Çiçekli Defterlerim
  1. Anasayfa
  2. Yazı Atölyesi

Çiçekli Defterlerim

Yazan: Nazende

0

Çiçekli Defterlerim

  • Bir çocukluk anınızı kaleme alın.

Çocukluk denilince aklıma bugünüme dokunan anılarım gelir hep. Zaten çocuklukta ne yaşadıysak hangisi bugünümüze dokunmuyor ki? Hem diyor Feridun Düzağaç: “Tüm alışkanlıklar çocukluktandır.” Tam da öyle.

Babama çalıştığı çikolata fabrikasından üstünde kocaman adı yazılı bir defter verilmişti. Ben okula yeni başlamıştım. Harfleri daha yeni öğreniyordum, aslında henüz çizgi çalışmaları yapıyorduk diyebilirim. Yani bir defteri ancak resim yaparak doldurabilecek yaştaydım. Çocuktum. Mutluluğumdu benim bulutlardan bile büyük evler, çiçekler çizmek. Çiçeklerim hep kocaman olurdu ve çok güzel kokarlardı. Sadece ben alırdım o güzel çiçek kokusunu çünkü o defterde benim bir bahçem vardı. Fakat babam bundan hiç memnun değildi. Defter ancak büyük rakamların yazıldığı ya da uzun uzun cümlelerin yazıldığı, çok başarılı çocukların sadece bu amaçla kullanacağı bir şeydi.

Annem yemek hazırlıyordu, bense küçücük bedenimle kocaman masanın bir köşesinde o çiçek bahçesi yaptığım defterime yeni yeni çiçekler ekiyordum, rengârenkti. Yemeklerden bile güzel kokuyordu biliyor musunuz? Kimse bilmedi, bilemezdi. Babam işten geldi, çiçek bahçemi gördü. Eline aldı, koca bir defteri resim yaparak bitirdiğimi fark etti. Fırlattı yere hızla. O an çiçeklerimin üstüne basıldı, koparıldı, hepsi solmuştu artık hepsi. Koca bir defteri çiçek çizerek bitirdiğim için hiç mutlu değildi ve annem hâlâ yemek yapıyordu. Sonra ne oldu biliyor musunuz? Büyüdüm! Babamın okurken bana yolladığı paranın çoğu kısmını kırtasiyeye gidip defter alarak bitiriyordum. Defterlerim birikti, üstüne hep ekledim, yine aldım, her yolladığı parayı deftere yatırdım. Yine de doymadım. Kendimce onu cezalandırıyordum. Bazılarının ilk sayfasına çiçek çizip kitaplığıma kaldırdım, bazılarına sadece adımı yazıp kitaplığıma kaldırdım, bazılarına hiç dokunmadan kitaplığıma kaldırdım. O bilmiyordu. Bilemezdi. Çiçeklerimi koparmıştı. Artık en güzel deftere en güzel boya kalemleri ile çiçek çizsem de o defterdeki kadar güzel olmayacaktı.

Şimdi biliyor o çiçekleri yeniden yapamayacağımı, yeniden öyle güzel kokmayacağını. Defter getiriyor sürekli kullanmam için, kullanıyor muyum? Hayır.

————————————Editör Notları——————————————–

“Hem diyor Feridun Düzağaç” Hem ne diyor Feridun Düzağaç olsa daha tatlı olacak.

“Harfleri daha yeni öğreniyordum, aslında henüz çizgi çalışmaları yapıyorduk diyebilirim.” Cümlelerin uzunluğu okumakta bazı zorluklara gebe olabiliyor. Mesela bu iki cümleyi birleştirmeyip noktayla ayırmanın daha doğru olduğunu düşünüyorum.

“Kimse bilmedi, bilemezdi.” Bu cümleyi üç noktayla ya da ünlemle bitirmen duygunu daha net ortaya koyacaktır. Noktalama işaretleri bu anlamda çok ince ve büyük işler üstleniyor.

Hala ve hâlâ ayrımını genellikle bilgisayar ortamında gözden kaçırıyoruz. Bu noktaya da dikkat etmekte fayda var.

“Bazılarının ilk sayfasına çiçek çizip kitaplığıma kaldırdım, bazılarına sadece adımı yazıp kitaplığıma kaldırdım, bazılarına hiç dokunmadan kitaplığıma kaldırdım.” Kitaplığıma kaldırdım kısımları tekrar olmuş. Bu yanlış değil. Ama bu gibi tekrarlar her okuyucuda aynı etkiyi vermeyebilir. Yer yer kullanımlarda bulunulabilir ama çok başvurulmazsa daha doğru olur gibi. Burada bu şekilde bir kullanım yaptıktan sonra son kısımdaki “bazılarına hiç dokunmadan kitaplığıma kaldırdım” ‘bazılarına ise hiç dokunmadan kitaplığıma kaldırdım’ şeklinde tamamlanması gerektiğini düşünüyorum.

“O bilmiyordu. Bilemezdi. Çiçeklerimi koparmıştı. Artık en güzel deftere en güzel boya kalemleri ile çiçek çizsem de o defterdeki kadar güzel olmayacaktı.” Burada da noktalama işaretleriyle duyguyu daha vurucu bir hale getirebilirdin: “O bilmiyordu… Bilemezdi… Çiçeklerimi koparmıştı! Artık en güzel deftere, en güzel boya kalemleri ile çiçek çizsem de o defterdeki kadar güzel olmayacaktı…”

“Şimdi biliyor o çiçekleri yeniden yapamayacağımı, yeniden öyle güzel kokmayacağını.” Burada bir hata var. “Şimdi biliyor o çiçekleri yeniden yapamayacağımı, o çiçeklerin yeniden öyle güzel kokmayacağını…” şeklinde bir kullanım olması gerekir.

“Hayır.” Sonunda da ünlemle bitirilmesi çok daha güzel bir etki yaratır kanaatindeyim.

Yazının büyük yapısal sorunları olmamakla birlikte, ufak rötuşlarla daha güzel olacaktır. Ellerine, yüreğine sağlık. Yazmaya devam 🙂

Yazı egzersizlerimize göz atabilirsiniz.

Korsan Edebiyat’ı instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.

İlginizi Çekebilir
Yadigâr

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir