Yitirilen Tüm Kadınların Anısına …
  1. Anasayfa
  2. Öykü

Yitirilen Tüm Kadınların Anısına …

0

Yitirilen Tüm Kadınların Anısına

Sonunda gözlerimi açtım. 9 aylık sancılı bir sürecin ardından dünyaya geldim.  Annemin karnındayken dünyayla özellikle de babamla ilgili pek çok şeye şahit oldum. Bütün problem annemle babamın cinsiyetimi öğrenmesiyle başlamıştı. Doktor bir kız çocuğa sahip olacaklarını söylediğinde annemin sevinçten nasıl kalbinin çarptığını duydum. Sonra da bu sevincin nasıl bir korkuya dönüştüğünü… Çünkü babam benden önceki dört ablamdan sonra büyük bir heyecanla benim erkek olarak dünyaya gelmemi istiyor, her gece yatmadan anneme, erkek çocuğu doğurmazsa yapacağı kötülükleri anlatıyordu. Üstelik iş bununla bitmiyor babaannem ve dedem bizi her ziyarete geldiklerinde benim erkek olmam için dualar ettiklerini anlata anlata bitiremiyorlardı. Erkek çocuğu ya da kız çocuğu bu ikisi arasındaki farkı bir türlü anlayamıyordum. Sadece annemin her gün hissettiği korku ve hüznü biliyordum. Cinsiyetimi öğrendiklerinde herkes büyük bir yıkıma uğradı. Annem ısrarla önemli olanın sağlıklı olmam olduğunu anlatsa da babam ve ailesi durumu kabullenemiyor, beni aldırması gerektiğini anlatıyorlardı. Doktor amca bunun mümkün olmadığını söylediğinde ise babam ona bağırıp küfürler ediyordu. Sanırım babam beni hiçbir zaman sevmeyecekti. Bir keresinde anneme, “erkek adamın erkek çocuğu olur, yine kız olursa utancımdan kahvede arkadaşlarımın suratına nasıl bakacağım?” demişti. Ben utanılacak bir şeydim. Yine de babamın bir gün beni seveceği umuduyla dünyaya geldim.

Herkes başımda bana gülümserken meraklı gözlerle etrafa bakıyor, babamı arıyordum. Doğalı neredeyse 1 hafta olmasına rağmen babamla hala tanışmamıştım. Nasıl biriydi, beni görünce ne yapacaktı, çok merak ediyordum. 1 hafta sonunda odanın kapısı açıldı ve babam içeri girdi, sallanıyordu. Galiba yine alkol almıştı. Ben annemin karnındayken de çoğu zaman eve alkollü gelir, başkalarına olan sinirini annemi döverek ya da bağırıp çağırarak çıkarırdı. Yine öyle olacağından korkmuştum ama sakin görünüyordu. Beni kucağına aldı, çok mutluydum. Hemşirelere ve anneme beni biraz gezdireceğini söyledi. Birlikte dışarı çıktık. Sevincim ikiye katlanmıştı, günlerdir babamın beni görmeye gelmeyeceğini ve sevmediğini düşünüyordum. Arabaya bindik, babam beni arka koltuğa koydu. Beni güvende tutmak istediğini düşündüm. Evet, babam beni gerçekten de seviyordu. Uzun bir yola çıktık epey vakit geçmişti. Sonunda araba durdu ve indik. Bir ormanın içinde yürümeye başladık. Aslında biraz korkmuştum ama yanımda babam olduğu için kendimi güvende hissediyordum. Biraz yürüdükten sonra ufak bir çukurun başında durduk. Babam beni usulca buraya yerleştirdi, galiba oyun oynuyorduk. Üşümeye başladığım için bütün vücudum titremeye başladı. Babam yanıma oturdu, bir şeyler içiyordu. Kokusu çok ağırdı, herhalde alkol dedikleri şey buydu. Uzun süren sessizliğin ardından babam kulağıma eğilerek “keşke ölü doğsaydın, bu utançla yaşayacağıma ölürüm daha iyi. Merak etme annen de arkandan gelecek” dedi. Babamın ne demeye çalıştığını anlayamamıştım. Etraftaki toprak yığınını elleriyle üzerime dolduruyordu. Nefes alamamaya başlamıştım. Babam beni hayatında istemiyordu. Erkek olsaydım her şey çok daha farklı olacaktı. Tüm vaktimi babamla birlikte geçirecek, birlikte maçlara gidecektik. Her fırsatta benimle övünecek, sünnet olduğumda gerçek bir erkek olmamla gurur duyacaktı. Haklıydı da. Bu kısacık ömrümden anladığım kadarıyla dünya böyle bir yerdi. Erkeklerin kadınlardan daha üstün olduğu bir düzen vardı. Sebebini anlayamıyordum ama bu düzenin bir gün bir kız çocuğunun adımıyla değişeceğini ve babaların kız çocuklarını çok seveceği bir dünyayı düşleyerek gözlerimi yumdum…

Yazarın (Zeynep Çelebi) diğer yazılarına da göz atabilirsiniz. (Yitirilen Tüm Kadınların Anısına)

Korsan Edebiyat’ı instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.

İlginizi Çekebilir
Deliler Tepesi

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir