Sokak
Bir ressamın ünlü bir tablosu olabilecek güzellikte gözümde canlananlar. Sokak lambaları tabi ki sarı olanlardan, yağmur ve sırılsıklam bir kadın. Penye, diz boyu elbisesi üzerine yapışmış.
Gelmiş geçmiş tüm anlaşmazlıkların suçluluğunu hissediyor sarsılırken hafif çökmüş omuzları. Hıçkırıklarıyla kusuyor yetemediklerini. Anlayamadıkları, düşünemedikleri… Düşünemediği için anlayamadıkları.
Böyle devam ederse sürdüremeyeceği günlük hayatı geliyor aklına. Dizlerini acıtan bozuk kaldırım taşlarını farkına varıyor sonunda. Az ilerideki banka yöneliyor.
Anılarla an harmanlanırken ıslak toprak kokusuyla; uzaklardan bir akordeonun melodisi dokunuyor yağmur damlalarına. Yüzüne değen her damlada hissedebiliyor notaları. Damlaların usulca okşayışları ve notaların fısıltısı.
Bolca nemli hava yolluyor ciğerlerine. Bir yerlerde derin nefes almak adında öğrenmişti bunu. Zorlamanın adı ne zamandır derinlik olmuştu?
Gecenin esintisiyle anlaşan ıslaklığı inceden titretiyor onu. Üşümeyi seviyor olduğunu hatırlıyor. Damarlarının büzüşmesini hissedebilmeyi.
Etrafla ilgilenmeye başlayınca, görebildikleri avare bir sırıtış yerleştiriyor dudaklarına. Rastgele saçılmış çillerini anımsatıyor yıldızlar, bulutsuz bir gökyüzünde gümüş bir düğme gibi ay.
Yüzünde hissettiği ılıklıkla uyandı. Güneş çoktan doğmuş, tam tepeye kurulmasına da az kalmıştı. Bir kedi kaygısızlığıyla gerindi geceyi geçirdiği bankta. Yüzünü gökyüzüne dönerek elini siper etti gözlerine. Sabah güneşinin tatlı sıcaklığı hoşuna gitmişti nemli bedeninin. Bir de akşam güneşini oldum olası sevmişti zaten.
Kurumaya yakın kalktı gecenin tek şahidi ihtiyar banktan. Cebindeki son parayla köşedeki simitçiden aldığı sıcak simidini acele etmeden bitirdi. Son susam kırıntılarıyla, onun da tazeliği kayboldu karın boşluğunda bir yerlerde. Sonra iç geçirdi gösterişli binalarla yitik insanların kusursuz birlikteliğine. Karıştı şehrin bağırsaklarından birine, başka bir kanalizasyonda görüşmek üzere!
Diğer yazılara da okuyabilirsiniz.
İnstagram hesabımızı da takip edebilirsiniz.
Sokak
