Bedenini
  1. Anasayfa
  2. Öykü

Bedenini

Yazan: Özlem D. P.

0

Bedenini

Teşhir etmeyecekmişsin bedenini öyle ulu orta. Giyemezmişsin her istediğini. Zemin hazırlarmışsın, tökezleyip düşüverirlermiş de bedeninin üzerine moloz yığınına dönermiş, üzülürmüşsün. Koz vermiş olurmuşsun. Ne diye giymişsin ki o eteği şimdi. “Bir karışmış” sözüm ona. Kaç kulaçtı kim bilir vücudun, onların azmış akıllarında. Kime, neyi göstermeye çalışırmışsın ki hem? Giyersen, yol olurmuşsun üstünden geçmek isteyenlere. Sen şimdi bütün bunları hiç mi görmemişsin televizyonlarda, gazetelerde.

Bilmiyor muydun başına kötü şey gelenlerin hep şort, askılı giyenler olduğunu? İnanabilir misin başı örtülü birinin tacize uğradığını? Utançtan kıpkırmızı olmak hiç onların kaderine düşmemiştir değil mi? Ya da yürekleri delinircesine gözlerinin içi yalanmamıştır ıslak bakışlarla. Otobüste köşeye sıkıştırılıp örtüsünün iğnesini batırıp, üç durak önce inmek durumunda kalan bir kadın olabilir miydi hiç? Ya da yine otobüste sırtına dayanan bedeni, ilerlemesi üzerine uyardığında güzel olmadığının imasında da bulunulmaz onlar değil mi? Sanki tek dertleri güzellikmiş gibi! Sahi neydi ki güzellik? Onlara beden olsun varsın da neyin bedeni olursa olsun değilmiş gibi.

Sonra bir de gecenin bir yarısı ne işin varmış dışarda hem de kız başına! Mesela okuldan, dershaneden geliyor olamazmışsın. Hani hiç ikinci öğretim diye bir gerçek yokmuş gibi. Ya da dershaneler öğleden sonra üçte kapalıymış gibi. Ya da işten dönemezmişsin. Kocan, baban, ağabeyin çalışıyormuş ne gereği varmış gibi. Ya da sokaklar sana yasaklıymış gibi. Sırf hava almak için çıkmanın sana pahalıya mal olmadığı gibi. Eğlenmenin ise hiç akla getirilmemesi gerektiği gibi. Sanki hep kötü şeylerin karanlığın koynunda olduğunu bilmezmiş gibi. Gündüz meleklerin arasında dolaştığını bilemeyip, yetinemeyip gece sokakları adımlamanın davetkarlık demek olduğunu umursamazmış gibi.

Şimdi onlar insan olmayı öğrenemediler diye, senin etek boyun mu suçluydu yani? Ya da kadın olman ya da sadece arzu duyulan biri olman. Hiç rıza denen kelimenin varlığından haberlerinin olmaması. Ama erkekti ya hani onlar. Hatta yazık onlara ‘oğlan’ olarak bile doğamamışlardı. Erkek gibi büyütülüp büyüyüvermişlerdi hemencecik. Onların gururla gösterebildikleri, senin utançla sakladıklarınla birleşip kambura dönüşüvermişti sırtında. Rızanı sormak, razılığını almak erkekliklerinin kol gezdiği dünyalarda sorulacak şey miydi? Onlara helaldi senin günahkâr uzuvların! Hele bir de çevrelerinde iyi aile babası olmaları yok muydu? Ona ait olmayana ise kötü. Aman canım kime neyi anlatacaksın ki. Baban, ağabeyin, amcan hepsi işte aynıydı. Ne işi olurdu bir kızın sokakta akşam vakti? Sanki zamanın birinde televizyonda biri dememişti çarşaflı haliyle bile kadın beni etkiliyor diye. Hiç olmuyormuş gibi kapatıp yüreklerimizi, giymeyelim deriz olur biter. Biterse.

Bizleri instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.

Konuklarımızın diğer yazılarına da göz atabilirsiniz.

İlginizi Çekebilir

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir