Saray Merdiveni
I.
Göğsümde bir gök gürültüsü, sağanak mermi çekirdeği.
Bir dolaylı tümleç devrildi, ardı sıra imgenin boşluğa…
Bir kazadır, gelip, geçer, unutulur;
Çöl rüzgârının emzirdiği kum tepelerinden…
Şarkıların bir/az nakaratı eksik, etek/ten tek taş dökülür;
bu yaşlı yüreğin sahibi kent soytarısı, ortalıkta mundar düş satar!
Gözümde biriken metal yorgunu paslı çapaklar,
bağımsızlık savaşını ilan-ı meşk ediyor…
II.
Yüzüm yok ki benim; yitirdiğim günü sende hatırlamazsın.
Kan beyime damlamıştı; bayramlarınız kurban edilirken…
Çakal sürüsü kır düğünlerini basarken;
Uluyan kurtlar, cami duvarında sidik yarıştırıyor.
Vatanın sırtında mücahit keneler,
Müteahhitliğe soyunuyor gusülden…
Bir tur atıyor kentin üstüne,
Avam kamarası; altı üstü, sıkma baş teorisi…
Üvez sokakların ortasında,
Üvey birileri taş atıyor…
Kalbi delik gökdelenden;
Suyu çekilmiş kanala.
Bir başka kanaldan
Çekip gidiyor derisi yüzülmüş…
III.
Küçültücü sözler, meyve döküyor;
Kuyruk sokumu mevsimlerde.
Dört duvarı saran deli sarmaşık hüzünler…
Ahşap pencere gözlerimde hiçliğe bakıyor.
Gece korkuluğu; sedir ağaçları, yavan sesler çıkarma telaşında…
Çıkarıp atıyorum ayaklarımı, kollarımı, ellerim tebeşir tozu
ve her sözcük kendine ihanet ediyor yabancı dil karşısında.
Mezarlıkta çocuk şarkıları çalıyor, ölümlü olduklarını bilinmesin…
Yanık giysiler içinde insan etini kavuran, sultan sofralarında dolanıyor…
IV.
Bir yığın esrik, sokaklara yayılmış enkazın paylaşımı
Zil zurna sarhoş saman yolunu dolanan ay parçası mı?
Gözümü teyelleyen Kızkulesi sevgi nerede anılmakta şimdi?
Sevgisini yitirmekte sürgün ovalara yayılmış mülteci akını…
Yokluk belleğimizi kemiren bu aç gözlü sözcükler kervanı.
Toprak ananın rahmine düşen tekne kazıntısı umutlar.
Kelimesi kelimesine yalnızlığın yangını besliyor okul sıraları…
Sonu gelmekte artık gebedir dilin söz verdiği, güncesi tarihin.
Kaçıncı basamaktan tedavülü kalkmış gençlik çağı…
Nefsi kopuk günlere varmanın
Kekremsi boşluğunda biriken
Kirlenmiş sesim sürüklenir
Peşin sıra pür neşe içinde…
Dilencilerin
Ağdalı
Sözcükleri
Dökülürken
Üvey ana
Caddeye…
Devlet baba,
Üvey anneyle;
Yavru vatanı satır, satır satmakta,
Ekmek karnesini…
Merdiven boşluğunda…
“Senin Şiirin” temalı şiir yarışmamızın kazananı…
Saray Merdiveni