Aradığınız Hayallere Ulaşılamıyor
  1. Anasayfa
  2. Deneme

Aradığınız Hayallere Ulaşılamıyor

Yazan: Nurbanu TOSUN

0

Aradığınız Hayallere Ulaşılamıyor

  • Hayaller ile ilgili 400 kelimelik bir yazı yazın.

“İnsan vücudunun dörtte üçü hayaldir…” derdim eskiden. Ateşli bir şekilde de savunurdum bu düşüncemi. Hayaller, hayal kurmak, hayallere dalmak… Tadına doyum olmayan bir şarap misali. Yudumladıkça bedenime yayılırdı sıcaklığı. Ben müptelasıydım bu hazzın.

Sonra hayatıma bir adam girdi. Kurduğum hayalleri az buldu. “Daha çok vermelisin kendini bu dünyaya…” dedi. Her gün bu öğüdünü hatırlayayım diye bileğime “Hayal et” yazısını kondurdu. Hayallerime onu da ortak etmeliyim dedim. Vücudumun dörtte üçüne karışmalıydı. Kendimi kaybettim. Aklımın iplerini ellerine tutuşturdum. Artık kontrol bende değildi ve ben bu durumdan asla şikayetçi değildim. Kalbimde bir yerler henüz kırılmamıştı. Yepyeni paketleriyle onun açmasını bekliyorlardı. Bir gün o adam, onun için hazırladığım bütün yaldızlı kutuları tekmeledi. Ellerine tutuşturduğum ipleri kördüğüm yaptı. Acaba neyi eksik yapmıştım? Nerede hatalıydım? Kendime sorular sordum. Zaman geçtikçe daha çok soru… Cevaplarını bulamadım. Aradım durdum. Artık hayal de kuramıyordum. Büyüttüğüm hayallerin benden gitmesini istemiyordum. Zihnimi tuzlu suda beklettim, her gün bileğimdeki o yazıyı okudum. Hayallerim çürümemeliydi, elimde sadece onlar vardı. Ancak günden güne vücudumdaki su çekildi, kurudu…

Hayat devam ediyordu ve ben hayatımı onsuz kurabilmeliydim. Yeni bir düzen inşa etmeliydim. Önce evimden vazgeçtim, sonra şehrimden, sonra da kendimden vazgeçtim. Kendimden vazgeçince baktım ki ondan da vazgeçmeyi başarmışım. Peki hayallerimi nerede bırakmıştım? Benimle gelmemişlerdi. Yeni hayatıma onları dahil etmemiştim. Zamanla silinen çocukluk anıları gibi yavaş yavaş siliniyorlardı. Ne istiyordum? Ne için yanıp tutuşmuştum yıllarca?

Eski günlerime döneceğime inanmıştım zaten. Ancak kendimden bu kadar uzaklaşacağım da aklıma gelmemişti. Tenimizden uçup giden ucuz parfümler gibi havaya karışmıştı hayallerim. Tutamadım… Son bir kez daha koklamaya fırsatım bile olmamıştı. Her günüm aynı olmaya başladı. Hayalsiz dünyam tüm iğrenç trafiği ile ilerlememi engelliyordu. Bir adım öteme geçemiyordum. Zorladım kendimi, zihnimi, ruhumu… Hiçbir faydası olmadı. Betonların içine sıkışmış bir şekilde zamanımı öldürmeye devam ettim. Daha çok uyudum, daha az düşündüm, daha çok sövdüm. Eski ben neredeydi? Ne olmuştu da ben hayallerimden vazgeçmiştim? Ne olmuştu da okula yeni başlayan bir çocuk gibi hayal kelimesini düşündüğümde bile ne yapacağımı bilemiyordum? Artık asla heyecanlandırmıyordu bu beş harf beni. Pavlov’un köpeği gibi zaten olmayacağına inandırılmıştım. Hiçbir zil sesi beni yerimden kıpırdatamazdı. Çürüyordum. Zihnimi kullanmadıkça burnuma küf kokuları geliyordu.

Hayallerimden ve o küçük kız çocuğundan vazgeçtiğimi anladım. Geri dönülmez bir yoldaydım ve bu araba, denizlere çıkan o yollardan geçmiyordu. Şimdi sadece dünyada var olma görevimi yerine getiriyorum. Hayallerim karşıma geçip çok bilmiş kahkahalarıyla, onlara ait olmadığımı anlatıyorlar bana. Bazen de canımı yakıyorlar. Ve bundan oldukça memnunlar. Zamanında onları terk etmemin acısını çıkarırlar gibi. Gözlerimin içine bakarak, topraklarımı daha da kurutarak…

Deneme: Aradığınız Hayallere Ulaşılamıyor

Konuklarımızın diğer yazılarına da göz atabilirsiniz.

Bizleri instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.

Aradığınız Hayallere Ulaşılamıyor

İlginizi Çekebilir
ışıl-bayraktar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir