Çığlık atan trapez
  1. Anasayfa
  2. Şiir
Trendlerdeki Yazı

Çığlık atan trapez

bir mektup yazmak istedim / adresine hiç gönderilmemiş

0

Çığlık atan trapez

 

Sahnede çığlık atıyor trapez

kesik parmağıyla piyano çalıyor bir kadın

şiir yazıyor kafamdaki yarıklar!

Sevgi;

ne güzel bir bahçeydi ben ölmeden önce

güneşlere sardım olmadı

yağmurlara bıraktım olmadı

olmadı olmadı olmadı!

dört vakit mesailerin cumadan gelirdi

kırdığın Kabe’nin bir parçası bende kaldı

bir saat

bir halat

eşiğimde çok ayaklı bir şiir

umutsuzluğu umutla değiştirmeye çalışan

o hiç dengeleyemediğim sözcükler

yüzünü kaybetti çocuklarım

komşu balkonlar;

kadeh tokuşturuyor gelecekteki bir ayrılığa

uykuya hazırlanıyor

buğulanıyor düşlerim bir çığlıkta

külünden dirilir mi Anka?

kim duyabilir ki silinmiş bir satırı

patlayan bir dinamit

doğru betimleme

en iyi satıcılar;

çağın adı bu!

indim payımı almaya

insan aşkla bekler mi bıçağını?

 

Bozuldu aramızdaki denklem

dolunaylar bastı rüyamı

yollar radikal

uçurumlar açıldı avuçlarımda

dağınıklığımı topladı Annem

zaten hep Anneler toplar kayıp çocuklarını

Ah

kimseler bilmedi

“içimde kıpırtısız bir buzul”

sokulup konuşmak istedim

zamanın bir yerinde

aynı anda

kan bağım kesildi

daha çırağım ben usta

buralı değilim

elinde titreyip duran

hangi sesin travması?

hem konuşkan

hem karanlık

ne olabilir?

bırakmış çocukluğunu

masada rakı, kül mezarlığı

belirsiz düşlerden geriye kalan

kimdir asıl yargılanan

soru mu, yanıt mı?

unutma o tek gözlü odayı

cinayetlerden geriye kalan ölüm!

bul ve konuş

bul ve bağır

bul ve sus

kemikleri kırıldı harflerin

cam gölgesi kadar naif

kırık tozlu aynalardan geçiyor yüzüm

bir parça ağlayış

biraz hıçkırık

yaprakların gürültüsüyle sevişiyorum

sıçrıyorum bazen rüzgardan

yine de dingin bir senfoni

yeni satırbaşları

uçurumlara doğru

şezlonga uzanıp hayatı kestiren biri değilim

tek bacaklı bir mevsim;

içine içine doğduğum

 

Bir acı ısmarladık evrenden kendimize

bir takım vaatler

mutluluğu kaçıran trenlere kestik biletleri

mutluluk neydi peki?

şiirle atarlanıyoruz;

tek tek yenildiklerimize

elimizin altında büyüdü kaygılar

sebepsiz değil, hepimizin akıntısı zorlu

ter döküyor harflerim

hamuru işçi alfabem

gitsem mi buralardan

belki uzaklaşsam;

kimden, neden?

kaçtıkça kaldığım

kaldıkça kaçtığım

ihtimal diyorlar

neyin ihtimali?

kimse titremiyor;

senin varoluş sancın üstüne

hep duyarlıydı rüyadaki gölgelerim

herkes anlamaz bu saflığı

biliyorum;

bu manasız bir anekdot

bir mektup yazmak istedim

adresine hiç gönderilmemiş

hadi söyle;

neler oluyor

hadi hadi sor kırık cesaretine

avazım da kesildi

amaçsızca dolaşıyorum otelin lobisinde

ne giderebilir içimdeki bu can sıkıntısını?

susmak mı

şiir okumak mı

ya da boş ver!

dolu dolu versek ne?

hâlâ lobideyim

çay ısmarlıyorum Michel Pepe’ye

Evreni anlamış biri

yoksa bu melodileri Tanrı ona bahşetmezdi

vazgeçmeyelim bu boşluk doldurma oyunlarından

sıkıntının yağma sebebi bu

Georges Perec’in kayıp çocuğu geliyor aklıma

İsmi “e”

kaybolmak, bulunmak

bulunmak

yine kaybolmak

ne çelişkili bir refleks

sakın gülmeyin

utanır gölgem

bu çağda unuttuğumuz bir kavram

kafamızda hep aynı s*kik soru

tövbe estağfurullah

“İnsan ilk utandığı yeri nasıl unutur?

bunun cevabını bulursak eğer sıra şu soruya gelecek.

insan en son utandığı şeyden nasıl kurtulur?’’

 

Bir bok bildiğimiz yok aslında yara almaktan başka

birlikte çıkmayı beceremediğimiz yolculuklar…

kimin umurunda bu

cazip bir teklifim var

nasıl olsa bunu da takmayacaksınız bir yerinize

günlük konuşmalara geçelim

cümbür cemaat!

alelade bir törenle çekiliyorum aranızdan

az önce Fatiha döküldü heyecanlarıma

içimde bir yere

içinden bir yere sürüklendi

bir çırpıda kalbim

bir çırpıda kanım

ah benim iktidar bağımlısı ülkem

devrim yolculuklarımızda yasaklandı

canını ortaya koymuş bir cehalet

bütün şarkılar sustu o sokakta

çığlıklar sustu

tedbir amaçlı

kurşun sıktılar

bu denli zifiri

terörün kendiyken devlet!

bağrımızda düğümlendi;

yaşam diye bildiğimiz emanet

Çizim ; Luvima

Yazarın (luvima) diğer yazılarına da göz atabilirsiniz.

Korsan Edebiyat’ı instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.

Haftalık bültenimize ücretsiz abone olup gelişmelerden haberdar olabilirsiniz.

– Çığlık atan trapez

İlginizi Çekebilir

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir