Zeynep’le Köşe Bucak – İzmir/Foça
3

İzmir/Foça Günlükleri – I

Yazmayı hep çok sevdim. Kendimi yazarak anlatmak kimi zaman konuşmaktan çok daha iyi geldi, rahat hissettirdi. Hatta en iyi iletişim biçimi olduğunu düşünürüm. Ama konu günlük yazmaya gelince bir tıkanıklık hissediyordum, sebebini bilmiyorum. O yüzden en iyi günlüklerin hep fotoğraf albümleri olduğunu düşündüm. Bir ânı ölümsüzleştirmek gerçekten çok önemliydi benim gözümde. Bir bina hiçbir zaman eskisi gibi kalmıyor, insanların yüzlerinde çizgiler oluşuyordu. Bu yüzden içinde bulunduğumuz an çok önemliydi ve kesinlikle ölümsüzleştirilmeliydi.

Şimdi size İzmir gezimi anlatmak için fotoğraf günlüklerimi karıştırdım; çokça fotoğraf, onlarca anı. Bakalım neler çıkacak?

Yeni Foça / Eski Foça

Sakinliğin, huzurun başkenti Foça! İzmir’in kuzeyinde bulunan bu eşsiz sahil; Antik Çağ’da denizde yaşayan foklardan dolayı Phokaia adını almış, günümüze de Foça olarak gelmiştir. Foça tarihte; 13. Yüzyılda Çaka Bey tarafından alınarak Çaka Bey’in yönetimine, daha sonra ise Saruhanoğulları Beyliği’nin yönetimine geçmiştir. 1455’te ise Osmanlı Padişahı II. Mehmed, Foça’yı alarak Osmanlı topraklarına dâhil etmiştir.

Çeşitli medeniyetlere ve topluluklara ev sahipliği yapan Foça, önemli bir arkeolojik merkez haline gelmiştir. 1953 yılında başlayıp günümüze kadar aralıksız devam etmekte olan kazılarda, Helenistik Dönem’den kalan tiyatro, Athena Tapınağı ve Kutsal Alanı, Liman Kutsal Alanı ile Pers Anıt Mezarı ortaya çıkarılmıştır. Anıt; Anadolu’ da bulunan ender Pers yapılarından birisidir.

Tarihi güzelliklerinin yanı sıra; balıkçı tekneleriyle, kafa dinlemeye müsait ortamıyla ve güzel suyuyla turistleri kendine çeken Foça, Yeni ve Eski olmak üzere ikiye ayrılıyor. Yani metropolün yorgunluğunu atayım, biraz da tarihi güzelliklerin tadına bakayım diyorsanız Foça sizin için biçilmiş kaftan!

Nereleri Gezelim?

Yeni Foça sakinliği ile Eski Foça ise güzellikleriyle beni büyüledi. Beş Kapılar Kalesi ise bu tarihi güzelliklerden biri. Eski Foça’da yer alan bu antik Kale Michel Paleoloc tarafından 1275 yılında Cenevizli Manuel Zacharna’ya verilmiş ve zaman içerisinde Cenevizliler tarafından surları onarılmıştır. Phokaia’nın 1455 yılında Osmanlı topraklarına katılmasından sonra, surlar onarılarak bugün dokuz tanesini ayırt edebileceğimiz kulelerle donatılmıştır. Beş Kapılar’da bugün Açıkhava Tiyatrosu olarak kullanılan bölüm ise eskiden “kayıkhane” olarak kullanılıyordu.

Bunun dışında; Siren Kayaları, Athena Tapınağı ve Foça Adaları da görülmesi gereken yerler arasında.

Eski Foça’nın merkezindeki çarşıda pek çok balıkçı restorandı ve fastfood dükkanları bulunuyor. Ayrıca hediyelik eşya dükkânlarında her cüzdana uygun eşya bulmak mümkün. Nakdiniz biterse de çarşıda neredeyse tüm bankaların ATM’si bulunuyor.

Foça’nın özellikle dağları ve palmiye ağaçlarıyla; fotoğrafçılar ya da fotoğraf çekmeyi sevenler için harika bir tabiatı var. Doğa fotoğrafı çekmeyi sevenlerin mutlaka gezi rotasına eklemesi gerekiyor.

Ne Yiyelim?

Foça, ölmeden önce rakı-balık yapmanızı önereceğim önemli yerlerden biri. Atmosferiyle, insanıyla sizi alıp başka yerlere götürüyor adeta. Onun dışında tatlı seviyorsanız Eski Foça’da Dondurmacı Nazmi Usta’ya mutlaka uğramanız gerekiyor! Özellikle sakızlı dondurmasını tavsiye ediyorum.

Yeni Foça’nın güzel sahilinde Semerci Kafe gözlemesiyle, boyozuyla sizi karşılayan, üstelik kış aylarında da açık olan nadide yerlerden biri. Özellikle sabah yürüyüşlerinden sonra ilaç gibi!

Yazarın (Zeynep Çelebi) diğer yazılarına da göz atabilirsiniz.

Korsan Edebiyat’ı instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.

Zeynep’le Köşe Bucak

İlginizi Çekebilir
Geceye Süs

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorumlar (3)

  1. Eski foca da Dondurmaci Nazmi Usta ya mutlaka ugrayin diye belirtmissiniz ancak ben buna katilamiyorum. Meshur algisi yaratamaya calismakla birlikte uzun kuyruklar ile de bunu pekistiriyor. Bilincli olarak yavas hareket ederek insanlari cogu zaman tersleyerek hizmet veren bir yer. Kac senedir buradayim. Insanlar bloglardan gordugune sariliyor. Biraz realist olun lutfen. 1 saate yakin siz de sirada beklemissinizdir. Dondurmasi da abartildigi kadar iyi degil. Blogerlarin en temel sorunu da bu. Abartmak. Baska yerden alin dondurmanizi da. Tavsiye niteligindedir.

    • Merhaba, öncelikle eleştiriniz için teşekkür ederim. Bu mekanla ilgili bahsettiğiniz eleştirileri daha önce birkaç yerde okumuştum fakat ben bahsedilenler gibi bir problem yaşamadım. Sıra beklemedim örneğin, Eylül ayında orada bulunduğum için de olabilir, bilemiyorum. Dondurmasını da yerli bir turist olarak çok beğendim açıkçası, abarttığımı düşünmüyorum. Blogger değilim, gezilerimi paylaşan bir yazarım.. Yorumunuz için tekrar teşekkürler, sevgiler..

  2. Fotoğraflara bayıldım özellikle, İzmir’i özlemişim, onu fark ettim. Kalemine sağlık 🙂

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir