Hâl
ve bir saadet yeşillenir toprakta
doğarsa güneş yaprakların arasından ansızın
çiğ tanesi saklanır bu ocakta
tâ şuramda besbelli bir yerimde sızın
zülfün dudaklarım arasında
yüzümdeki çizgiler bile meşkinde hatırsız
bir kor ciğerim yarasında
hâl böyle, hâlim sayfalardır satırsız
cahil kişi fani gönlünün alayında
adın bende saklı kalacak cansızım
sen huri gılmanla cennet sarayında
adın cansızım kalacak can sızım
berduş gönül nefs ile hicranda
gönül yaşı ruhunda katre katre sızmakta
bin bir melaike bengi divanında
kanatlarında efsunkar kalbin sızlamakta
cahil kişi bu yaranın dermanında
bu derdi veren koyacak mı devasız
aciz yanacak yârenin yanağında
badeye düşüp kalacak mı akılsız