Kafeste doğan kuşlar uçmayı hastalık zannederler
  1. Anasayfa
  2. Öykü

Kafeste doğan kuşlar uçmayı hastalık zannederler

Yazan: Aybukerdem

0

Kafeste doğan kuşlar uçmayı hastalık zannederler

“Niye olmuyor, neden istediğim mesleği yapamıyorum? Neden?”

Gözlerinden akan yaşlarla, burnunu çeke çeke bağırıyordu Bahar. Bugün hayatının en güzel günü olmalıydı aslında. Uzun süredir hayalini kurduğu üniversitenin tiyatro bölümüne kabul edilmişti. İyi bir oyuncu olmak istiyordu. Ailesinin çok istekli olmadığını bilse de sınavı kazanırsa kabul edeceklerini düşünmüştü. Oysa hiç beklediği gibi tepki vermemişlerdi. Onların istedikleri gibi doktor ya da mühendis olmak istemiyordu. Yıllardır onları üzmemek için derslerine çok çalışmış ve başarılı da olmuştu ama artık gerçekten istediği mesleği yapmak, hayallerini gerçekleştirmek istiyordu. Sorusuna cevap vermeye tenezzül bile etmeyen anne ve babasının yüzüne hayal kırıklığı ile baktı. Sanki Bahar orada değilmiş gibi kendi aralarında konuşmaya devam ederken, onlar için bu konunun kapandığını, ne söylese fayda etmeyeceğini anlamanın verdiği çaresizlikle evden çıktı.

Adımları onu bu konuda her zaman destekleyen öğretmeninin yanına getirdi. Sevil Öğretmen, Bahar’ın tüm sırlarını bilen ve ona her zaman destek olan tek kişiydi. İlkokul öğretmeniydi Sevil. Öğrencilerinin özel ilgilerine çok dikkat eder, aileleri de yönlendirmeye çalışırdı. Bahar’ın da oyunculuk yeteneğini fark etmiş ve ailesine de söylemişti ama onların sert tavırları karşısında bir daha bu konuyu gündeme getirmemişti. Bahar ile ilişkisi ise hep devam etmiş, her ihtiyacı olduğunda yanında olmuştu. Bahar, öğretmenini her zamanki gibi öğrencilerine sevgiyle bakarken bahçede buldu. Sevil için tüm öğrencileri çocukları gibiydi.

Bahar’ın yüzünden her şeyi anlamıştı Sevil. Neler olduğunu tahmin etmesi zor değildi. Zaten ailesinin bu kararını desteklemeyeceğini biliyordu. Ağlamaktan gözleri şişmiş, çaresizlikle iç çeken genç kıza baktı. Kendisinin de benzer bir hikâyesi vardı. Kız çocuklarının okumasına karşı çıkan bir ailede büyümüş, büyük mücadeleler sonucunda bulunduğu yere gelebilmişti. Bahar ile de empati kurabiliyordu. Aslında ikisinin çok farklı aile yapıları, kültürleri vardı. Ancak çocuklarının isteklerine saygı duymayan, onları anlamayan, sadece kendi istekleri doğrultusunda bir gelecek kurmasına izin veren düşünceleri onları ortak bir paydada buluşturuyordu. Bu yüzden aynı durumda olan tüm öğrencilerine destek olmaya, ellerinden tutmaya çalışıyordu.

“Kafeste doğan kuşlar uçmayı hastalık zannederler.” dedi çok sevdiği öğrencisinin gözlerinin içine bakarak. “Biz sadece içine doğduğumuz çevreyi kabul ederiz. Sanki farklı hayatlar, kültürler, insanlar yokmuş gibi davranırız. Kendimiz uçmayı aklımıza bile getirmezken uçmak isteyene de engel olmaya çalışırız. Ön yargılarımız onu desteklememize izin vermez ve bunu kendi doğrumuz gibi görürüz. Oysa kendi doğrumuz sandığımız birçok şeyi ailemizden, çevremizden alıyoruz. Üstüne çok düşünmeden kendi kurallarımız haline getiriyoruz ve öyle de yaşamaya, yaşatmaya çalışıyoruz. Uçmak isteyenin ise ya kanadını kırıyoruz ya da onu desteklemeyerek tek başına bırakıyoruz. İnsanlar yalnız kalmaktan, toplum tarafından dışlanmaktan o kadar çok korkuyorlar ki inandıkları, yapmak istedikleri şeyleri sırf bu baskıdan dolayı yapamıyorlar. Sonra çevremizde bir sürü mutsuz, ne yapmak istediğini bilmeyen insanlar çoğalıyor.” Derin bir nefes alarak sözlerine devam etti. “Şimdi bir karar verme zamanı Bahar; kanatlarının olduğunu unutup hayatına devam mı edeceksin, yoksa özgürlüğü seçerek uçacak mısın?”

Kafeste doğan kuşlar uçmayı hastalık zannederler

Sitemizdeki diğer öykülere de göz atabilirsiniz. 

Korsan Edebiyat’ı instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.

Haftalık bültenimize ücretsiz abone olup gelişmelerden haberdar olabilirsiniz.

– Kafeste doğan kuşlar uçmayı hastalık zannederler

İlginizi Çekebilir

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir