1. Anasayfa
  2. Öykü

Bize Dair


0

Bize Dair

Öykü: Bize Dair

Bugün yine yataktan üşenircesine kalktım. Yaklaşık on aydan beri talasemi hastalığı yüzünden tedavi gören ablamı görmek üzere hastaneye gittim. Hastaneye vardığımda saat onu çoktan geçmişti. Hastanenin merdivenlerini koşar adım geçerek, iki yüz üç numaralı odaya çıktım. Ablam her zamanki yerinde sandalyeye oturmuş öylece pencereden dışarı seyrediyordu. Odaya girer girmez buğulu gözlerle bana baktı. Sonra yüzünü tekrar dışarı çevirdi. Uzun zamandan beri ilk defa onu böyle görüyordum. Beni her gördüğünde yüzünde bir gülümse olur. Her defasında beni başıyla selamlar ve hoş geldin demeyi ihmal etmezdi. Yüzüme bakmadan karşısındaki sandalyeyi eliyle işaret etti. Sandalyeyi kendime çekerek karşısına oturdum. Ben hiçbir şey demeden o anlatmaya başladı. Çocukluğunu, doğup büyüdüğümüz sahil kasabasını, üniversite yıllarını… Sonra yatağına uzandı. O uykuya dalıncaya kadar odada bekledim.

Daha sonra hastane önüne park ettiğim arabama binip, seninle buluşacağım o çay bahçesine gittim. Çay bahçesine vardığımda sen oradaydın. Koşar adım yanına geldim. ‘’Merhaba’’ deyip yanına oturdum. Gülümseyip beni başınla selamladın. Her buluşmamızda bana hiç sevmediğin ev sahibeni, İzmir’de yaşadığın hayatı, okuduğun kitapları, izlediğin filmleri anlatırdın. O gün yine bütün gün aynı şeyleri anlatıp durmuştun. Bende anlattıklarına haklısın ya sonra deyip geçiştiriyor, soru sorduğunda evet ya da hayır diye cevap veriyordum. O gün ilk defa yanından kaçıp gitmek istedim. Hiçbir şey söylemeden bir hışımla kaçıp gitmek… Ama yapamadım…

Senin yanından ayrılıp bütün gün şehirde amaçsızca dolaştıktan sonra akşama doğru eve geldim. Sokağa bakan pencereyi açıp bir müddet dışarı seyrettim.

Daha sonra salondaki masanın üzerine bıraktığım, bir türlü zahmet edip bitiremediğim kitabı elime aldım. Boş sayfalara karalanmış bir not gözüme ilişti…

Sayısız uykusuz gecelerden sonra gecenin bir yarısı yine çıkıp geldin, uykulu halimle seni pek iyi karşılayamadım galiba. Ama olsun her şey istediğin gibi artık… Bak eşyalar bile derli toplu, her şey olması gereken yerde. Genzini yakan izmarit kokuları da yok koltuklarda. Bugün burada kal çocuk. Bir yer yatağı bile yaparım sana. Çok sevdiğin masalları da okurum senin için. Her şeye tekrar başlarız seninle. Sokaklarda yürürüz mesela. Yarım kalmış hikayeleri tamamlarız seninle. Dolu dolu yaşarız hayatı…

Yazarın (Mustafa Aslan) diğer yazılarına da göz atabilirsiniz.

Korsan Edebiyat’ı instagram üzerinden de takip edebilirsiniz. (Bize Dair)

1990 Manisa doğumlu. Adnan Menderes Üniversitesi, Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu, Yiyecek İçecek İşletmeciliği Bölümü lisans mezunu.

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir
yokuş

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir