdim,
Topla birlikte göze hoş gelen hareketler yapamazdım,
Topa iyi de vuramazdım aslında,
Yine de severdim topun peşinden koşmayı.
Sonra sonra fark ettim ki becerebildiklerim aslında futbolun ta kendisiymiş,
Oyunun özünde bu varmış meğerse…
Oyunu sevmek, topun peşinden koşma arzusu, birlikte hareket etmek ve mücadeleyi asla bırakmamak…
Düdükten düdüğe savaşın, seni seviyorum ile hoşça kal arasındaki anlara ne kadar çok benzediğini ise çok sonra fark ettim.
Konu dağılıyor ama bunu umursamıyorum,
Yazdıklarımı okuyan insanların buna çoktan alıştığına inanıyorum.
O kısa boylu, şişman, asla yorulmayan ve yaşıtlarına göre çok kuvvetli çocuk,
Öyle ki ilkokul yıllığında “Amerikan güreşçisi olabilirsin umarım” yazılan o çocuk,
Mükemmel bir son adam oldu.
Öyle bir son adam ki herkes ileride kaldığında “Allah’ını seven defansa gelsin” demeyen,
Üzerine gelen ikişer, üçer, dörder kişiden zevk alan garip bir son adama dönüştüm.
Öyle başarılı savunuyordum ki üzerime üzerime gelenleri.
Ve en güçlü yanım da bu değildi,
Tabii ki gol yiyorduk,
Üçe bir yakalandığımızda avlandığımız da oluyordu,
En güçlü özelliğim burada ortaya çıkıyordu: Bir dahaki sefere hepsini durdurabileceğime yönelik o inanç…
O inanç, o aptallık belki de hâlâ içimde,
Hâlâ beni ben yapan şey o.
200 kilo kaldırabilirim, belki, belki orta sahadan o golü atabilirim, iki metrelik rakibin üstünden kısa boyumla ribaunt alabilirim.
İnanıyorum ve bu inancın altını neyin doldurduğunu hâlâ tam çözebilmiş değilim.
Ama hâlâ o ilkokul çocuğu gibi üzerime gelen kalabalıklardan, uzun rakiplerden yükseğe sıçramaktan inanılmaz bir keyif alıyorum.
İlkokulda mükemmel bir son adamdım,
Daima geride durdum,
Daima becerikli dostlarıma güvendim.
Tibet’in araya koşacağını biliyordum,
Emrecan o çalıştığımız hareketi yine yapacaktı ve kimse onu tutamayacaktı,
Bizimkiler ileride işi bitirdikten sonra kazanılanları savunmak benim işimdi.
Ve işimde çok iyiydim.
O insanlarla son kez futbol oynadık ve ilkokulu bitirdikten sonra bir yaz gecesi oturup bunun için ağladım.

Lisedeki ilk yılımda ise futbola uzaktım. Daha da kilo aldım, yüz kilo gelen bir minik canavardım artık.
Ayakkabısını zor bağlayan, sevimli, sivilceli, hâlâ enerjisi olan ama herhalde o dönem atılganlık gösteremeyecek kadar utangaç bir canavar.
İnsanlardan utanmıyordum,
Eskisi kadar iyi bir son adam olamazsam kendimden utanacağımı biliyordum.
Yirmi yedi yıldır kendimi beklentilerin altında eziyorum,
Yirmi yedi yıldır ezildikten sonra kendi yarattığım o kocaman beklenti taşını kaldırıp atıyorum bir kenara.
Yardım almanın utanılacak bir yanı yok, biliyorum.
Ama utanıyorum.
Zamanla ihtiyacım olanın çok basit bir itiraf olduğunu anladım.
Mağlubiyet görmemiş halı saha takımımızın,
Lisedeki mükemmel sınıf takımımızın,
Üniversitede birkaç kez oynadığımız takımın son adamı olmaktan keyif alıyorum.
Bana güven duyulmasını,
Arkada bir dağ gibi -kısa bir dağ- durduğumda gördüğüm manzarayı seviyorum,
Öyle bir dağ ki tepeden ilerideki dostlarımı izliyorum,
Hücum ederken rakibin üzerine akın edişlerini,
Kısa paslarla tempo kabul ettirmelerini ve bütün bunları yaparken geride beni bırakmalarını,
Geride kalacak tek adama duydukları o büyük güveni seviyorum.
İtiraf ettikten sonrası kolay oldu,
Son adam olmaktan keyif alıyorum.

Gelelim son adam olmanın aşktaki karşılığına,
Bu itiraftan kısa süre sonra rahatladığımı hissettim.
Yardım almadan evvel bu itirafı etseydim eğer ne olurdu, bilemiyorum.
Kurcalamıyorum.
Olan oldu, artık biliyorum.
Son adam olmaktan keyif alıyorum.
Zor zamanlar beni korkutmuyor,
Endişeli anlarda neyi nasıl yoluna koyabileceğimi bildiğime inanıyorum.
Yeter ki son adam olabileyim,
Yeter ki sırtıma yük verildiğinde “acaba” ile dönüp arkasına bakmasın kimse.
O yükle gerekirse herkesten evvel gidilmesi gereken yere varabileceğime,
Gerekirse beraber yürüyebileceğimize inanıldığı anda her şey tamam oluyor.
Zor zamanlar yaşandığında korkmuyorum,
Biliyorum ki başarabiliriz,
Biliyorum ki aşabiliriz,
Aştıkça,
Başardıkça,
Atlattıkça daha da güvenle doluyorum.
Bütün hatların sonunda ben varım ve bundan keyif alıyorum.
Hiçbir şey yolunda gitmese de,
Her şey tepemize de yıkılsa,
Umutsuzluğu vücudumuzun her yerinde hissetsek, hatta bunun altında ezilip yerle hemzemin de olsak,
Kalkabilirim.
Kalkabiliriz.
El ele tutuşmak romantik olduğu kadar, mücadeleci de bir eylemdir.
Hayatlarımızın son adamları olarak,
Bütün hatların gerisinde,
Ruhlarımızın hemen önünde,
Olan bitenlerin bize kalıcı hasarlar vermesine engel olabiliriz.
Son adam olmayı seviyorum,
Çünkü biliyorum,
Biliyorum, sevdiklerimi koruyabilirim,
İçlerindeki büyük güzellikleri ve güçleri,
Öyle ki onların dahi göremediği özellikleri sezebilirim.
Bunun üstünlükle veya kendini beğenmişlikle,
Birini ondan iyi tanımakla alakası yok.
Herkesin kendi özel savaşları var,
Biliyorum.
Söylemek istediğim şu, son adam olarak,
Savaşına dahil edecek kadar sevildiğim noktada,
Savunurken büyük keyif alacağımı biliyorum.
Zarar gelmesine izin vermeyeceğimi biliyorum.

Ve sonunda söyleyebilirim.
Artık nasıl sevdiğimi biliyorum.
Nasıl sevdiğimi biliyorum.
Son adam olarak.
Daima yanında,
İhtiyacın olduğunda arkanda,
Zaman zaman önünde,
Verilen savaşta en uygun düşen yerde seveceğimi biliyorum.
Artık nasıl seveceğimi biliyorum.

Son adam olarak yazımı noktayla değil, yatarak müdahale ile sonlandırıyorum

Son Adam Olmak

Yazarın (antropolog) diğer yazılarına da göz atabilirsiniz.

Korsan Edebiyat’ı instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.

– Son Adam Olmak

İlginizi Çekebilir
Şiir: sağol ahmet abi

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir