Yıldızlı Atlas’a Güzelleme
0

Yıldızlı Atlas’a Güzelleme

Derler ki denizler dökülmesin diye atlaslar duvara asılmazmış. Uçmak mı güzel yoksa konmak mı bilinmeyen diyarlarda, her çocuğun kalbinden daha büyük bir çocuğa sır olduğu büyükler varmış. O sırlar ki göğe üflenen kelimeler kadar ağır, buluta boğumlar takan hatıralar kadar içliymiş.

***

Yanlış adrese gönderdiği mektupları biriktirdiğini 30 yaşından bir sene daha geçtikten sonra anlıyor insan. Sırları kelimelerin kalbine indirene şükrediyor o zaman. Çünkü kelime olmasaydı, hiçbir şey olmazdı, öyle diyor yazar… İki noktayı üst üste koyup aklına gelen ilkleri “bir şiir, bir şair, bir gün…” diye sıralamış olduğu kâğıdı yırtıp atacak cesareti veren de o kelimeler: “…Geçti, istemem gelmeni. Gelme artık neye yarar?”

***

Denizler ortasında bir ada ile dağlar arasındaki bir gölün dostluğu kadar kadimi yoktur; ki bu dostlukta gündüz kuşlar dile geliyor, gece yıldızlar. Kuğuların süzüldüğü, yeşilin zümrüdü kıskandığı yerlerden yüreğini gönderiyor denizin maviye can olduğu, bozkırın ovalara renk olduğu yerlere. Üç yer. Atlasın üç başka noktasında. Ekmek gibi su gibi birbirine tanıdık gelen üç ruh. Derler ki dostluk işte bu tanıdıklık. Şimdi yine ben Yıldızlı Atlas’a sığınıp diyorum ki “bir yıldız tut içinden, bir daha, bir daha… Ne kadar çoğalırsa tuttuğun yıldızlar, ay gibi güneş gibi parlar için, aydınlık olur…”

***

Bizim arkadaşımız rüzgâr olsun, ipi kopan uçurtmaların nereye gittiğini sorduğumuz… Bir de mavi… Biz olmasaydık şayet, gökyüzüne böyle ikram etmezdi rengini.

Yıldızlı Atlas’a Güzelleme

Konuklarımızın diğer yazılarına da göz atabilirsiniz.

Bizleri instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.

Yıldızlı Atlas’a Güzelleme

İlginizi Çekebilir
Saçlarındaki Keder

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir