1. Anasayfa
  2. Deneme

Dünyanın kalp atışını duyamayacak kadar mı?

Kalp açar mı? Budalaca bir benzetme yapıyorum, gülmeyin lütfen. Kalp bir tomurcuksa, gözyaşıyla sulanınca Tanrı'nın göğünden yağan yağmur misali, çiçeklenemez mi içimizin derinliklerinde?


0

Dünyanın kalp atışını duyamayacak kadar mı? – Ben çiçekleri severim ya siz, siz sever misiniz?

Dünyanın kalp atışını duyamayacak kadar mı? öyküsü

Ben çiçekleri severim ya siz, siz sever misiniz?

Kalp kırılır mı? Ya ruh, ruh can çekişir mi? Sorularımla sizi sıkmıyorum ya(?) Kalp açar mı? Budalaca bir benzetme yapıyorum, gülmeyin lütfen. Kalp bir tomurcuksa, gözyaşıyla sulanınca Tanrı’nın göğünden yağan yağmur misali, çiçeklenemez mi içimizin derinliklerinde?

Peki ya yabani otlar? Tanrı aşkına siz de iki kelam edin. Ne bu sessizliğiniz? Niçin susmayı tercih ediyorsunuz? Kırgın mısınız yoksa? Kime? Siz insanı çıldırtırsınız doğrusu.

Filizlenen bir bahçe yok mu kalbinizde, yoksa yalnızca yabani otlar mı türedi ruhunuzda? Yoksa çamurlu ayakkabılar kalp bahçenizi talan mı etti? Ahh! Artık cevap verin zira bu seçenekleri istediğim kadar artırabilirim. Evet yapabilirim. İnsan yaşamadığını tahmin ederek sunamaz ya. Sunar mı yoksa?

Bir kâğıt helva meseleniz vardı sizin, doğru hatırlıyorum değil mi? Hiç kâğıt helva yemiş miydiniz? Yılların sorusu değil mi bu? Hâlâ bekliyorum demeyin sakın. Sahiden mi? Niçin bu inadınız? Niçin bu inancınız? Buna cevap vermeyin zira bu sefer cevabını biliyorum. Cevabını bildiğim soruları sormayı hiç sevmem. Siz sever misiniz? Neyini seviyorsunuz Tanrı aşkına? Ya aksi bir cevapla karşılaşırsanız. Tanrı korusun, bir daha nasıl güvenirsiniz o insana? İnsanoğluna güvenmeyi pek tercih etmez gibi duruyorsunuz. İnsanoğlunun da güvenilecek pek bir tarafı kalmadı zaten. Siz de haklısınız.

Biliyor musunuz, ruhum cevapsız sorularla dolu. Fakat soracak kimsem yok. Yolculuğa çıkalım mı birlikte? Şaşırmayın lütfen; keyfiyetten değil elbette. Sorularımın cevabı nerde biliyorum. Farklı yönlere bakan iki insan arasındaki mesafe dünyadaki hiçbir mesafeden daha uzun değildir. Zorlu bir yolculuk olacak anlayacağınız. Ama Ege şarkıları dinleriz, deniz kokusunu çekeriz içimize, söz. Gümüşlük’e de uğrarız isterseniz. Hem eski anıları da biraz hasbihal etmiş oluruz. Fena mı olur? Fena olur der gibi bakıyorsunuz. Geçmişe ne lüzum var der gibisiniz. Bir kitapta okumuştum “şimdiden başka zaman yok!” diyordu. Siz de öyle diyorsunuz zannımca.

Hiç gelmek istemiyorsunuz değil mi? . Kibarlıktan “bir bakarız” deseydiniz keşke. Fakat kibarlık yapacak haliniz de yok gibi. Bir boş vermişlik var ruhunuzda. Bir yorulmuşluk… Mübalağa mı ediyorum yoksa yine? Huyum kurusun, ne çok severim ama mübalağa etmeyi. Sevmekte bir mübalağa sanatıymış biliyor musunuz? Ben iyi bir sanatçıyım anlayacağınız. Ne çok konuştum değil mi yine? İşte ben böyleyim bazı kelimeleri söylemekten ödüm kopar; bazı kelimeleri de söylemeye zamanım yetmeyecek diye korkarım ve hiç susmam. İnsan biraz susmalı ama, insan biraz durmalı. İnsan zorlamamalı bazı şeyleri. İnsan zamanı gelince gitmeli. Herkesin payına bir şey düşer bu hayatta; benim payıma Füruğ gibi gitmek düştü…

Sizin payınıza ne düştü böyle? Ne düştü de tek kelime etmiyorsunuz dünyaya? Söyleyeceğiniz tek bir kelimenin dahi artık bir yaprak kıpırdatmasını istemez gibisiniz. Size kimse bir şey yapmadı değil mi? Sizin için hiçbir şey yapılmadı. O kadar bir şey yapılmadı ki, o kadar olur…

Pekâlâ, bu iş böyle olmayacak, en iyisi siz gelmeyin benimle, vazgeçiyorum. Israr etmeyeceğim zira hiç konuşmadınız. İyice kuşkulanmaya başladım.

Çiçekleri severim ya siz, siz sever misiniz diye sormuştum. Duymadınız zannımca. Tanrı aşkına sağır mısınız yoksa? Dünyanın kalp atışını dahi duyamayacak kadar mı? Sahiden mi? Bağışlayın.

 

Yazarın (Simay Kurtoğlu) diğer yazılarına da göz atabilirsiniz.

Bizleri instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.

Sait Faik zamanında; "yazmasam deli olacaktım” demiş. Ben de o vesileyle yazıyorum. Yazmak benim ben olmamı sağlayan bir unsur.

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir