1. Anasayfa
  2. Deneme

Mustafa Gökçek Makaleleri – Ne Seninle Ne De Sensiz…


0

“NE SENİNLE NE DE SENSİZ…”

“Geçen gün aklımıza geldi / Kadınlar da güzeldir dedim / Seneler var ki ben onları / Ne yalan söyleyeyim düşünmezdim…” demişti ‘Cahit Külebi’. “Ne yalan söyleyeyim” diyor ya, bal gibi yalan. Kadınları düşünmemek olur mu? Hiç değilse tek bir kadın düşünür insan. Düşünmek zorundadır. Kadınsız bir yaşam, yaşam mıdır ki! Tadıyla, tuzuyla, acısıyla, sevinciyle kadındır dünyayı dünya eden. Hem mutlu bir dünya eden, hem de cehenneme çeviren! Hep kadındır, kadınlardır…

‘Özdemir Asaf’ da çok eski bir şiirinde “Hepinizi öyle seviyorum ki / siz türlü türlü milletlerin anneleri oluyorsunuz” dememiş miydi? Demek şairler kadınları seviyorlar. Kızıyorlar, kaçıyorlar, düşünmek istemiyorlar, hep sevdikleri için. Kızmak, kurtulmak, kaçmak isteyiş de bir sevdiğimize karşı yapılan davranışlardır. Varlığı bizim için anlamsız, önemsiz bir yaratık için türlü duygular kurulabilir, türlü düşler yaşatabilir miyiz?

Geçenlerde bir kitapta kadınlar konusunda türlü düşünceler okudum. Yabancı yazarlar, düşünürler kadınlar için sözler söylemişler. Bu kitap onları bir araya toplamış. Baktım hepsi kadınları yeriyor. Fırsat fırsattır demişler veriştirmişler kadınların aleyhine! Hem de az buz değil. Kıyasıya! İşte ‘Hesiodos’un sözleri; “kadınlar insanlık için o kadar zararlıdırlar ki, en iyileri bile kocalarının felaketine sebep olur…” Buyurun, en iyilerinden yalnız kötülük gelen yaratıklara karşı kendinizi savunun bakalım! ‘Anaxiles’in sözleri ise tek sözcükle, korkunç! “Sfenks, çakal, aslan, yılan… Bunlar nedir ki kadınların korkunçluğu yanında!” Belli eski Yunan düşünürleri kadından çok çekmişler. Kim bilir platonik sevi denilen şeyi bu yüzden ortaya atmışlardır!

Gelelim daha yakın çağlara, Fransızlar kadını anlamış, anlatmış diye ün kazanmıştır. İşte, ‘La Bruyére’in bir sözü: “Kadınların her şeyi aşırıdır: Ya erkeklerden çok daha iyi, ya da çok daha kötü olurlar…”. Bu ortalama söz. Ama mizah yazarı ‘Courteline’in gözlemi galiba çok yerinde “Kadın kendisi için yaptıklarınızı görmez, yapmadıklarınızı görür…”. Buna yanlış diyecek erkek çıkmaz sanırım! Yapılanları görmemek, ama yapılmayanı görmek, göstermek kadınların başlıca niteliği. Galiba kadın olmak böyle davranmayı gerektiriyor.

İşte bir başka Yunan yazarı, ‘Menandré, İsa’dan önce üç yüzyıl önce şu sözü söylemiş: “Toprakta, denizde bir sürü vahşi hayvan yaşar, ama içlerinde en yırtıcısı kadındır…”. ‘Menandré’ın da öteki Yunan yazarlar, şairler gibi kadından çok, ama çok çektiği anlaşılıyor. İki bin yıldan fazla bir zaman önce söylenen bu söze bugün de katılacak pek çok yirmi birinci yüzyıl erkeği yok mudur?

Galiba bir yanlışlık var, o da şurada; erkekler kadınları kendi kafalarına göre kuruyor, yaratıyor. Kadınlığın gerçeğini görmek istemiyor. Bazı gerçekçiler de var, bunlar da kadın gerçeğini büsbütün ortadan kaldırıp, kadını “anonim” bir kişilikle görmeye çalışıyorlar: ‘Plutarkos’ “Mumlar sönünce her kadın aynıdır…” dememiş miydi? Bu, işin avuntusu. Olmaz tabii… Her kadın aynı olmaz. Ama ‘Plutarkos’ bu sözü bazı kadınlardan öç almak duygusuyla söylemiş olmalı.

Kadın bu… Sonsuz bir konu. Uzar gider sayfalarca. En doğru sözü bizim ‘Ahmet Rasim’ söylemiş: “Kadın, sensiz de yaşanmaz, seninle de yaşanmaz…” demiş, çıkmış!

İlginizi Çekebilir
Çöplük

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir