Wish You Were Here
  1. Anasayfa
  2. Müzik

Wish You Were Here

0

Wish You Were Here

  • Sizin için çok değerli olan bir şarkıyı ve bu şarkıyı bu kadar değerli kılmasının sebebini yazın.

Bir aşk şarkısı olarak yazılmadı ancak kitlelerin gözünde aşk şarkısı haline geldiği de oldu… Kimi sevdiği için söyledi, kimi dostları için. Kimi kaybettiklerini andı bu şarkıyla, kimi yanındakileri kucakladı. Sanat eserlerinin tek bir anlamı olmaz; bir resmin milyonlarca anlamı olur mesela. Yapan insan yaparken ve bakarken neler hisseder, milyonlarca sanatsever esere baktığında neler hisseder kim bilir… Aynı durum heykeller, sinema eserleri, müzik için de geçerli. Hepimiz dinleriz, izleriz, bakarız ve hissederiz. Tek bir hayat yoktur, milyarlarca hayat vardır. Milyarlarca farklı senaryo, milyarlarca farklı ilişki ve milyarlarca farklı olay… Dolayısıyla bir esere dair milyarlarca yorum, milyarlarca hissiyat var. Wish You Were Here bir aşk şarkısı da olabilir, bir ayrılık şarkısı da. Eser paylaşıldığı andan itibaren sadece sanatçıya ait olmaz, olamaz. Dolaşıma giren eser artık sanatçının ve sanatseverin ortak noktasıdır; sanat eseri dünyanın ve hayatların parçasıdır. Benim kısaca bahsedeceğim hissiyat ve anlam, ayın karanlık yüzünde kalan milyarlarca his ve anlamdan biri.

Doksanların ortasında doğan çocukların uğrak noktalarından biridir internet kafeler. İki binli yılların ortaları ve sonlarına doğru internet kafeler oldukça canlı yerlerdi; dönemin popüler oyunları oynanırdı ve çocuklar, gençler ve orta yaşlılar burada sosyalleşirdi. Bana gelirsek, ben internet kafede pek vakit geçirmezdim. Ortalama üzeri bir bilgisayarı olan şanslı çocuklardandım. Kafeye gider, oyunları sorar, beğendiklerimi hazırlatır, ertesi gün alırdım. Bazen pek işleri olmazdı da beni sevdiklerinden oturup yazarlardı oyunları CD’lere. O sırada MSN’e girer, ne var ne yok bakınırdım. Akinsoft, MSN, karmaşık masaüstleri, o canlılık… “An”ın sıradan şeyleri anıya dönüşünce nasıl güzelleşiyor anlatamam. Bire bin katmakta, romantize etmekte bir sakınca da görmüyorum, insan nasıl iyi hissediyorsa öyle yaşamalı. Demiyorum ki yalanlarla yaşayalım, ama realizmi kafes belleyip içinde yaşamanın da anlamı yok bana kalırsa. Neyse, konuyu dağıtmayalım.

O dönem, 12-13 yaşlarında ne duysak dinlerdik. Daha sonra nedendir bilmiyorum, dinlediklerimi seçmek istedim. Kararlılık değildi mesele, arzu da değildi. Tutkuyla müziğe bağlanmıştım desem yalan olur, bu tutkuyla bağlanma meselesi 17-18 yaşlarında gelişti. Bilmiyorum, belki de sadece farklı olmak istedim. Ve oyun CD’si aldığım o internet kafedeki genç bir çalışana müzik var mı sorusu sordum. Müzik CD’si hazırlamıştı benim için, içinde bilmediğim şarkılar vardı. Metallica, Manowar, Beatles, Led Zeppelin, ne arasanız vardı. Hatırlıyorum, içinde Eminem var mı diye sormuştum da şakayla karışık terslemişti beni, elindeki müzik CD’si diye. Hâlbuki Eminem de güzel müzik yapar, güzel sözler yazar. O zaman bilmiyorum tabi anlamını, manasını. Tamam deyip geçmiştim.

Wish You Were Here, o CD’deki en sevdiğim parça oldu zamanla. Bana dinlediğim müzik tarzlarının kapısını açan, İngilizce öğrenme hevesi veren, Pink Floyd ile tanışmamı sağlayan şarkıdır Wish You Were Here. Öyle ki yıllar sonra bir arkadaşımın müzik grubunun konserinde sahneye çıktığımda söylediğim şarkıdır Wish You Were Here.

Maalesef o müzik CD’si kayboldu, o internet kafe kapandı. Elimde ne bir fotoğrafı var oranın, ne de hafızam tüm şarkıları anımsayacak kadar güçlü. Ancak öyle veya böyle, anılar bizlerle. Anlamlarla beraber. Ne zaman dinlesem çocukluğuma gidiyorum, ne zaman dinlesem oralardayım…

Wish You Were Here

Yazarın (antropolog) diğer yazılarına da göz atabilirsiniz.

Bizleri instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.

————————————Editör Notları——————————————–

“Bire bin katmakta, romantize etmekte bir sakınca da görmüyorum, insan nasıl iyi hissediyorsa öyle yaşamalı.” Virgülle uzatmaya gerek olmayan iki cümle.

“Tutkuyla müziğe bağlanmıştım desem yalan olur, bu tutkuyla bağlanma meselesi 17-18 yaşlarında gelişti.” Yine aynı şekilde iki farklı cümle olarak kullanım daha rahat bir okunma deneyimi sunacaktır.

“Bilmiyorum, belki de sadece farklı olmak istedim. Ve oyun CD’si aldığım o internet kafedeki genç bir çalışana müzik var mı sorusu sordum.” Buradaki “müzik var mı sorusu sordum” hatalı bir kullanım olmuş. Müzik de var mı diye sordum; daha uygun bir kullanım olacaktır.

“Müzik CD’si hazırlamıştı benim için, içinde bilmediğim şarkılar vardı. Metallica, Manowar, Beatles, Led Zeppelin, ne arasanız vardı.” Bunun üzerine müzik CD’si hazırladı benim için. İçinde bilmediğim şarkılar vardı. Şeklinde bir kullanımın daha uygun olacağını düşünüyorum.

“Hatırlıyorum, içinde Eminem var mı diye sormuştum da şakayla karışık terslemişti beni, elindeki müzik CD’si diye.” Buradaki devrik kullanım okumadaki akıcılığı yavaşlatan bir forma dönüşmüş. Belki şu şekilde kurulabilir cümle: Hatırlıyorum, içinde Eminem var mı diye sormuştum da şakayla karışık elindeki müzik CD’si diye terslemişti beni.

“O zaman bilmiyorum tabi anlamını, manasını.” Anlam ve mana eş anlamlı kelimeler 🙂

Kalemini tamamladığını düşünüyorum. Yani bir tarzın var. Bu tarzla okuyucu senin bir başka yazıyı senin yazıp yazmadığını tahmin edebilir. Bu da epey yol kat ettiğinin bir göstergesidir. Yazmaya devam…

Wish You Were Here

İlginizi Çekebilir
bir kitap bir anı

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir