Kırışık gömleklerle karışık bir hayat, Kırışık gömlekler, Omuzların çöker, kamburun çıkmıştır kaldıramadığın yükler altında… Gözlerin kan çanağı, gözlerin yaşlı, gözlerin gözlere düşmandır, karışık bir hayat, şiir, edebiyat, deli gömleği, Sonra hep aynı yatağın kederiyle uyanıyorsun, Ayağına birkaç büyük şairin şiir kitapları takılıyor; ki dağınıksın,
Omuzların çöker,
kamburun çıkmıştır kaldıramadığın yükler altında…
Gözlerin kan çanağı, gözlerin yaşlı, gözlerin gözlere düşmandır,
Bedeninde bir şeyler oluyor,
ellerini tanıyamıyorsun!
Ve sonra bir hırıltı gidiyorsun,
Bir takırtı geliyorsun hemen sonrasında…
Anlamıyorsun!
Anlatamıyor rüyandaki aksakallı…
Sanki farklı bir dil konuşuyor;
Farsçadır belki!
Sonra hep aynı yatağın kederiyle uyanıyorsun,
Ayağına birkaç büyük şairin şiir kitapları takılıyor;
ki dağınıksın,
dağılmışsın odanın dört köşesine…
kapıları açıp,
asık suratına su çarpıp,
yeni bir yüzü deniyorsun,
şaşkın bir tavır alıyor her şey !
Sığındığın bir tenceren var,
dibi tutmuş eski bir tencere,
yumurtalarını kaynatıyorsun ve
domatesleri ortadan ikiye bölüyor bıçağın,
yaşamak için özenmiyorsun
özensen itinayla doğraman gerekir,
belki bir çiçekle bile süslenebilir masan,
Ama sen seyrek yaptığın kahvaltılara bile
kırışık gömleklerinle çıkıyorsun
kirli çamaşırları biriktirip biriktirip atıyorsun
bir eskiciyi düşünüyorsun
yırtık bir gazetede arıyorsun haberini
bulamadığın her hikayede soluyor çiçeklerin!
15.04.15 04.25
Yazarın (KorsanKalem) diğer yazılarına da göz atabilirsiniz.
Kırışık gömleklerle karışık bir hayat, Kırışık gömlekler, Omuzların çöker, kamburun çıkmıştır kaldıramadığın yükler altında… Gözlerin kan çanağı, gözlerin yaşlı, gözlerin gözlere düşmandır, kırışık gömlekler şiiri, kırışık gömlekler nasıl düzelir, Ama sen seyrek yaptığın kahvaltılara bile, kırışık gömleklerinle çıkıyorsun, kirli çamaşırları biriktirip biriktirip atıyorsun, bir eskiciyi düşünüyorsun, yırtık bir gazetede arıyorsun haberini, bulamadığın her hikayede soluyor çiçeklerin! Anlamıyorsun! Anlatamıyor rüyandaki aksakallı… Sanki farklı bir dil konuşuyor; Farsçadır belki!
Sonra hep aynı yatağın kederiyle uyanıyorsun, Ayağına birkaç büyük şairin şiir kitapları takılıyor;
