Larry Charles: Komedinin Tehlikeli Dünyası
Bu yazımda size son zamanlarda izlediğim en iyi belgesel dizilerden biri olan, Komedinin Tehlikeli Dünyası belgeseline değinmek istiyorum. Önce biraz Larry Charles’tan bahsedelim. Komedyen, senarist, yapımcı, oyuncu ve yönetmen olan Charles, önceki yazılarımda size önerdiğim, Diktatör filminin yönetmeni. Bununla birlikte severek izlenilen Seinfeld isimli komedi dizisinin de yazarlarından biri. Pek çok başarılı yapımda imzası olan Charles’in, son başarılı işi ise Komedinin Tehlikeli Dünyası.
Komedinin Tehlikeli Dünyası’nı Netflix’ten seyredebilirsiniz.
Savaş: Hayatta Kalanlar, Savaş: Askerler, Irk ve Cinsiyet olmak üzere 4 farklı yapımdan oluşan belgesel toplamda 4 saat sürüyor.
“Hayatta Kalanlar” bölümünde, Irak ve Liberya’da yaşanan savaş krizleri sonrası insanların komediyle nasıl hayatta kaldığını, gülmek için nasıl çabaladığını anlatıyor. Savaş kurbanlarını ziyaret ettiği bu bölümde, insanların hiciv ve mizahı birbirine katarak ayakta kalma mücadelelerini görüyoruz. Askerler bölümünde ise savaşta yaralanan askerlerin yaşadıkları travmalara rağmen bunu nasıl mizah yoluyla anlattıklarını izliyoruz. Bu bölümde beni en çok etkileyen komedyen, Bobby Henline oldu. Bağdat’ta yaşadığı kaza sonrası vücudunun yüzde 30’u yanan Henline, sahnede kendiyle dalga geçerek üzerinde yükü bu şekilde attığını ifade ediyor. Henline gibi pek çok asker de mizahın kendilerine iyi geldiğini söylüyor belgeselde. Bu bölümde bir IŞİD militanıyla da röportaj yapan Charles, çocukken neler izlerdin sorusuna, köyümüzde Türkiye Yeşilçam aşk ve komedi filmleri izlerdik, yanıtını alıyor. Ve şunu söylüyor: “Türk, aşk filmleri ve gülmeyi seven bir köy nasıl onu IŞİD’e itti? Sanırım bunu hiçbir zaman öğrenemeyeceğim.“
“Irk” bölümünde ise yerli Amerikan azınlıkları ile görüşen Charles, Amerika’daki ırk ayrımına ve bunun sonucunda mizahın nasıl etkilendiğine değinmiş. Siyahiler, Kızılderililer, göçmenler ve Amerikan trollerinin mizahını anlatmış. Dördüncü bölüm olan “Cinsiyet” konusunda ise, Suudi Arabistan ve Nijerya’yı ziyaret ederek, komedyenlerin kadın düşmanlığı ve homofobiyle olan mücadelesini anlatıyor. Bu bölümde beni en çok etkileyen komedyenlerden biri, Hatoon Kadı oldu. Yaşadığı ülkeye ve topluma rağmen güçlü kalarak, yaşadığı ayrımcılığı mizah yoluyla insanlara anlatması beni gerçekten çok etkiledi. Nijerya’da ise eşcinselliğin yasak ve cezasının da ölüm olmasına rağmen Nedu, Charly Boy ve Denrele Edun canları pahasına komedi yoluyla bununla mücadele ediyor ve konuşmaktan vazgeçmiyorlar. Nijerya’daki heteroseksüel, erkek komedyenler için ise herhangi bir sınırlama yok! Mizah olarak ise en çok kullandıkları konu tecavüz. Evet, her şeyin mizahı yapılabilir elbette ama ofansif mizahın hedefi kurbanlar değil olayın kendisidir. Nijerya’da yapılan mizahta ise direkt hedef alınan kişiler, tecavüze uğrayan kadınlar ve eşcinseller… Nijerya’daki kadın komedyenler bundan çok rahatsız olduklarını ve mücadele ettiklerini belirtiyor. Umarım gelecekte bir gün, bir şeyler Nijerya halkı için de değişir.
Evet, komedi hayatımızın vazgeçilmez bir parçası. Doğru bağlamda, iyi bir şekilde yapıldığında her şeyin mizah konusu olabileceğini savunanlardanım ben de. Bu belgesel de bize bunu anlatıyor. Hayat ne kadar kötü ve yaşanılmaz olursa olsun, bir noktada gülünecek bir şeyler her zaman vardır. Yeter ki doğru bakmayı bilelim…
Yazarın (Zeynep Çelebi) diğer yazılarına da göz atabilirsiniz.
Bizleri instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.
Larry Charles: Komedinin Tehlikeli Dünyası
