Kaç Kırık Var?
  1. Anasayfa
  2. Deneme

Kaç Kırık Var?

Yazan: Derya

0

Kaç Kırık Var?

Ezhel’in de söylediği gibi; “Ankara ayazının insanın ruhunu kestiği.” Bir kış soğuğu hâkimdi bu sabah şehrimde. Soğuktan, kardan, kıştan nefret ederim… Fakat toparlanıp, çarçabuk halletmem gereken yapılacaklar listeme odaklanmak zorundaydım. “Aman saçımın tek bir teline bile soğuk değmesin!” titizliğiyle sıkıca giyinip, arabama atladığım gibi gazladım en yakınımdaki alışveriş merkezine.

Bu ne kalabalık! Bilmem kaç arabalık otoparkta tek bir boş yer bile yok. Üstelik saat daha 11.30! Zar zor bir yer bulup arabamı park ettikten sonra, sabah mahmurluğum aniden uçuverdi ve kafamda şimşekler çaktı. Tabii ya, nasıl da unuttum… Bugün “KARNE GÜNÜ”. Çocuğunu okuldan alıp soluğu en yakınındaki alışveriş merkezinde almış olmalı insanlar, tamamen aklımdan çıkmış.

Her neyse, içeri girip halletmem gereken işlerimi ivedilikle halledip; dönem sonunu akıl sağlığımı kaybetmeden sağ salim getirmenin şerefine kendime sabah kahvesi ve uzun zamandır okumak istediğim kitapları ısmarladım. Kahvemi alıp oturdum, yeni cicilerime -kitaplarıma- göz gezdirmeye başladım (Nasıl büyük bir huzur ve mutluluk olduğunu yalnızca gerçek kitap kurtları anlar).

Yeterince yeni kitap sevinci yaşadıktan sonra, geçen yazımda bahsettiğim “insan analizleme” oyununu oynamaya karar verdim ve kimseyi bakışlarımla taciz etmemeye gayret ederek başladım insanları izlemeye. Karne gününden bahsetmiştim; haliyle etraf karnesini alan yavrusunu kapıp alışverişe ve eğlenmeye getiren ebeveyn kaynıyordu. Gururlu ve mutlu ebeveyn tablosu işte, bilirsiniz. Fakat öküz altında buzağı arama konusunu yine çok abarttım ve kafamda kendimce bazı sorular belirdi. Yahu burada çocuğunuzla gülüp eğleniyorsunuz sayın anne-baba, fakat bu çocukların çocukluklarını dandik alışveriş merkezlerinde beş dakika eğlendirmenizle yaşayabileceklerine sizi kim inandırdı? Siz değil misiniz o minicik bedenlerin sırtına ağır çantaları yükleyip sabah ayazında aynı bedenleri sokağa salan? Siz değil misiniz matematik netleri düştü diye “yavrunuzu” yerden yere vuran? Siz değil misiniz asla istemediği bir üniversiteyi kazanıp zerre kadar ilgisinin ve yeteneğinin olmadığı bölümde okumaya zorlayan? Siz değil misiniz dershanesiydi, özel dersiydi, deneme sınavıydı diye diye hayatın sadece “netlerden ve beş şıktan” ibaret olduğunu aşılayıp çocuklarınızı iki ayaklı yarış atına döndüren? Önemli olanın kendisi değil, üniversite sınav sonucu olduğunu ve her fırsatta düşük gelen sıralamasını çocuğunun kafasına kakıp ona kendinin ve hayatının değerini sorgulatan siz misiniz değil misiniz? Cevap verin yahu…

“Ama biz onun iyiliği için…” zırvalarınızı duyar gibiyim. Yapmayın lütfen, bu bahane 1990’larda çoktan tozlu raflara kalktı. Asıl istediğinizin çocuğunuzun iyiliğinden ziyade ruh sağlığı olmadığı aşikâr. Hayatta bir baltaya sap olamamışlığınızın yahut elde ettiğiniz muhteşem akademik başarıların ve kusursuz öğrencilik hayatınızın hırsını evlatlarınızdan almak ne hakkınız ne de haddiniz! Dünyaya getirdiğiniz canlıya saygı duymaktan bile acizseniz, onun isteklerini ve kişilik yapısını önemsemeyecekseniz, yeteneklerini geliştirmesine yardım edip onu takdir etmeyecekseniz, “Ödevlerini yaptın mı?” sorusundan önce “Bir derdin, ihtiyacın var mı?” diye sormayacaksanız ebeveyn olmanın hiçbir anlamı ve kutsallığı yoktur!

Bugün takdir alan çocuğunun karne notlarıyla övünmeye hakkın yok sayın ebeveyn! Çünkü bu senin başarın değil. Bu başarı, böyle bir stres ve yarış ortamında; beden ve ruh sağlığını korumaya çalışırken, öte yandan da senin isteklerini yerine getirmeye çalışan çocuğun başarısı. Oturduğun yerden yüksek akademik başarı siparişi verip üstüne baskı kurarak hayatını kararttığın evladın başarısı, asla senin eserin değil.

Muhteşem matematik notlarından önce, amacınız ruh sağlığı yerinde ve vicdanlı bireyler yetiştirmek olsun. Bu günlerde en çok sağlıklı ve vicdanlı bireylere ihtiyacımız var. Kendi adıma; karne notları ne olursa olsun, takdir veya teşekkür ne almış olursa olsun, ortalaması kaç üzerinden kaç olursa olsun tüm öğrencileri gönülden kutluyorum. Çünkü böyle bir ortamda zor olanı başarıp, üzerine basa basa söylediğim gibi “ruh sağlığınızı korumak için” çabaladınız. Hayal kurup çok istediğiniz takdirde dünyayı ele geçirmeyi bırakın, tüm evrene bile hükmedecek güce sahipsiniz. Yeter ki mutlu ve huzurlu olun ama en önemlisi; bu hayatta sizlerden ve sağlığınızdan değerli hiçbir not ve hiçbir kariyer hedefi yok. Benden hepinize yıldızlı pekiyi çocuklar!

Sahi sayın veli, sizin vicdan karnenizde kaç kırık var?

Kaç Kırık Var?

Konuklarımızın diğer yazılarına da göz atabilirsiniz.

Bizleri instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.

Kaç Kırık Var?

İlginizi Çekebilir

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir