Zamanı tutturamazken Zamanın çok ötesinden… Gelecekten, geçmişten… Bilmezken varlıkla yokluk arasındaki ayrımı… Hiç bilmezken değil, kıymet bilmezken… Yazık kelimesinin bile artık hayâ ettiği yüklendiği anlamdan… Hepsi bir kenara, “Neden?” diye…
Son Yazılar
Gülüşüne Hasretliğimiz Bir umutsuzluk mikrobu dönüp dolaşıp, tam esnemek için ağzımı açtığım anda ciğerlerime doğru yol alıyor. Sonra, bulaşıklar birikiyor lavaboda. Perdeler hiç oynamıyor. İki gün boyunca karanlık ve havasız…
Başlangıç seninle en derin düşte tanıştık olmaz dedikleri her şeyi yıkarak. herhangi bir renk, adlarımızı yazabilir bu üvey kardeşler her birimize plastik kaplar verecek bu bir sır bildiğin gibi şehri…
Tohum Topu ile bir zafere doğru! "Ne ettiler yeryüzüne? Ne ettiler güzel kız kardeşimize? Yakıp yıkıp yağmalayıp yardılar ve ısırdılar onu. Bıçaklar sapladılar şafağın kenarında ve çitlerle bağlayıp sürüklediler yerlerde.…
Dostluklar ve Küllükler Biz dünün kaybedeni, bugünün kayıplarıyız... Yarın belki hiç gelmeyecek. En azından benim bir beklentim yok bu yönde... Ama insan sormadan edemiyor. Yarın gelecekse eğer; gelirken yanında neleri…
Ne Davete Nefesim Kaldı Ne De Hasrete Ciğerim "Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın, yok edin insanın insana kulluğunu, bu dâvet bizim.... Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve…
Her şeyi bir kenara bırakırsak eğer Yaralı adamlar, yaralı kadınlara sarılır. Sonra birlikte ne iyileşirler, ne de kanarlar. Sıcak bir sarılma yaşanırsa ne ala! Şu hayatta yaralanmayan kaç kişi kaldı…
Bir sihir var, bak gör... Sıradanlaşmış hayatında mucizelerin hayalini kuruyorsun. Oysa her geçen günün içinde küçük de olsa sihirli şeyler gizleniyor. Kaldırımlara o kadar dalmışsın ki, o küçük sihirleri göremiyorsun.…
Kalma Git Öznesinin ben olduğu tüm cümlelerde şahanedir gitmek. Hele de dönüşü olmuyorsa ya da çok zaman alıyorsa. Bir bilet, bir bavul, bir anahtar, geride tüm hayatın kalır yanar… Gitmek…
Siz kalabalıklar içindeki mutluluklardandınız ve beş para etmezdi bizim mutsuz yalnızlıklarımız... * Şehrin farklı semtlerindeki yaşantıların arasında sıkışıp kalmış; ayakkabısı delik, ayakları ıslak, gözü yaşlı, burnu akmış, üstü başı pis…
Her Şeye Rağmen İnce bir fısıltı duyumsadım; içim titrerdi sesini işittiğimde. Ve severdim, çok severdim seni.. Seslerin anımsattığı hikayelerim vardı. Ve kederin yumuşattığı yumruklarım.. Hüzünlü dizelerde kalmış bir bekçiydim. Neyi…
Yazan: simurg Hiç bir öykünün içinde kayboldunuz mu? Ben oldum. Kendi hikâyemin içinde kendimi kaybettim. Hâlbuki ilk cümlesi nasıl heyecanlıydı; bir dünyadan diğerine yolculuk... Noktadan sonrası ne kadar da umutluydu. İnsan…