Yazmak İçin Yazı Yazılmaz
Aslına bakarsanız burada oluşturduğum şey bir iskelet. Bu iskeletin etini, yüzünü, kalbini ve ruhunu katacak olanlar da Korsan Edebiyat Ekibi ve yazılarını gönderen konuk yazarlardır. Korsan Edebiyat bizim arka bahçemiz değil; aksine soluklandığımız, piknik yaptığımız, gökyüzüne baktığımız ön bahçemiz olmalı. En azından ben bunu böyle hissediyorum. Bizi okumaya gelenlerin de bunu hissetmesini sağlamalıyız. İyi bir yazar okuyucusunu tatmin etmeyi bilmelidir. Eğer okuyucu bir kere küserse, bir daha şans verme olasılığı çok zayıftır. Yazarın, okuyucu kaybetme lüksü yoktur. Herkes tarafından okunacak diye de bir tavır konulamaz. Dünyanın en önemli yazarlarını hâlâ okumamış ve okumayacak milyonlarca insan var! Ne yazık ki…
İnsanların gözünde ve gönlünde bir duvar var. Bu duvar; günlük koşuşturmacalar, siyasi kavgalar, savaşlar, bıkkınlıklar, ekonomik bozgunlar, şehir trafiği, gelecek kaygısı vd. etkenlerden dolayı inşa edilmiş durumda. Yazar bu duvarı yıkabilen olmalıdır. Aynı dünyada yaşıyoruz ve çevremizde milyarlarca hikâye var. Bir yazar, okuyucuya kendi penceresindeki görüntüyü aktarmaktadır. Kimi zaman bu görüntü, günümüz insanının çok da umurunda değildir. Fakat bir yazar, yazdıklarıyla yaşayabilir. Yani maddi-bedensel varlığının çok da önemi yoktur. Bugünün anlaşılamayan hikâyeleri, gelecekte yaşayacak olan bir bireyin sımsıkı sarılacağı metinler olabilir. Yazar popüler olma derdinde değildir. Daha doğrusu popüler olmak için yazı yazılmaz! Yazar yıllar sonra bile okunma derdini güder. Geleceğe dokunabildiği ölçütte başarılı sayılır. Geleceğe dokunabilme seviyesine ancak bir süreç dahilinde ulaşma şansı vardır. Bu süreçte tekrara düşüp iyi yazdığı yanılgısına kapılması durumunda çabuk unutulacak eserler bırakır geride. Yazma süreci evirilen bir süreçtir. Yazarın okudukları ve yaşadıklarıyla gelişir. Kimi zaman, bu iki etkinlik umutsuzluğa da düşürür yazarı. Ki bu doğal bir durum sayılmaktadır. İyi yazılmış büyük eserlerin var olduğunu bilmek, bir yazarı tedirgin eden hususlardandır.
Yaşamakla, yazmak arasında gelgitler oluşur. Ama iyi bir yazar, yaşamına dahil ettiği bir yazım süreciyle huzura erişecektir. Sadece bir odaya kapanıp yazmak, ya da yaşadığı koca hayatın kısa anlarında yazmak başarısızlığa neden olur. Mutluluk uzun sürmez yazarın yaşamında. Kısa anlardan ibarettir. Zira yazmak, içinde kederi barındırır. Komik bir hikâyenin bir köşesinde illaki bir hüzün gizlidir hep. Hüzün olmazsa, komiğin bir önemi kalmaz.
Yazmak sorumluluk gerektiren bir hareket tarzıdır. Eğer yazdığın her satırın sorumluluğunu üstlenemiyorsa yazar, neden yazdığını düşünmesi, sorgulaması gerekir. Yazmak için yazı yazılmaz. Hissiyatlı ve kararlı olmak gereklidir.
Üçüncü Ders: Yazmaktan usanma! Zafere ulaşamaya binlerce sayfa var henüz! Korkma!
Yazarın (KorsanKalem) diğer yazılarına da göz atabilirsiniz.
İnstagram hesabımızı da takip edebilirsiniz.
Yazmak İçin Yazı Yazılmaz
