1. Anasayfa
  2. Deneme

Dünyayı Güzellik Kurtaracak

Yazan: Nazende


0

Dünyayı Güzellik Kurtaracak

İnsanın acısını insan alırmış, öyle diyor Şükrü Erbaş. Benim de acımı yazmak alıyordu çoğu zaman, hafifliyordum. Korsan Edebiyat’ı geziyordum öylece, çocukların en meraklı olduğu çağı yaşıyormuşum gibi her yere tıklıyordum, yazıları, yorumları, resimleri karıştırıyordum tek tek. “Bize Katılın” diyordu bir yerde. Hafta sonlarını misafirlerine ayırmayı bir prensip haline getirdiğini söyleyen o sayfada kalakalmıştım. Ben de ilk olarak çocukça düşlerimi ceplerime doldurdum ve yola çıktım. Acaba misafirliğe kabul edilecek miydim? Bilmiyordum ama bir kere yola çıkmıştım. Artık çok yorulmuştum, düşmüştüm ve dizlerim o kadar çok kanamıştı ki hiçbir şey iyileştiremez sanmıştım. Bir yara bandı uzandı çok uzaklardan, Korsan Edebiyat ailesinden. Misafirliğe gitmiştim, uzun zaman sonra ilk defa bir şey başarmıştım. Bu gölgede kalmamalıydı, herkes bilmeliydi. Herkes her şeyi başarırken ben öylece durmuyordum artık. Misafir olmuştum. Ceplerime doldurduğum çocukça düşlerime değer veren, oyuncaklarımı paylaşabildiğim bir ailem vardı. Artık o kadar hevesleniyordum ki, aynı yazıyı defalarca attığım olurdu. Belki Şükrü Erbaş’ın dediği “İnsanın acısını insan alır” sözüne layık bir yazım olur diye sürekli yazmak geliyordu içimden.

Bir çocuk güzel oyuncaklar olan ve onunla paylaşılan bir yere misafirliğe gittiğinde defalarca gitmek ister o yere değil mi? Hem daha güzeli, hep dermansız olduğum anlarda el uzatmıştı bana. Öğretmenim ben, atanamamıştım, yüksek ya da alçak hiçbir şey yapmıyordum. Hem de hiçbir şey… Hiçbir şeye ait değilsin, başaramıyorsun diye ruhumu yorduğum bir akşam yine o gemi geldi. Belliydi dalgaların onu çok savurduğu, belliydi taşıdığı herkesi yaşatmaya çalıştığı. O gemi beni de yolculuğa davet etti. Sonsuz bir maviliğe, güneş ışığını tam olarak alabileceğim yere. Elbet yağmurlar da yağacaktı geminin üzerine, dalgalar savuracaktı, korkutacaktı. Ama o yağmuru izleyip şiirler yazacaktık. Kendimi öğretmeni tarafından defterine iki yıldız atılan, ödevi sınıf panosunda sergilenen çocuk gibi hissediyordum. Hiç görmediğim, seslerini duymadığım insanlar ailem olmuştu, yalnız biri hariç. Amelie. İşte o canım, kalbimin en çocuksu yanı!

Kelimelerimizi emanet ediyorduk birbirimize. Değer veriyorduk çocukça, sorgulamadan. Aslında biz dünyayı güzelliğin kurtaracağına inanıyorduk. Korsan Edebiyat’ı da aile yapan buydu sanırım.

 

Sitemizdeki diğer denemelere de göz atabilirsiniz. 

Korsan Edebiyat’ı instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.

– Dünyayı Güzellik Kurtaracak

İlginizi Çekebilir
Başlangıçlar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir