ninni zamanı
tutkalın zehirlisidir ‘hayat’ dalar boşluğun derinliğine
erime de çürüme gibi illet
dik durmanın zorluğu bükülüp düş(me)mek için
her eyleme bin öfke ‘ilk an’dan beri
galebe çalan ‘zaman’ kader’in kölesidir
tanrı uyutur ‘biz’i şeytan üstümüzü açar
kovalanan ruh sıkışır kalp denli
ömrün kurtuluş tarihi yok
‘dış-çöküş’ten öncedir iç-çöküş
fırlatılıp-atılan ‘seçkin tür’üz dünya’ya
‘aşk’tan koparılmasaydık bâri nihâyetinde
hâlâ umut taşıyana ‘hamallar hamalı’ denir
‘insan’ kendini ‘gece’de görmeli
‘sır’sın sihrinde susuyor ölüm
tuhaf bir inanç var bir de sığ akılda
atan nabız duran ‘son an’ olunca dil küt
kült kitap da ‘kül’e dönüşür er-geç
sizin benimsediğiniz meleğin adı neydi
bir başına uçar baykuş ‘hiç’likte
puhu bakışında cennet-cehennem
karga’yı güvercin’den çok sevin
mavi-kızıl arasında kapkara ada
her ‘ben’ “kimim ben” diye soruyor her ‘hayvan’a
yalnızlığın izi gizli ömrümüzde
kapı-kilit-anahtar paslı yaşlı ve yaslı
ıslâh olmuş bir iç‘im’ olsa kusardım
din uğruna kan döken can tâlih mi ki
koro’yu bir bach’ta seven kaç solocu var
korkunun kokusu yanık tadı ‘acı’dır
hiçbir çocuk el açmaz yaşlılar kadar
kısa-seyrek otların rüzgâr’da dansı resim
tanrı unutur ‘biz’i şeytan derdimizi deşer
şimdi şi’r beşikte bebek gibi uyuyor
Sitemizdeki diğer şiirlere de göz atabilirsiniz.
Korsan Edebiyat’ı instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.
Haftalık bültenimize ücretsiz abone olup gelişmelerden haberdar olabilirsiniz.
– ninni zamanı
