Tak! Tak! Tak! Aşıktım.. sanırım.. Vaz caydım.. Dedim kendime.. Yalan..! Dua ederek gözlerime, Bir kez daha Saklaması için bu yarayı.. Seyre dalmışken bu boşlukta Ruhu kırık, Hisler zaten üstü…
Son Yazılar
Kabulleniş Ben hep sana özendim Hele ki gitmekse konu daha bir fazla. Zaten cesaretine de hep imrenmişimdir Söyleyemediğim nice şey gibi. Ne zaman, Aykırı bir yaz kente giriş yapsa Zil…
Aynı Manzara Bir kuş kondu dala Sonra biri daha… Yapraksızdı dallar..öttüler mi duymadım Gördüm, Bir an yan yana geldiler.. Ve döndüm,aynı manzara Ağaç yine yalnız… Ve dahi mevsimlerden sonbahar…
İlikleyin Düğmelerini Mecnun'un Kim bilir Hangi ummanlar içresin Çehren buruk Ve de hırçın bakışların Bir o kadar diptesin Dibinde sekiyorsun her şeyin Ne bir güzergâh sana, ne bir refik Düpedüz…
Kasım Zamanı önce saatler geçti pek hissetmedim açıkçası saniye gibi geldiler başta bana sonra bir kaç gün geçmiş takvimlere bakınca anladım o da hissettirmedi koparılması gereken yapraklar birikince fark…
Değişemeyen Kadınlar Kadın değiştiremeyeceği şeyler için ojesini sildi. Yeni renk, Yeni günler, Yeni umutlar demekti, Bunu biliyordu. Yeni bir renk seçti onu sürdü tırnaklarına, Taştı kalbinden taşanlar gibi Kalbinden taşanlar…
Gök Küreye Ait Aşklar Bir akşamın kızıllığını bölüşüyoruz seninle Kız Kulesi ve Galata’nın arasına geçmişiz Deniz dahi ayıramamış bizi Umurumuzda değil çevremizdekiler Sadece biz varız Bütün imkânsızlıklarımıza rağmen Sadece ikimiz…
Elbet Kapanır Tüm Işıklar Hadi uyuyalım ışıkları kapat Bugün bitti Yarına sensiz açmak istemiyorum gözlerimi Yanındayken kapanmalı bu gözler Hadi kapat ışıkları Bu son gecemiz olsun Yarınlarımız olmayan bu son…
kalemi, bariz, detone, şair, acınası... Bir erkek bedenine sıkışan bir ağlamak bilemedim tüzük ne der Hüzünde pek ekonomik değildim Hesap gelene kadar şairdim Kendimi öldürdüm de memurum yok şahidim...…
Duyulamayan Sözler Çok düşünülmeden söylenmiş sözlerin Düşünülmeden yazılmış şiirin başındayım Karalanmış bir iki satırım var sadece Toparlayamıyorum cümlelerimi, Beni var eden cümlelerden bihaber, kayboluyorum içlerinde Senin içinde de kaybolmuş cümlelerin…
Söz Gelimi gün gelir emeğini bölersin ellere ellerden ellere geçer söylediğimiz türküler seni kimseler anmaz anlık bir günüm yok zaten örkünü söktüğüm atların yelesine tutunsam o yeter bana gün gelir…
Pasifik’teki Issız Adam Bu üzerime buram buram hasret kokusu sinen şehrin kuzeyinde Yalnızlığımın en ücra köşesine yaptığım yolculuğum Ne zaman biter bilinmez, tatlı su kurnazlığıyla kendimden kaçışlarım Sabah 8.39 trenine…