1. Anasayfa
  2. Mektup
Trendlerdeki Yazı

Yerine Ulaşmayan Mektuplar – 5

"En güzel günler henüz hiç yaşamadıklarım, en güzel anlarım henüz hiç var olmadılar."


0

Yerine ulaşmayan mektuplar, Önceki mektubumda Murat’ın sana dair bir iz bulduğundan bahsetmiştim. Yerine ulaşmayan, 

Bülent,

Önceki mektubumda Murat’ın sana dair bir iz bulduğundan bahsetmiştim. Bugün aldığım telefonla orada kendine, bambaşka insanlarla yeni bir hayat kurduğunu öğrendim. Kalp kırıklığının bu denli fiziksel bir etki yaratacağını hiç düşünmezdim. İnsanın çok üzülünce midesi bulanıyor, elleri buz kesiyormuş. Bu kısa ömrümde bunu da öğrenmiş oldum, sayende.

Sana kızgın ya da öfkeli değilim. Sadece küskünüm. Neden bu ihanete ihtiyaç duydun, benim sevgim sana niçin yetmedi, bilemiyorum. Cevapsız sorular içimi kemiriyor. İhanetini öğrendiğim andan beri yıkılmış hissediyorum . Savruluyorum. Çocuklara ne diyeceğimi bilmiyorum. Keşke onlara bunun açıklamasını sen yapsaydın. Neden bu bencilliğin? Niye? İnan, anlamıyorum! Bunca fedakârlığın karşılığı bu mu sahiden?

Sensiz bir hayatı hiç tanımamıştım sen Almanya’ya gidene kadar. Gözümü de senle açmıştım zaten… Sen gittikten sonra, bir nebze olsun öğrendim hayatı. İçimdeki gücün az da olsa farkına vardım. Şimdiyse çok daha güçlü hissediyorum kendimi hayata karşı. Artık yoluma tek başıma devam edeceğim. Yol arkadaşımın sırtımda bıraktığı bıçağın iziyle devam edeceğim. Bu izin acısı elbet geçecek bir gün ama ben göremesem de o izin orada her daim durduğunu bileceğim. Yaşadığım sürece aptallığımı anımsatacak bu iz bana. Senin için ağladığım geceleri, sen iyi ol diye uğraştıklarımı, sen üşüme diye onca işimin arasında sana ördüğüm kazakları anımsayacağım. Çocuklarım ve kendimden başka kimse olmayacak yanımda. Kimseye bu denli yaslayamayacağım sırtımı. Çünkü ne zaman yaslanmak istesem birine, o iz hep acıyacak. Dokunduğumda kanaması hiç durmayacak, eminim buna.

Bu sana yazdığım son mektubum. Bu mektuplar yerine ulaşana dek yazmaya devam edeceğim demiştim. Şimdi biliyorum, o yerde bizden hiç eser kalmamış meğer. Bir daha ne benden ne çocuklarımdan haber alamayacaksın. Kalbimin en derin yerine gömüyorum seni, hiç çıkarmamak üzere. Kimseye muhtaç olmadığım bir hayat diliyorum kendime. Kimsenin boyunduruğu altına girmeden, kimse için endişelenmeden yaşayacağım hayatımı. Avucumda kalan bu sonsuz sevgiyi, sadece kendime vereceğim. Hayatımın merkezi önce kendim, sonra çocuklarım olacak. Üşüdüğümde seni aramayacak bedenim. Yemek yerken boğazıma dizilmeyecek lokmalarım. Radyoda haberler başladığında kalbim yerinden çıkarcasına çarpıp etimi acıtmayacak. Bütün izlerini teker teker sileceğim hayatımdan. Artık hiç ağlamayacağım. Ama yine de insan, bazen, ne olursa olsun o tanıdık hissi arıyor. Kalabalık içinde boğazı düğümlendiğinde, yutkunmak ona acı verdiğinde, boğazındaki düğüme neden olan kişiyi istiyor. 

Boşanma ilamını en yakın zamanda alacaksın eline. Artık yeni bir hayat başlıyor bizim için. Çetin geçen kışın ardından, nihayet güneş doğacak yuvamıza. En güzel günler henüz hiç yaşamadıklarım, en güzel anlarım henüz hiç var olmadılar. Yine de bana yaşattığın güzel anlar için teşekkür ederim. Hoşça kal.

Sezen

 

Yazarın (Zeynep Çelebi) diğer yazılarına da göz atabilirsiniz.

İlginizi Çekebilir
Mektup

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir