Kuzuların Sessizliği
3

Kuzuların Sessizliği

Thomas Harris’in kitabından beyaz perdeye uyarlanan 1991 yapımı psikolojik gerilim türündeki filmin yönetmenliğini Jonathan Demme, senaristliğini Ted Tally, yapımcılığını ise Kenneth Uth, Edward Saxon ve Ron Bozman üstlenmiştir. Filmin baş rollerinde Jodie Foster, Anthony Hopkins, Scott Glenn ve Ted Levine yer almaktadır.

Bir FBI ajanı olan Clarice Starling, FBI Davranış Bilimleri Departmanı Amiri Jack Crawford tarafından kurbanlarının derisini yüzen seri katil Buffalo Bill’i yakalamak üzere görevlendirilir. Clarice’in katile ulaşabilmesi için akıl hastanesinde tutuklu bulunan bir diğer seri katil Hannibal Lecter ile işbirliği yapması gerekmektedir. Clarice ile Lecter arasında geçen ilk görüşme filmin ana ilerleyişine zemin hazırlar. Bir psikiyatrist olan Hannibal Lecter daha ilk görüşmede Clarice’in zihninin derinliklerine inmeyi başarır. Birkaç görüşme sonrasında da Clarice’in bilinçdışına ittiği tüm düşünce ve anıları gün yüzüne çıkararak onun bunlarla yüzleşmesini sağlar.

On yaşındayken kuzenleriyle birlikte Montana’daki bir çiftliğe yerleşen Clarice, çiftlikteki hayvanların çiftlik sahibi tarafından kesildiğine tanık olmuş ve çığlıklarını işittiği kuzuları kesilmekten kurtaramamıştır. Lecter’e göre Clarice’in Buffalo Bill’i yakalayıp hapse atmak istemesinin asıl sebebi Clarice’in çocukluğunda kurtaramadığı kuzuları Bill’in kurbanlarıyla özdeşleştirmesidir. Bu ve buna benzer durumlar Sigmund Freud’un psikanalitik teorisinde “yer değiştirme savunma mekanizması” olarak adlandırılır.

Yer Değiştirme Savunma Mekanizması: Bir duygu, eğilim veya dürtünün asıl nesnesinden uzaklaştırılıp başka bir nesneye aktarılmasıdır.

Çiftlikteki kuzuları kesen çiftlik sahibine yoğun bir öfke duyan Clarice’in tüm öfkesini Buffalo Bill’e yöneltmesi, yer değiştirme savunma mekanizmasına örnektir.

Bitirilmemiş İşler: Gestalt ekolünün psikoloji bilimine kazandırdığı önemli kavramlardan biridir. “Geçmişte bitirilmemiş işler, kişiyi hem ruhsal hem de bedensel olarak yorar” önermesine dayanmaktadır. Gestalt kuramına göre olumsuz duygu ve düşüncelerin nedeni tamamlanmamış işlerde aranmalıdır.

Clarice’in tüm öfkesinin kaynağı çocukluğunda çiftlikte yaşadığı ve çözüme kavuşturamadığı olaylardır. Clarice, geçmişten gelen öfkesini Bill’i yakalayarak susturmak istemektedir.

Filmin birçok sahnesinde feminist göndermelere de yer verilmektedir. Clarice’in FBI binasında erkeklerle bindiği asansörde yüzünün aldığı sıkışmışlık ifadesi, akıl hastanesindeki bir mahkûmun Clarice’e meni fırlatması, Bill’in kurbanlarının otopsisi sırasında erkek polislerin Clarice’e yönelttiği küçümseyici bakışlar ataerkil yapıya eleştiri olarak gösterilebilir.

Ataerkil yapı içerisinde kadınlığını bastırmak zorunda kalan Clarice’in Lecter’in yardımıyla erkeksi yönlerinden sıyrılıp kadınlığının gizil yönlerini fark etmeye başlaması, psikanalitik yaklaşımdaki “bastırma savunma mekanizması ve erkeksi protesto” kavramlarını ortaya koymaktadır.

Bastırma Savunma Mekanizması: Egoyu rahatsız eden düşünce ve anıların bilinçdışına itilmesidir.

Erkeksi Protesto: Erkek egemen toplumlarda kadınların yetersizlik ve eksiklik duygularını gidermek için erkeklere atfedilen rolleri üstlenmesi ya da kadınsı davranışlardan kaçınmasıdır.

Buffalo Bill, ünlü Amerikalı seri katiller Ed Gein ve Ted Bundy’den esinlenilerek yaratılmış bir karakterdir. Karakter bu iki seri katilin bileşkesidir. Bill’in ruhsal yapısı film boyunca Lecter’in ağzından yalın bir dille seyirciye aktarılır. Kurbanlarının boğazına ölü kelebek pupaları bırakması, öldürdüğü kadınların derisinden kendisine elbiseler yapması; Bill’in kendisini pupa gibi bir başka bedene ve karaktere dönüştürmek istediğinin apaçık delilidir.

Kaynakça:
www.sinemalar.com
Alfred Adler, Bireysel Psikoloji kitabı, Say Yayınları / Çeviren: Ali Kılıçoğlu
10. Sınıf Öğreten Psikoloji kitabı, Seviye Yayıncılık / 2013
Sevil Atasoy, Kanıt dizisi
Benim Hocam youtube kanalı; Ayşegül Aldemir, Psikolojik Danışma Kuramları

Yazarın (Mustafa Aslan) diğer yazılarına da göz atabilirsiniz.

Korsan Edebiyat’ı instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.

Kuzuların Sessizliği

1990 Manisa doğumlu. Adnan Menderes Üniversitesi, Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu, Yiyecek İçecek İşletmeciliği Bölümü lisans mezunu.

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorumlar (3)

  1. Filmi hiç feminist bakış açısıyla izlememiştim. Tekrar detaylara dikkat ederek izlemek güzel olabilir.

  2. Filmi hiç feminist bakış açısıyla izlememiştim. Tekrar detaylara dikkat ederek izlemek güzel olabilir. Dizisini de çok sevmiştim

    • 1 Mayıs 2022

      Filme dair birkaç detay daha ekleyeyim:

      Filmdeki kelebek ölümün kafa pervanesi olarak bilinir. Sırtında kurukafaya benzer bir şekil bulunur ve filmde dönüşümü simgeler.

      Kuzu imgesi mitolojide ve dinlerde fedakarlık ve masumiyeti simgeler. Bunun en bariz örneği Hristiyan inanışında İsa’nın kuzu ile simgelenmesidir. Hz. İsa insanların günahlarının temizlenmesi için kendisini feda eden Tanrı kuzusu olarak adlandırılır. Filmde masum ve fedakar olan kişi Clarice’tir.

      Bufalo Bill’in kadınlara imrenerek bir kadına dönüşmeye çalışması da psikanalitik yaklaşım içerisinde yer alan içselleştirme savunma mekanizmasına örnek olarak gösterilebilir.

      Clarice’in çocuk yaşta babasını kaybetmiş olması, cinsel kimliğini kazanamamasına sebep olmuş olabilir. Bu durum Freud’un oedipus/elektra kompleksini aklıma getirdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir