0

Böcek Öğrenci Ütopyası

Deneme: Böcek Öğrenci Ütopyası

Geçen yine bir edebiyat dersindeyiz; bu kez sınav stresinden uzak, belki biraz sunum yapılacak kaygısı taşıyan ama pek de keyifli bir edebiyat dersi.  Akımları görüyoruz.  Kafka’dan, Sartre’dan, Camus’den konuşuyoruz. Bunların öncesi de var tabii. Bir konuşmaya niyetlendik mi zaten öyle çok isim var ki konuşulacak, eş değer okunacak ne çok kitapla ve bir o kadar da yazılacak konuyla.

Konuşuyor hocamız. Çok konuşuyor. Çok okuduysa demek ki, belki yazmıştır çok da. Konuşma aralarında sanki nefes almak mahiyetinde “Okuyun!”  diyor bizlere. Sıralıyor tek tek, “Onu okuyun, bunu okuyun…”  Ne çok okunacak kitap! Gün gelip hamam böceğine dönüşmemek için ya da zaten dört bir yanı sarmış böcekler, kendimizi onlardan korumamız için… Biz de aksini düşünmüyoruz zaten, aynı kanaatteyiz hocamızla, okuyalım.

Böylesi, ne güzel bir dünya!  Hayal kuruyorum ben bir yandan da. Bir dersim edebiyat olsa diyorum. Şimdi hiç bitmese bu ders, hocamız hiç aralıksız devam etse konuşmaya, okunacaklar listesi uzayıp gitse, olmasa hayatın başka meşgalesi okumaktan ziyade.

Böcekleşmeyi yazıyor zamanında Kafka. İnsan hayatının karşı konulmaz gerçekliğini, dünyanın şartları altında. Aynı konu üzerinde konuşmasına devam ediyor hocamızsa. Bense o vakit düşünüyorum; sadece sevdiği, yapmak istediği işi değil de yalnızca en çok sevdiği, en çok yapmak istediği işi yapsa insan. Yani o kadar sevmek, istemek ki hatta uğrunda sırf keyfine bile can verebileceği gözü kapalı, öyle sevdiği işleri yapsa insanlar. Hele ki kimsenin boyunduruğu altında kalmadan…

Sevmek demişken, o da çok kapsamlı bir eylem. Bir mesleği, başka şeyleri sevmek, bir kimseyi yahut kimseleri… Dereceli. En çok sevmek, sevmelerin en tehlikelisi… Bir kere en çok sevince çünkü insan dahasını taşıyamıyor kalbinde. Aza kanaat etmeyi bilmiyor çünkü gönül. Hep en çok sevmek istiyor ve en çok sevdiğini…  Bir de öyle en çok istememeli zaten bir şeyi, kimseyi. Çok mu klişe bir lakırdı olacak dersiniz ama doğru söze de ne hacet gerçekliğine sığınarak diyorum ki, çünkü en çok istediğiyle sınanıyor insan hayatta, en çok sevdiğiyle ya da. Hiç kavuşamaz en çok arzuladığına insan mesela. Hem sonra böyle şair oluyordur belki insanlar: kimi sevsem sensin/hayret/sevgin hepsini nasıl değiştiriyor/… kimi sevsem sensin/hayret/senden nedense vazgeçilemiyor… Sevmeyin en çok, istemeyin. Sonra taşımıyor kalp dahasını. Cehalet gibi, o da bir nevi böcekleşmeye sebep.  Bu kez de en çok sevdiğinizin boyunduruğu altında kalıyorsunuz. Böcek oluyorsunuz. Neyse…

Şimdiki bulunduğum şartlar altında ulaşılmaz bir ütopya, bir dersim edebiyat olsa. Ders bitiyor. Hocamız susuyor. Ders arasında devam ediyoruz biz hocamızın sustuğu yerden konuşmaya. Arkadaşlarımdan biri, “Kimse en çok istediği işi yapmıyor ki ama.” diyor. “Mesela ben…” diye devam ediyor. Moda tasarımı mı okumak istiyordu, yanlış hatırlamıyorumdur umarım. “Ama çizimim berbat.” diyor. Hatta daha küçükken polis olmak istediğini söylüyor. Ben sadece gülümsüyorum.

Sonraki dersimizse dilbilim, gerçek dünyam…

Çok konuştuk hepimiz o gün, konuştuk zannettik ya da. Belki de hepimiz aslında en çok sustuk. Başka başkaydı çünkü ister istemez hayallerimiz, olmak istediklerimiz.  Böcekleşiyor olduğumuz konusunda hemfikirdik bir, bir de sistemin bilincindeydik hepimiz az çok. Köleliğe dayalı sistemin, sabit düşünmeye dayalı sistemin, ezbere dayalı sistemin. Kafka’nın, Camus’nün, Sartre’ın ve daha birçoklarının kalemleriyle başkaldırdığı sistemin… Yüzyıllardır başkaldırmaların bazılarının işine gelmiyor diye yasak sayıldığı sistemin bilincindeydik.

Bu bilinçle okuyorduk, daha çok vardı okunacak kitap. Daha çok okumalıydık, bile bile belki, hiçbir zaman gönlümüzün en çok arzuladığı, ruhumuzun en çok mutmain olacağı işleri yapamayacağımızı. Böcek olmaya mahkûm oluşumuzu, etrafımızı çevrelemiş böceklerin var oluşunu bile bile, kabul ede ede…

Yazarın (eceeskiköy) diğer yazılarına da göz atabilirsiniz.

Bizleri instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.

Böcek Öğrenci Ütopyası

Yazar-Çevirmen Fransızca Öğretmeni

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir