Bu Modern Yaşam Bak, Varsa Aklını Yitirmemiş Saklamalı Onu Bir Yerde
  1. Anasayfa
  2. Öykü

Bu Modern Yaşam Bak, Varsa Aklını Yitirmemiş Saklamalı Onu Bir Yerde

Yazan: Alican

0

Bu Modern Yaşam Bak, Varsa Aklını Yitirmemiş Saklamalı Onu Bir Yerde

Düşünüyorum da, hepimiz süslü bahçelerimizde masa altlarından savrulan kibir cümleleriydik. Her bayram sabahı gözümün birisini babaannemin iki odalı, dışı kırmızı olan, on ikinci kişinin asla sığamayacağı bahçesinin biz yokken kenarda üzeri çıplak, mahalledeki  çocukların aşklarının kitabı halini alıp kim bilir kaç kalbin çizilip daha sonra silindiği, biz gelince üzeri giydirilip ortaya çekilen, kendi lüks dairelerimizden olmasa bile bu mahallenin yokuşundan bakınca masayı bile ahlak politikalarımıza göre hareket ettirdiğimiz, aşkların bir şekilde altta kalmasına göz yumduğumuz, aman ha, sakın ha o aşkı canlandırmak için kendimizi silkelemediğimiz, ama halamın eski kocasının şimdiki eşine aldığı pırlantayı teyzemin ağzından duyduğumuz, duvarlarının masal kitaplarındakinden farklı olup boyumuzu aşmadığı, kedilerin bizi izlediği, içeriden katledilen hayvanların görüntüleri verildiği haber kanalının spikerinin kanlı heyecanının sesi kulaklarımıza ulaştığı, babaannemin yine aç karnına sekiz tane değişik ölçülerde içtiği haplar sayesinde ölmediği,  annemin kendi ailesine gitmek için saniyeleri saydığı, bir tane daha fazla odası olsun diye gecekondusunu yıktırıp bina yaptırmış fakat fazla bir odanın mutluluklarına mutluluk katmadığı şimdilerde hiçbirinin babaannemle arası iyi olmadığı hepsinin adının komşu olduğu kadınların pencerelerinden kocalarını uğurlarken sakızlarını patlata patlata bizleri izlediği, benim her bayram  büyüyünce olmak istediğim insan profilinin değişmiş olmasına kimsenin aldırış etmediği, son olarak kalp iklimcisi olmak istediğimi söylediğimde herkesin üç saniyelik bir anlamlandıramayışlarının ardından umursamamaya devam ettikleri,  birbirimizi seviyor gibi yaptığımız masanın en uç başında arka kısmı sırtımı geçen tahta, oturak kısmına kedi kıllarının yapıştığı mavi kadife sandalyede, başımın elimden kaydığı gibi açıyorum.

Bir ileri, bir geri ilerliyor. Bir ileri, bir geri ilerliyor. Bir ileri, bir geri ilerliyor. Bir ileri, bir geri… Nefesi kulaklarımdan içeriye giriyor. Bir eli yukarıda duruyor. Ağzı açık. Koluma sürtünmek istiyor. Tam ayağa kalkıp azarlamak istediğim sırada gözüm, serçe parmağıma sıçrayan Kaan’ın kanına çarpıyor. Kaç kişi benden önce fark etmişti? Kaç kişi serçe parmağımda ki kırmızı lekenin kan değil de çıkmış bir oje olduğunu düşünebilirdi? Bana kalırsa herkes! O yüzden çok heyecanlanmıyorum ve Bostancı’dan bindiğim Kadıköy minibüsünde yolculuğuma devam ediyorum. Radyo da aşıksın sen arkadaş çalıyor. Kaan’la tahtaları kırık olan, geçen yıl yüksek doz uyuşturucudan ölen Sevil’in Cihangir’de ki evinde tanışmıştık. Karşınızdaki insana nasıl davranacağınızı bilmiyorsanız ya aile büyükleriniz ile berabersinizdir, ya da karşınızdaki insandan çok hoşlanıyorsunuzdur. Ben Kaan’dan çok hoşlandım ve biz o günden itibaren sevgili olup, bazen  Sevil, Kaan ve ben, bazen ise Kaan ile baş başa şehrin en görkemli uyuşturucu partilerinde boy gösterip etraftan gerekli ilgileri alarak onların ayağımıza gelmesini sağlıyor, güzel paralar kazanıyorduk. Taaa ki Sevil ölene kadar… Sevil’in ölüm haberini aldığımda Karaköy’de midyecilik yapan bir arkadaşımın tezgahına birkaç saatliğine bakıp ona helal paralar kazandırmaya söz verip,  kazandıramayınca yoldan geçen liselileri durdurup bir şey isteyip istemediklerini sorup isteyenlere istedikleri haplardan verip elde ettiğim parayı arkadaşımın cebine koyuyordum. Koşarak birden yanımda Mete beliriyor. İpek diyor. Ağlıyor. Sevil diyor. Ağlıyor. Ağzından tükürükler saçılıyor etrafa. İpek Sevil diyor bu defa. Daha çok ağlamaya başlıyor. İpek, Sevil öldü diyor. Susuyor. Merdivenleri çıktık. Merdivenleri indik. Ellerimizi bağladık. Ellerimizi çözdük. Akıl ettik. Fikir aldık. Soyunduk. Giyindik. Güldük. Ağladık. Oturduk. Kalktık. Söyledik. Sustuk. Geldik. Gittik. Acının dilini bir kıldık. İşlediğim sevap ve günahlardan hangi kata çıkarım, hangi kata inerim bilmiyorum. Bildiğim tek bir şey var: Birbirini çok seven iki insan nerede olursa olsun yan yana değil ise ikisi içinde iki taraf cehennemdir.

Ben İpek. Son olarak 9 yaşımdayken karar verdiğim kalp iklimciliğini yapmaya 19 yaşımda başladım. O kadar yıl girmediğim, çıkmadığım kalp kalmadı. Her kalbin iklimi farklıdır ve ben o kalplere kendi kendimi seçtirip atamamı yapıp kırıp kırıp onardım. Sonra bir gün oldu, ben bu kalp iklimciliğini bırakmaya karar verdim. Ertesinde Kaan ile tanıştık ama onun benim iklimciliğime gereksinimi yoktu. Çünkü ben o dönem uyuşturucuya gömülmüş, günü geceyi, sıcağı soğuğu unutmuş, kimsenin kalbine bırak giriş yapmayı, kalplerimizin vücutlarımızın  neresinde bulunduğuna dair bile en ufak fikrim kalmamış, herkesin gözünden düşmüş, Sevil’in kalbine taht kurmuş Cihangir’de ki tek odalı evinde kağıtlara mutluluk resimleri çizerken, Kaan kalbimden kendi kalbini kalbine çekiyordu.

Birbirimizi çekmecelere saklarken bulduk ve bana şöyle dedi: Seni artık sevmiyorum. Modern yaşam Kaan’ı ailesine itti. Kaan’ın yeni oyuncak arabalarının yanında sanki hediye oyuncak bebeklerde veriliyordu. Geçer sandım ama tam aksine yara üzerinden açılmaya devam etti. Cevap vermedim. Elimi çantama attım ve dün gece Karaköy’de içtikten sonra çantamın derinliklerine attığım bira şişesini çıkarttım. Kaan’ın hamle yapmasına izin  vermeden şişeyi kafasına geçirdim. Şişe paramparça olurken elimde kalan parçasıyla göbeğinin tam ortasını isabet alıp dokuz kez deştim.

Modern yaşam benden ilk önce annemi aldı. Bir elinde tableti, bir elinde telefonu ile evin içerisinde yürüyen annem ben çizgi film izlerken salona girdiğini fark edemeyip metal kulemizin balkonundan on altı kat aşağıya çakıldı. Annemin acısına dayanamayan babam ise ışık voltu yükseltilmiş gündüzleri kafe, geceleri pavyon olan mekanlarda kadınların altında can verdi. Modern yaşam bu defa Kaan’a egoyu öğretecekti ki, onun da modern yaşam içerisinde canını ben aldım.

Anlamıyorum…

Sitemizdeki diğer öykülere de göz atabilirsiniz. 

Bizleri instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.

Bu Modern Yaşam Bak, Varsa Aklını Yitirmemiş Saklamalı Onu Bir Yerde

İlginizi Çekebilir
Öykü: Med Cezir

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir