Bir Yaşam ve Bir Öykü; “Balzac’ın Öyküsü”
  1. Anasayfa
  2. Deneme

Bir Yaşam ve Bir Öykü; “Balzac’ın Öyküsü”

Mustafa GÖKÇEK Makaleleri-1

0

Bir Yaşam ve Bir Öykü; “Balzac’ın Öyküsü”

Billy, diyor ki: “Her şeyi benden evvel Balzac hakkında kitap yazmış olanlara borçluyum.” Ama ne yapsa Balzac’ı, etten kemikten Balzac’ı, o bin bir serüveninin kahramanını, o birbirine benzemeyen çeşit çeşit karakterlerin, tiplerin, bizlerden daha canlı ve ölmez kişilerin yaratıcısını, o binlerce, binlerce sayfanın yazıcısını olduğu gibi okurun gözleri önüne seremeyeceğini biliyor. O kadar iyi biliyor ki, kitabının ilk sayfasına koyduğu birkaç cümle bunu mükemmel bir şekilde anlatıyor. İşte şu, Balzac’ın kendi sözü: “Herkes için anlaşılmaz bir insanım; yaşantımın sırrını kimse bilmez; zaten ben de bu sırrı kimseye açmak niyetinde değilim.” Bunu da okuduktan sonra, Billy’nin endişesine hak vermemezlik edemeyiz. Ama o, ne olur, ne olmaz diye ‘Gautier’ ile ‘Nerval’ in de bu konuda birer cümlesini o sayfaya yazmaktan kendini alamamış… ‘Gautier’ diyor ki; “Hiç kimse Balzac’ın yaşantısını tam olarak yazmak iddiasında bulunamaz.” Buna inanan Billy gene de oturmuş, sekiz yüz sayfayı aşan kocaman bir biyografi yazmış! Zorluğunu, imkânsızlığını bile bile bu zorlu işe kalkışmış! Bunu yapmasının sebebi ne olsa gerek? ‘Gerard de Nerval’in cümlesi de işte bunu açıklıyor… “Balzac’tan bahsedelim de içimiz açılsın.” Doğrusu bana da öyle geliyor ki, Billy sadece bu amaçla, kendi içini ve biz okurların içlerini açmak amacıyla bu kocaman kitabı yazmıştır. Bundan cesaret ve hız alarak…

Kitap bizi ‘Balzac’ın çocukluğundan ölümüne kadar sürüklüyor. Öyle bir geziye çıkıyoruz ki, adım başında ‘Balzac’ romanlarını okuyanlara hiç de yabancı gelmeyen bir sürü olayla, bir sürü insanla karşılaşıyoruz, hepsi tanıdıktır, dosttur. O yorulmak bilmeyen dâhinin bütün hayat mücadelelerini, başarısızlıklarını, acılarını, sevinçlerini, bu sekiz yüz sayfada okuyor, öğreniyoruz. ‘Billy’, ‘Balzac’ın yaşamını sekiz yüz sayfada kolay kolay anlatamazken ben ufacık bir yazıda kitabı nasıl özetleyebilirim? Kitabı herhangi bir yerinden açıp, bir kaç satır okuyan, kapana kısılmış gibi oluyor. ‘Balzac’ın zengin dünyasına düşüverdiğini, hiç değilse iki cildi tamamlamadan o âlemden kurtulamayacağını hissediyor. Sayfa sayfa neler görüyor,neler duyuyor! Sadece bölüm başlıklarını şöyle bir gözden geçirmek yeter! Kitap üç büyük kısımdan ibarettir; Gençlik, olgunluk çağı, çöküş… Gençlik: burada ‘Balzac’ın ailesini, ana ve babasını, öğrenimini, ‘Madam Berny’i ilk aşkını, para kazanmak için yazdığı kötü romanları, matbaacılığını ve iflasını, ‘Chouan’ları yazmasını, siyasi hayata giriş denemelerini, sefahat hayatını, ilk çılgınlıklarını, ‘Madam Castries’yi, ‘Bourbon’ taraftarlığını, ‘Louis Lambert’in yazılışını, ‘Eveline Hanska’yı, yabancı kadınla mektuplaşmalarını buluyoruz. Bu arada ‘Madam Hanska’yı, ‘Balzac’ın hayatının en önemli kişilerinden olan bu kadını anlatan şu bir kaç satırı okuyalım: “Bu esmer, etine dolgun kadın ‘Balzac’a, kendisini bir hayli üzen, ulaşılması imkânsız periden başka bir çeşni getirdi. ‘Balzac’, vücut yapılarının benzeyişi bakımından olduğu kadar, düşüncelerinin benzeyişi bakımından da birbirlerinin kollarına atılmakta gecikmeyeceklerini anlayıverdi. Nihayet vücut ve kafa bakımından kendi mizacına uygun bir kadın bulabilmişti.”

(Yazı devam edecek…)

Konuklarımızın diğer yazılarına da göz atabilirsiniz.

Bizleri instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.

Balzac’ın Öyküsü

İlginizi Çekebilir

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir