Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği!
  1. Anasayfa
  2. Anı

Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği!

Yazan: yula

0

Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği!

Anahtar sesi duyuldu. Kapı açıldı usulca. İçeriye giren rüzgar, açık pencerenin tüllerini havalandırdı. Telaşla kapattı kapıyı. Kanepeye yığılırcasına oturdu. Anahtarları sehpanın üzerine fırlattı. Bir süre öylece durup sehpaya baktı. Sonra başını ellerinin arasına aldı, dirseklerini dizine dayadı. Bir damla gözyaşı düştü kanepenin üzerine. Burnunu çekti, öfkeyle gözlerini sildi, ayağa kalktı. Rüzgar hala tülleri havalandırıyordu. Pencerenin önüne geldi, derin bir soluk aldı. Gökyüzüne kaldırdı başını.

Yağmur sonrası toprak kokuyordu her yan. Henüz birkaç saat önce bardaktan boşanırcasına yağmış sanki içindeki tüm üzüntüyü akıtmış sonrasında ise şehir uyuyan bir bebek gibi derin bir sessizliğe ve huzura bürünmüştü. Gecenin en çok bu hallerini seviyordu. Kim bilir kaç gece sırf bu huzuru yaşayabilmek için uykusundan fedakarlık etmek zorunda kalmıştı…

Böyle zamanlarda çok keyiflenir, bazen de en sevdiği müzikleri dinleyerek geceye eşlik ederdi. Pikaba bir plak koyup pencerenin yanına döndü. “ Uzun zamandan sonra yine birlikteyiz, merhaba gece” dedi. Acıklı bir gülümseme belirdi dudaklarında. Gözleri doldu yeniden. Sehpanın üzerinde duran sigara paketine uzandı, bir sigara yaktı, derin bir nefes çekti ciğerlerine. Çoraplarını çıkardı, halının üzerinde yürümeye başladı yalınayak. Dans eder gibi döndü etrafında bir süre usulca. Sonra tekrar yığıldı kanepeye. Sigarasını söndürdü, gözlerini kapattı, müziği dinlemeye koyuldu.

Birden gözlerinin önüne “O” geldi. Gülümsüyordu. Ne güzel gülümsüyordu! Elini uzatsa dokunabilecekti sanki. Ne çok, ne güzel anılar biriktirmişlerdi birlikte. Bir kutlama yemeğine gittikleri an aklına geldi. O’nun yeni işini kutlayacaklardı. Çok uğraşmış, türlü sınavlara girmişti. Yemeğe giderken ne kadar mutlu anlatıyordu işe kabul edilişini! Hava çok güzel olduğundan, restorana giderken bir süre yürümüşlerdi. Gittikleri mekan, geniş, büyük bir bahçe içindeydi ve adeta bir lunaparkı andırıyordu, her taraf rengarenkti. Yemeklerini, salıncak koltuklarda oturup yemişlerdi. Gecenin en komik konusu, hazırlıksızken onun tarafından fotoğrafının çekilmesi olmuştu. Fotoğraftaki hali o derece komikti ki, gece boyunca üzerine türlü espriler yaptılar. İlk kez, O’nun böyle kahkahalar atarak güldüğünü görmüştü. O güldükçe, mutluluğu daha da artmış, onu güldürebilmek için fotoğraf hakkında daha çok geyikler yapmıştı. O anı hatırlayınca yine gülümsedi.

Sonra birden bu sabah geldi aklına. Çok şiddetli bir kavga etmişlerdi. O kadar ağır sözler söylemişlerdi ki birbirlerine daha fazla dayanamamış, o valizini toplarken kapıyı çarpıp çıkmıştı. Her şey bitmiş, her şeyi tüketmişlerdi sonunda…

Gözleri doldu, doğruldu kanepede. Daha fazla dayanacak gücü yoktu, ellerini yüzüne kapatıp, hıçkırarak ağlamaya başladı. Eskisi kadar güçlü hissetmiyordu kendini. Yaşı ilerledikçe, ayrılıklar daha da ağır geliyordu… Tüm sevdikleri birer ikişer terk etmemiş miydi zaten? Kimini ölüm, kimini mesafeler almıştı ellerinden. Bu nedenle birini sevmekten, bağlanmaktan ölesiye korkuyordu. Ama O bırakmamıştı bir türlü peşini. Ne kadar kaçmak istese de, tutuvermişti ellerinden sıkıca. “Olmayacak, bitecek, gidecek” dedikçe, daha sıkı tutmuştu. Sonrasında onu da inandırmıştı, gitmeyeceğine… Ne büyük trajedi…

Tıpkı birkaç saat önce yağan yağmur gibi, kalbindeki acı gözlerinden akıyor, bir türlü dinmek bilmiyordu. … Epey bir zaman sonra sakinleşip gözlerini sildi, ayağa kalktı, yatak odasına gitmek için koridora doğru yöneldi. Karanlıkta ayağına bir şey çarptı, ışık düğmesine bastı telaşla. Valiz orada duruyordu. Koridorun tam ortasında… Gözlerine inanamadı. Hemen yatak odasına koştu, Tanrım, ordaydı! Bir bebek gibi uyuyordu. Kocaman bir gülümseme belirdi dudaklarında, usulca yanına uzandı, sımsıkı sarıldı, kokusunu çekti tüm gücüyle ciğerlerine. O an bu kokunun, aldığı nefes olduğunu anladı. Son gücüyle daha da sıkı sarılırken, tüm dünya durdu, kalbi durdu… O an ölümün de bir varolma biçimi olduğunu anladı…

Konuklarımızın diğer yazılarına da göz atabilirsiniz.

Bizleri instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.

Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği!

Okumaya Devam Et
İlginizi Çekebilir
Kimse(s)siz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir