İçimdeki Köy
0

İçimdeki Köy

  • “Yaşadığım tüm kötü günleri geride bırakmıştım. Artık yeni bir başlangıç yapma vakti gelmişti…” cümlesiyle başlayan bir öykü yazın.

Yaşadığım tüm kötü günleri geride bırakmıştım, artık yeni bir başlangıç yapma vakti gelmişti.

Gözlerimi sabaha yeni açmış göğü izliyor idim, aylar önce bir köy evine sığınmış ruhumun yaralarını sarmaya yeltenen aşkın gizli sarmaşıklarına yanıt vermiştim.

Sevdiklerimi esir alan Azrail’in lakabı bu seferlik sigaraydı, onca çabama rağmen bana da musallat olmuştu fakat geçtiğimiz gece yeryüzüne ziyarete gelen yıldızlar sayesinde onu alt ettim.

Şimdi mis gibi kokan çiçeklerle süslü bahçenin el vermesi ile silkindim ve ayaklandım.

Tıraş olmayı hiç beceremem lakin sakallarım çok uzamış aynaya karşı isyan ediyorlardı. Makas ile toparlayabildiğim kadar toparladım ve hazırlığa koyuldum.

Paramparça halde ceketimin ceplerin de geldiğim bu huzur evinden tek parça ayrılıyordum.

Kendimi iyi hissediyor, içtenlikle gülümsüyor, şimdiden içimi bir heyecan kaplamış ufak ufak terliyordum.

Hayallerime devam edecektim bugün büyük bir gün idi, günahlarıma af çıktığını söyledi melekler, güneş doğuyordu ve bu sabah kalbim aklımı yenmiş idi.

Sevda dediğimiz tanrı icadı bu duygu gözlerimi bal sarısına çevirmişti, can gelmişti tekrardan bedenime.

Çıktım bahçeye tek tek selamlaştım derdimi dinleyen bütün çiçekler ve böceklerle.

Koca bir teşekkür ettim bu köye, yere ve göğe.

Sarıldım toprağa, ıslandı yanağım.

Herkes mutluydu bugün, benim sayemde herkes mutluydu.

Bu huzur köyünde gülümser isen tebessüm yağıyordu insanların yüzlerine.

Yürümeye başladım bu sefer düşünmeden, sonra heyecan bastı adımlarım hızlandı.

Parfümüm terimle karıştı dur durak bilmeden sonsuzluğa koşuyordum.

Kör değildim asla, kemiklerim şakırdıyordu hissediyordum.

Ah sevdiğim kadına gidiyordum, çağırdı beni, seslendi bana, hiç pes etmedi, rüyalar âlemine yerleşti benim için.

Duydum seni aydan güzel geliyorum işte bekle orada.

Yaşlarım akıyordu yol kenarın da açmış papatyalara, bugün yeniden doğdum ahali.

Ölümsüz bir kelebek misali, ışık belirdi işte tamam, aç kollarını aydan güzel kötü günler bitti.

Efsunlu bedenimi teslim etmeye geliyorum gerçek evime.

Konuklarımızın diğer yazılarına da göz atabilirsiniz.

Bizleri instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.

————————————Editör Notları——————————————–

Öncelikle bizlerle bu yazıyı paylaştığın için seni tebrik etmek isterim. Daha önce de birçok yazıda belirttiğim gibi; yazma sürecinden daha güç olan şey, yazdıklarımızı okuyucuların beğenisine sunmaktaki süreçtir. Bu süreci aştıktan sonra ise olumlu ve olumsuz tüm eleştirileri sırtlayıp yazma sürecini iyi yönde geliştirme sorumluluğuna erişiyoruz. İkinci aşamayı da aştığınızı düşünüyorum. Sıra geldi üçüncü duvara. Tabii bu duvar öyle kolay aşılmıyor. Hatta bu kadar sene sonra ben bile henüz yolun başında olduğumu düşünmekteyim. Zaten, oldum diyen pek çok kişide bir şeylerin aksadığını gözlemlemek güç değil. Bu yüzden bu gün Korsan Edebiyat’ta, yarın ise daha büyük mecmualarda ya da ilk kitabınızda henüz yolun başında olduğunuzu kendinize sık sık hatırlatmanız ve eksik aksak yanların iyileşmesi adına çaba sarf etmeyi hiç bırakmayın. Ayrıca olumlu eleştirileri de olumsuz eleştirileri de fazla abartıp ne gereksiz sevinçlere, ne de hüzne saplanmayın. Göreceksiniz, bu yönde bir bakış açısı geliştirirseniz her şey çok daha güzel olacaktır.

Metninize gelecek olursak; öncelikle belirtmeliyim ki ben bu metni satır satır şiir özelliklerinde yazmaz bir bütün olarak yazardım. Alt kısımda kısa bir örnek vereceğim… Cümlelerinizin gereksiz uzadığını ve bu okuyucu açısından daha zor bir okuma yarattığını bilmenizi isterim. Bir cümle bittiyse, bitirin gitsin. İki cümleyi virgülle birleştirmeniz çoğunlukla metnin bütünlüğünü sarsmaktadır. Tabii iki farklı cümleyi birleştireceğiniz yerler de olacaktır. Bunu zamanla hissedeceksiniz. Ama bu, metnin geneline yansıdığında sıkıntılı oluyor.

-de ve -da ‘nın yazımında yanlışlarınız var. Bu konuyu önemseyin. Üzerinde kısa süre çalıştığınız takdirde böyle bir probleminiz kalmayacak. Bu kusuru giderin ve bir daha böyle bir derdiniz kalmasın. Unutmayın, hatalı kullanımlar alışkanlık haline geldiğinde çözmeniz daha güç olacaktır. Örnek olarak, “Paramparça halde ceketimin ceplerin de geldiğim bu huzur evinden tek parça ayrılıyordum.” cümlesinde “ceplerin de geldiğim bu huzur” kısmı, “ceplerinde geldiğim bu huzur” olarak kullanılmalı…

izliyor idim, büyük bir gün idi, yenmiş idi” bu kullanımı yakın cümlelerde kullandığınızda sıkıntılı oluyor. Yani mesela “izliyordum, büyük bir gün idi, yenmişti” şeklinde yani üç yerde değil tek yerde bu şekilde kullansanız daha hoş olacak gibi.

Son olarak, virgül kullanımının önemini belirtmek istiyorum. Eğer yerli yerinde kullanırsanız, yazdığınız metin iyi bir okuma deneyimi ortaya koyacaktır. Ancak bizler yazdığımız metne kendi duygumuzla baktığımızdan dolayı, virgül kullanımını ve virgül kullanılması gereken yerleri gözden kaçırıyoruz. Yazdığımız metinde nerede yavaşlayacağımızı, nerede soluklanacağımızı, nerede daha vurgulu okuyacağımızı yazar olarak biliyoruz. Ama metni başkalarının okuyacağını ve bu metni ilk defa okuyacaklarını düşündüğünüzde metnin anlamını kaçıracak bir sonuç ortaya çıkmaktadır. Buna dikkat etmenizi ve bunu aşmak için metni yazdıktan sonra sesli bir şekilde tekrardan okumanızı öneriyorum. Sesli okuduğunuzda, kulağa farklı geldiğini ve rahatsız olduğunuzu göreceksiniz. Bir örnekle açıklayayım: “Sevda dediğimiz tanrı icadı bu duygu gözlerimi bal sarısına çevirmişti, can gelmişti tekrardan bedenime.” cümlesi aslında şu şekilde olmalı: “Sevda dediğimiz tanrı icadı bu duygu, gözlerimi bal sarısına çevirmişti, can gelmişti tekrardan bedenime.

Son olarak yazınızın bir kısmında iyileştirme yaparak size bir örnek sunmak isterim:

“Tıraş olmayı hiç beceremem lakin sakallarım çok uzamış aynaya karşı isyan ediyorlardı. Makas ile toparlayabildiğim kadar toparladım ve hazırlığa koyuldum. Paramparça bir halde ceketimin ceplerinde geldiğim bu huzur evinden tek parça ayrılıyordum. Kendimi iyi hissediyor, içtenlikle gülümsüyordum. Şimdiden içimi bir heyecan kaplamış, ufak ufak terliyordum. Hayallerime devam edecektim! Bugün büyük bir gündü, günahlarıma af çıktığını söyledi melekler. Güneş doğuyordu ve bu sabah kalbim aklımı yenmişti. Sevda dediğimiz tanrı icadı bu duygu, gözlerimi bal sarısına çevirmişti, can gelmişti tekrardan bedenime.

Çıktım bahçeye. Tek tek selamlaştım derdimi dinleyen bütün çiçek ve böceklerle. Koca bir teşekkür ettim bu köye, yere ve göğe…

Sarıldım toprağa, ıslandı yanağım…”

Yeni yazılarınızı bekliyor olacağız. İçimdeki Köy

Görüşmek dileğiyle… İçimdeki Köy

İçimdeki Köy

İlginizi Çekebilir
Saçlarındaki Keder

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir