Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi – James Joyce
  1. Anasayfa
  2. Kitap Tanıtımları

Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi - James Joyce

Yazan: Çiğdem İSKENT

0

Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi – James Joyce

Selâmlar! 10 yılda yazılmış bir romanın mütevazı simgesi sayılır mı bilmem ama güzel bir tesadüfle 10. gününde, ciddi bir emekle okudum bitti diyorum.

Joyce gibi bir yazarı, kitabın çevirmeni ve Sonsöz’ünün yazanı Murat Belge bile kolay anlatılır bulamazken, ben bir garip okur nasıl anlatayım bilmiyorum.

Bu roman, Stephen Hero (Kahraman Stephen) romanının yeniden düzenlenip geliştirilmiş hali. İlk hali müstehcen bulunup basılmayınca Joyce yakar, ama eşi bir kısmını kurtarır, o da Stephen’ın üniversite dönmene ait kısımlar. Onu geçen aylarda okumuştum. Bu hali elbette çok daha iyi yazılmış, imgeler, simgeler var. Ama yine de kendinizce çıkarım yaparak – zorlansanız bile – ilerliyorsunuz.

Biz okurlara kolaylık olsun diye başta Harry Levin’in yazdığı kapsamlı bir önsöz mevcut. Ben kimi zaman dönüp baktığım oldu, hatta kimi yerlerde Murat Belge’nin Sonsöz’üne bile baktım. Diyaloglar elbette mevcut ancak pek çok duygu ve tepkiler Stephen’ın bilincinde geçiyor, yani bilinç akışı da var bu romanda.

Yarı otobiyografik bu roman Joyce / Stephen’ın hayatının ilk 20 yılını anlatarak bizi daha imgesel olan Ulysses’e hazırlıyormuş çünkü Stephen orada da var.

Adı Hıristiyan, soyadı Yunan Mitolojisi referanslı kahramanımız Stephen Dedalus, küçümencik yaşında katı dini eğitim veren Cizvit okuluna yatılı verilir. Orada yaşadıkları hayatını çok etkiler, hatta haksız bir dayak yer ve yanında kimseyi bulamaz; beni çok etkileyen sahnelerden biridir bu. Oradan başka bir dini okula gider. Artık ergendir ve ilk cinsel deneyimi yaşar. Lâkin bu olay da hem onun iç dünyasını, hem de bu dini okuldaki tavırlarını etkiler. Bu günahından kurtulmak için, papazın Cehennem vaazından dehşete düşerek günah çıkarır ve bir daha günaha girmemek için 5 duyusunu terbiye etmeye yönelir ki bu da en dehşete düştüğüm sahnelerden diğeri.

Kısaca Stephen’ın sanatçı olma yolunda, özgür olabilmek için geçtiği aşamaları görüyoruz bu romanda. Milliyetçilik, dil, din, aile baskısından ruhunu kurtarmanın koşulu olarak “gitmeyi” ve diğerlerine “hizmet etmemeyi ” tercih edişinin yolculuğu bu roman. Onun duygularını şu cümleler çok net ve keskin anlatıyor:

“Bu ülkede bir adamın ruhu doğunca uçmasını önlemek için ağlar atıyorlar üstüne. Sen bana ulusçuluğun, dilin, dinin sözünü ediyorsun. Bense bu ağlardan kaçmaya çalışacağım. İrlanda kendi yavrularını yiyen o kocamış dişi domuzdur.”

Daha önce Joyce okumamış olanlara bir uyarım var naçizane ki bu kitapla bu daha da netleşti; Onun kült ve adını çok duyduğunuz romanı diye hemen Ulysses’e yönelirseniz duvara toslarsınız! İlk basıldığı Ekim/1996 yılında hemen alıp sonuna kadar inatla gidip kafamı yardığım gerçeğini şuraya not ediyorum, kabul buyurun. Dolayısıyla ilk okumanız çok başarılı bulunan ve gerçekçi yazıldığı söylenen Dublinliler olmalı. Ben de onu okuyacağım. Sonraki kitap Sanatçı’nın Portresi ve Ulysses.

Okuduğum kitapla ilgili kimi kitap sitelerinde “kolay, akıcı, bir çırpıda bitti.” gibi yorumlara denk geldim: Onlara inanmayın; ya öylesine bakınmışlar kitaba ya da hak ettiği emeği vermemişler. Bence bir dayağı hak ediyorlar.

Evet anlaşılır, kuram bölümlerinde sıkılabilirsiniz, ama sonrasında ilan-ı aşk da edebilirsiniz benim gibi… Önce hırpalıyor sonra “Gel tatlım” diyerek gönül alıyor!

Bakın ne demiş Joyce:

“Kitaplarımı anlamak isteyenler, onların üstüne benim harcadığım kadar zaman harcasınlar…”

Vallahi 10 yılda yazılmış kitabınıza, 10 yıl zaman harcayamayacağım Sevgili James Joyce. Lütfen mütevazı 10 günümü kabul buyurun, zira ciddi ter döktüm yemin ediyorum, Allah ve eşim şahit…

Eveeet! Ezcümle Sevgili okurlar!

Edebiyat okurlarına KESİNLİKLE ÖNERİYORUM tabi ki. Önce Dublinliler, sonra bu veya bunun eksik versiyonu olan Kahraman Stephen daha kolay. Sonra bu kitap olsun, aradaki farkı görürsünüz hem…

Sürç-i lisan ettiysem affola, çünkü söyleyecek çok şey var, ama kitabın keyfi kaçmasın.

Ah ya unutuyordum; kitabın başında enfes bir kronoloji var. Hem hayatı, hem de o dönemin önemli olaylarını tablo olarak görüyorsunuz. İşte onun içinde Joyce ile o dönemlerde kitabı yayınlanan yazarlar ve eserlerinin adları da biz kitap canavarları için ayrı bir hazine!

Sevgimle; eh bu kadar emekten sonra, az biraz da şımarık ruh halimle ilettim zevkinize binaen… Okumanız dileğimle.

Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi - James Joyce

Sitemizdeki diğer kitap tanıtımlarına da göz atabilirsiniz.

Korsan Edebiyat’ı instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.

Haftalık bültenimize ücretsiz abone olup gelişmelerden haberdar olabilirsiniz.

– Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi – James Joyce

İlginizi Çekebilir
Sözcüklerin Büyüsü

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir