Tarihi Büyükada Rum Yetimhanesi Yeniden Ayaklanıyor
  1. Anasayfa
  2. Haberler

Tarihi Büyükada Rum Yetimhanesi Yeniden Ayaklanıyor

0

Avrupa’nın en büyük ahşap yapısı olan, 57 yıldır hizmet vermeyen Büyükada Rum Yetimhanesi’nde, restorasyon çalışmaları öncesinde son hazırlıklar tamamlandı.

1898’de inşa edilmesinin ardından 1964’ten bu yana metruk olan, çökme riski nedeniyle girişlere de izin verilmeyen tarihi Büyükada Rum Yetimhanesi görüntülendi.

Dijital belgeleme ve rölöve çalışmalarının tamamlandığı Büyükada Yetimhanesi Restorasyon Projesi Koordinatörü Laki Vingas, binanın fiziksel durumu dikkate alındığında tamamının restorasyona uygun olmadığını, bir bölümünün yıkılarak, tekrar yapılabileceğini söyledi.

Tarihi Büyükada Rum Yetimhanesi yeniden ayaklanacak - 13

Binanın geleceği hakkındaki net kararın çalıştaylar sonucunda verileceğini belirten Vingas, İstanbul’un en güzel yerlerinden biri olan Büyükada’da ihtişamlı bir tepede bulunan yetimhanenin tarihi ve mimari önemini anlattı.

Vingas, “1964’ten sonra yetimleri giderek aslında ‘yetim’ kaldı. Tek istediğimiz şey, 2021’de dönüş iradesi göstererek, bütün paydaşlarla konuşarak geleceğe taşımak istiyoruz” dedi.

Yetimhanenin günümüze kadarki süreçlerinden de bahseden Vingas, 2018’de Avrupa Birliğine bağlı Europa Nostranın yetimhaneyi dünyanın korunması gereken 7 binadan biri olarak ilan ettiğini dile getirdi.

Binanın şimdi yorgun, metruk ve sessiz olduğuna dikkati çeken Vingas, “İstanbul’un önemli bir kültür mirası olarak böyle kalmaması lazım. Bu mirası tekrar İstanbul’a kazandırmak adına bir çaba içindeyiz. Maliyeti yüksek, birinci derece tarihi miras olan anıt ve ahşap bir bina. Proje için gerekli tüm çalışmaları yapıyoruz” diye konuştu.

Restorasyon için binanın hangi fonksiyona sahip olması gerektiğine karar vermediklerini kaydeden Vingas, yetimhanenin dijital belgeleme ve rölöve çalışmalarının ise tamamlandığını bildirdi.

Tarihi Büyükada Rum Yetimhanesi yeniden ayaklanacak - 29

Analiz raporlarının Anıtlar Yüksek Kuruluna verildiğini aktaran Vingas, şöyle devam etti:

“Tarih Vakfıyla birlikte tüm arşiv belgelerini ortaya koymaya çalışıyoruz. Kamu kuruluşlarıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla, ada sakinleriyle ve dünya çapından uzmanlarla buluşup birlikte ilerleyeceğiz. Dünya çapında, bu alanda uzmanlaşmış kişilerle ve şirketlerle 2030’lara uzanan bir projeksiyon ortaya koymak istiyoruz.”

“Muhtemelen biraz rekonstrüksiyon biraz da restorasyon olacak” diyen Vingas, yetimhanenin içindeki bazı birimleri korumak istediklerini belirtti.

Vingas, Büyükada Rum Yetimhanesi’nin ahşap mimari özellikleriyle Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise en büyük ikinci binası olduğunu söyledi.

Binanın özel bir mimari yapısı ve dokusu olduğunu vurgulayan Vingas, şöyle devam etti:

“Yetimhane o dönemin şartlarında olağanüstü bir mimariye sahipti. O zaman yeni bir teknoloji, şimdi prefabrik diyebileceğimiz bir yapılaşma sistematiğiyle yapıldı. Şayet betonarme yapılaşma ilerlemeseydi bu yapı tekniği devam edecekti. Betonarme teknolojisini gelişmesi bu yapı elemanlarını çok kısa kullanılmasına neden oldu. O yüzden, o zamanın mimari teknolojileri açısından çok önemli ve mimarlar tarafından önemseniyor.”

Tamamen ahşap malzeme kullanılarak inşa edilen Büyükada Rum Yetimhanesi, ana ve yan bölümler olmak üzere toplam 3 kısımdan oluşuyor.

5 katlı ana bina ve 6 katlı yan binalardan oluşan yapının çatısının büyük bir kısmının yıkıldığı, bina dışında ve ahşap destek bölümlerinde çürümeler olduğu görülüyor.

2020’de restorasyon için çalışmalara başlanan binada, İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki BİMTAŞ tarafından dijital belgeleme ve rölöve yapıldı. İlgili inceleme ve raporlar Anıtlar Yüksek Kuruluna teslim edildi.

Kaynak: AnadoluAjansı

Diğer haberlere de göz atabilirsiniz.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir