Hayatın Özü
  1. Anasayfa
  2. Filmlere Dair

Hayatın Özü

Yazan: mbirler

0

Hayatın Özü

Üniversitede Grafik ve Tasarım okuduğum için bu yaz bir staj yapmam gerekiyordu. Bu yüzden size stajdan bulduğum kısa bir vakitte yazıyorum.

Filmler hakkında yazmak ve konuşmak benim hobilerimden biri. Her filmi beğenmiyorum ve biraz huysuzum. İzlediğim filmde ileride ne olacak düşüncesini umursamadan izlemeyi tercih ediyorum. Polisiye de olsa, romantik komedi de olsa. Bugün bahsedeceğim filmde bunu yapamadım. Çünkü işin içinde çok önemli bir sorun vardı: Hayatın özü.

En sevdiğim film olan “Walter Mitty’nin Gizli Yaşamı”nı ilk izlediğimde, Mitty’yi kendime çok benzetmiştim. Ben de hayatın özünü bulma fikrini düşünmeye başlamıştım. Sonuçta hayat filmlerdeki gibi değil.

Walter Mitty hayalperest biri. Hatta o kadar hayalperest ki bu, hayatına odaklanmasını bile engelliyor. Ben de hayalperestim ve böyle olmayı seviyorum. Monoton hayatımdan kurtulmak, yazmak ve çizmek için hayalperest olmak beni hayattan kopartmasa da kaybolduğum anlar oluyor. Uçtuğumu hayal ediyorum mesela. Bir ülkeden diğerine uçtuğumu… İngiltere’den İzlanda’ya, Güney Kore’den İtalya’ya… Biliyorum uçaklar var ama kanatlarıyla özgür uçmanın tadını almak gibi olur mu?

Walter Mitty, benim en sevdiğim sinema karakterlerinden de biri. Lisede çok yakın bir arkadaşımın “Sen bayılırsın.” demesiyle izlemiştim bu filmi. Kim bilir kaç kere izledim altyazılı, dublajlı. Ne zaman izlesem aklıma arkadaşım geldi ve yine hayalperest oldum.

Hayatın özünü bulmanın hayalperestlikle bir ilişkisi var mı acaba? Yoksa çok ciddi ve mantıklı biri mi olmak gerek? Ben iki yana da sahibim aslında. Baskın yanın mantıklı olmasında sorun yok ama sürekli ciddi olmasını istemiyorum. Ben hep animasyon izlemeyi seven, yeri geldiğinde eğlenceli, yeri geldiğinde de ciddiye alınan biri olmak istiyorum. Ne kadar istemesem de ciddi olmam da gerekiyor. Ama bunların hayatın özünü bulmamı engellemesini istemiyorum.

Yaptığım birkaç şey var. Resim, müzik gibi… Kendimi en çok edebiyatta buluyorum ama. Yazdıklarım gerçek ve özel. Konuşmayı çok becerebilen bir insan değilim normalde. İki kelimeyi bir araya zor getiriyorum. Yazmak için ise bir sürü kelimem var. İster bir şeyi savunuyor olayım, ister sadece yazmış olmak için yazayım. İster roman olsun, ister şiir. Sanırım bu yüzden de en çok yazdıklarımı beğeniyorum.

Walter Mitty hayallerini ertelemek zorunda kalmış biri. Ben de hayallerini gizlemek zorunda kalmış biriyim. Alay ederler korkusuyla hayallerimi bile söyleyemedim. Belki de o yüzdendir hiç gerçekleşmediler. Hayat sanki bana “Sen hayaline sahip çıkmadın, bu yüzden gerçekleşmesini bekleme.” demiş gibi.

Ben hayatın özünü daha önce hiç düşünmemiştim. Sanki “doğ, büyü ve öl”den başka bir şey değildi benim için. Duygulara sahip olmanın da hayatın özünde olduğunu nereden bilebilirdim? Hâlbuki hayatın özü sevmekten geçiyordu. İster kendini, ister başkasını, ister bir hayvanı hatta ister bir eşyayı. İçindeki sevgiyi bırak gitsin. Kabul etmiyor mu? Hayat devam ediyor! Sen sevgini fedakârca bırak ve gitmesine izin ver. Ne düşmanlık besle, ne de karşılık vermek zorunda olduğunu düşün. Hayat böyledir. Her zaman karşılığını alsaydık kıymetini asla anlamazdık.

Benim için hayatın özü sevmek ama senin için başka bir şey olabilir. Bu da onu daha özel yapar. Eğer benimkiyle aynıysa ne mutlu bana! Bu da yalnız olmadığımı kanıtlar. Her türlü güzel olan bir şeye sahip olmak ayrı bir mutluluk… Aslında mutluluk da çok yakın ama biz mutluluğu çok büyük bir şey zannediyoruz. Sanki bizi sonsuza kadar mutlu etmeliymiş gibi düşünüyoruz. Hâlbuki bir dakikalık bir mutluluğun değerini bile eğer onu kaybedersek anlarız. Sen umarım bir dakikalık mutluluğunu hiç kaybetmez ve hayatının özünü bulursun.

“Walter Mitty’nin Gizli Yaşamı” gerek oyuncularıyla, gerek yönetmeniyle ve gerek de müzikleriyle kendini birden fazla kez izleten bir film. En sevdiğiniz film olduğunuzu söylerseniz hiç şaşırmam. Duygusal bir şeyler hissetmek istiyorsanız eğer bu film tam size göre. Müziklerini de mutlaka dinlemenizi öneriyorum:

Walter Mitty’nin hayatının özünü de buraya koyuyorum.

Ben kendimden parçalar buldum, belki sen de bulursun:

“Dünyayı görmek, tehlikeli şeylerle karşılaşmak, duvarların arkasına bakmak, yaklaşmak, birbirini bulmak ve hissetmek. İşte hayatın özü bu.”

Konuklarımızın diğer yazılarına da göz atabilirsiniz.

Bizleri instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.

Hayatın Özü

İlginizi Çekebilir
tozdumangrisi

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir