1. Anasayfa
  2. Öykü
Trendlerdeki Yazı

Ateşkes

"O hep özledi gidenleri. Hep yas tuttu gidenlere. Çoğunu bekledi uzunca süre. Gidene bile sadık kalandır o, belki gelir diye..."


0

Ateşkes “İçimdeki deliye savaş açtım, uzun ince bir yoldayız. Tutturdu bu yükleri taşıyacaksın diye… Nezaketten de anlamıyor. Ateşkes öyküsü, Ateşkes hakkında bir öykü…

İçimdeki deliye savaş açtım, uzun ince bir yoldayız. Tutturdu bu yükleri taşıyacaksın diye… Nezaketten de anlamıyor. Bıraktı her şeyi yolun ortasına ve kafama takıldı kaldı. Acaba nereye gitti bu deli, ona satsam yüklerimi… Güzel günler Babil’in asma bahçelerinden ‘hadi gel’ diye sesleniyor ve sanırım savaş açtım dediğim deli de orada ama buralar kar kış kıyamet… Ben ise pijama terlik televizyon üçlüsüne hapsolmuş oturduğum yerden 5N1K soruları soruyor, cevaplayamıyor ve bir çıkış yolu arıyorum. Umut hep var ama umuda giden yollar ne zaman açılacak? Aklımın iplerini saldım, develerle yaşıyorum, selamet sizin olsun zira ben fantastik bir bahta sahibim.

Onca eşyaya rağmen insansızlıktan bomboş olan salon gibi bomboş bakarken televizyon ekranına doğru, aklından geçenler bunlardı. Hatta daha niceleri geçerdi aklından da bir türlü toparlayamazdı onları. Bu yüzden hep geçip gider fikirleri aklından. Anlatsam roman olur derler ya işte o yazarsa roman olur. Hem de ne roman… Sırf kendini anlatsa yeter. Dünyanın en güzel ve en hayran kalınası romanı olur. Güzelliğini anlatacak kelime bulamayacak kadar farkında değildir kendinin. Güzellikten kastı nasıl göründüğüne dair methiyeler değil, kaldı ki hiç sevmez zaten güzel denilmesini, “Geçip gidecek şeyin avuntusunu dinleyemem” der hemen. Onun güzelliği aklında, vicdanında, kalbinde, ruhunda ve şu dünyada ayakta kalmak için verdiği savaştadır. Aklında mı yoksa ruhunda mı bilinmez ama bir deli ile yaşadığı gerçektir. Yoksa akıllı insan işi değil yaptıkları. Başı hep diktir, kaşları çatık, ona doğru ilerlerken ister istemez bir irkilir kendine çeki düzen verdiğini görürsün farkında olmadan. Kırık ruhunu, yorgun kalbini anlamazsın asla. İstediği de budur zaten. Ama bir güvenmeye görsün, bir ısınmaya görsün kanı, o zaman dersiniz ki bu kız çocuğu nereden çıktı şimdi.

Bir sevgisi vardı zamanında yüreğinde. Sana bana değil etrafındaki herkese, her şeye yeterdi. Şu memlekette onun gibi seven üç beş kişi olsa pembe panjurlu evler, mutlu çocuklar, parlak gelecekler olur bu topraklarda. Yazık ki kalmadı şimdi o sevgiden eser. Kendini bile sevemez artık. Gelip geçtiler hayatından. Giderken sevgisini de çaldılar, kalbini yerlere attılar paramparça oldu. Hatta yetmedi, kimisi bir de kırkların üzerinde tepindi. Sonra bu hale geldi işte. Taş olmaya yüz tutmuş kalbi, buz dağından farksız ruhu, donuk bakışları ile bu dünyada geçirmesi gereken zamanı doldurmak için nefes alıp vermeye başladı sadece.

O hep özledi gidenleri. Hep yas tuttu gidenlere. Çoğunu bekledi uzunca süre. Gidene bile sadık kalandır o, belki gelir diye… Canının yarısı kalmadı. Şimdi başucunda, elinde kalanlarıyla kaldı onca eşyaya rağmen insansızlıktan bomboş olan salonunda. Kendine ait dünyasının kapılarını kapattı. Açılmadığı için tozlanacak kitaplar gibi çekildi köşeye, unutturdu kendini. Bir sabah yürüyüşünde gördü onu bu kapanışa mahkûm edenleri. Her yer onlarla doluydu ve o hâlâ çok güzeldi. Her şeye rağmen hâlâ gülümsüyordu, asla ödün vermemişti o ketumluğundan. İnsanların yanından geçip gitmeyi kendine öğretmiş olduğunu fark etti. Uzun zamandır bu kadar mutlu etmemişti hiçbir şey onu. Belki de bu yüzdendir eskisinden daha parlak görünüşü…

Ve sabah akşama devrederken zamanın bir gününü, en sevdiği manzarası olan maviye, yeşile, geçip giden insanlara bakıyordu. Sahil kenarında geçip giden insanları izlemek eskiden acı veren bir durumken şimdi en sevdiği manzarası olmuştu. Bu yüzden de içindeki deliyi kutladı, onunla barıştığı için…

Yazarın (Venüsyalı Biri) diğer yazılarına da göz atabilirsiniz.

Bence sadece yaşamalıyız ama nasıl? Yaşamaktan başka gaye değil de nasıl yaşamak lazım diye çok sorum var ölmeden bir kaçına cevap bulmak dileğiyle günleri geçiriyorum.

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir