Gökkara
  1. Anasayfa
  2. Deneme

Gökkara

Yazan: Ecren Çelik

0

Gökkara

Beynimde kalınlaşıp göğsümde incelen bir ses vardı. Sanırım duymak istediğim ses; evet. Kuşlar sustuğunda beni gökyüzüne çıkartıp bir süreliğine de olsa kanat çırpmamı sağlayan o sesin artık özgürlüğümü elimden aldığını düşünmeye başladım.

Uçtuğum yer daralıyordu ve beynimde, durduğum dünya haricinde onlarcası dönüyor, her bir insanın uğultusunu işitiyordum. Tanrıya hak vermeye başladım; bu kadar sese yanıt verememek olağandı. Kendi kendini işitemez bir hal almanın yersizliğini düşünürken ki yorgunluğum 40 gün işçilik yapan birinin fiziksel yorgunluğundan daha ağır basıyordu. İhmal etmiştim; kendimi, bedenimi, ruhumu, aşkımı, yalnızlığımı, fazlalığımı her şeyi. Ararken bulduğum hiçbir şey bana ait değildi. Beklemeliydim, bir bahane üretip gitmemeliydim ona. Laf kalabalığının içinden alıp kendimi, özenle ulaşılamaz bir yerde barındırmalıydım. O yer neresiydi ya da neresi olmalıydı bilmiyorum. Yolculuk belki… İyi gelecek, duygularımı dizginleyecek ve kararlılığımı elinde tutup, içimdeki acıyı dindirecekti. Belki… Emin değilim. Ve şöyle bir muamma; defalarca kırılan ruhum, bedenini nasıl dinç tutacaktı? Üstelik yürüdüğüm yol kaygıdandı. Geçtiğim her cadde, bir sokağına acıyla bıraktığım bedenimin cesedinin keskin kokusuyla içimi bulandırıyor ve beni daha düşkün daha güçsüz bir hale sokuyordu. İnsanlara (çocuklar hariç) tahammül edemez bir hal almıştım ve içimde yarattıkları dünya, etrafında dönüp dururken kendi halinde onlarca gezegenime çarpıp düzenimi bozuyordu. Bir karar almalıydım ve evet; bundan sonra en iyi yapabileceğim şey uçmaktı…

Kanatlarım nerede çok gerilirse artık orada uçacağım.

Gökkara

Konuklarımızın diğer yazılarına da göz atabilirsiniz.

Bizleri instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.

Gökkara

İlginizi Çekebilir
Keşif

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir