Seni kaybettim sevgilim Ve büyüdü yüreğim Çocukça olan bütün kahkahalarım Seninle gömüldü iki sokak ötesine Kollarının arasından sıyrıldı ellerim Gökyüzü ne kadar yakın Yağmur kokusu ne kadar ince Geçerken doluyor…
Son Yazılar
gökyüzünde doğumunu izledim gökyüzünde bir doğum lekesi senin gecenin gülüşünde doğumunu izledim gecede o parıltılı ruj izin kendimi buldum ışıklarında sevişmeden ruhunu buldum… çikolata kutusuna sakladım vasiyetimi saat 12 her…
ninni zamanı tutkalın zehirlisidir ‘hayat’ dalar boşluğun derinliğine erime de çürüme gibi illet dik durmanın zorluğu bükülüp düş(me)mek için her eyleme bin öfke ‘ilk an’dan beri galebe çalan ‘zaman’ kader’in…
Bir varmış bir yokmuş Pireye deve, atlatmış zamanın hikâyeleri vardır. Mış gibi yapıp mışıl mışıl uyuduğumuz masallar vardır. Pireler berber develer tellal olmuş ne yazar Zaman gelip götürür Değirmenlerde öğüttüğümüz…
Yer Yer Sağanak Yağışlı Yazı Yağmur yağıyor Ömür Hanım, diyor Şükrü Erbaş. Ya hu bu nasıl bir şiirdir! Tüm hayatını özetliyor insanın; beklentilerini, beklemekten vazgeçtiklerini. Her yağmur yağdığında Şükrü Erbaş’ın…
Yağmuru Islatandık Düştük biz Kayan yıldızdan medet umacak kadar Barışı uyandırmak için savaşan aptallar gibiydik Annesiz çocuklar gibi biz Keşkelerime emeklemeyi öğretiyor benzetmeler Aslında biz, biz gibi değildik Biraz da,…
şiirde karbonat erol karbonat iktidar erol kafasında halk ses kaydında posta gazetesi şiirleri size müstahak, hak mı hah hah hah size bir kuru ekmek bir minare bir bayrak , atom…
Ben Yokum Hazır değilim, Hazır olur mu insan? Sevmeye, özlemeye... Ben de hazır değildim. Böyle gelip gitmelerine. Nasıl vuruyor yüreğime gözlerin... Kent kent gitmek istiyorum uzaklara. Kaçmak istediğim sensin Kaçmak…
Steno dilsiz yas yargılı ruh asılı ‘zaman’ insan s/imgesidir ‘sükût’un gök’ten yaş düşer yaprağa kurusun diye kayan toprak aldatır hakîkat’i tanrı-tohumu dünya ––sorun şeytan’a bana düşen isyân mor çekirdeğin özü-sözü…
Karbon Dengesini bir türlü bulamayan bir dünya elimde titreyen su bardağı yere düşürsem gök gürler mi dostum? Dünya boktan bir yer zaman, kemiriyor cümleleri biz yazdıkça topuğumda diken kurşun kadar…
Tozdumangrisi ‘yol’a inanmayan iz sürmez ‘ölüm’ü evetlemek kaçınılmazdır gün düşleri gece kabûslarından kara hangi kaygıyı kayırmış şimdiye kadar ‘hiçlik’ yalnızlığa katlanmak kederli kader kesik anı kesin an gibi yalan zarâfeti…
Soran Olursa İnsanlarla yüz göz olamazdım; yüzüme kâfiye, gözüme şiir çizmem bundan. Kalabalık caddeleri değil de ara sokakları seçip yolumu ve yorgunluğumu uzatmam da öyle. Hayır, yabani değilim, olgun olamayacak…