erol taşı taşlasak da mı saklasak, salak aman
uçun haydi, küçük kafes dostlarım
size özgürlüğün sahtesini bahşediyorum
ve kızıyorum da size değil
ben azrailin 26 lık alesta siparişiyim
hangi cüretle bilmiyorum, affet sahibim..
affet kırdığım camın parasını öderim
kırdığım kalbin özrü bende mevcut
affet şiddetim vallahi dertten kederden
biliyorum şiirim de çiçeksiz
şarkım da küfürlü
ne doğru dürüst param var
ne kimsenin doğru dürüst dostuyum
ne de adam gibi acım..
acım dedim
açım dedi
bu bahçe güllerin dedim
ben de menekşeyim dedi
kardeşim papatya ablam sümbül,
1940 larda alman olmalıydı
60 yıl sonra da türk..
defterin sol yapraklarına yazamam dedi
herkesin içinde ağlayamam,
şiiri boş verelim dedik
komedi filmleri için absürt cinayet hikayeleri gerekli
misal,
taktı bıçağı çeyrek altının tam altına
çocukluk öldü ,
sünnet beyazı bir kefenle gömüldü
çingene pembesi giyen bi kız ağladı
herkes yaşlandı ve kirlendikçe duş aldı
ama olmadı,
çocukların oyunları yaşlanmadı bir tek
ama bu da komik olmadı..
sanırım en kolayı
erol taşı taşlamaktı,
bize ne gaz atardı ne kurşun sıkardı
en fazla kötü adam gibi gülerdi
film de mutlu sonla biterdi..
yani abuş
mahmure
kalem yazmadı diye gülen aşifte
hatalı dalllama
kafamıza halı silken sebayat abla
klavye delikanlısı ali cengiz
yahu hiç ölüye sevinilir mi ?..
..
Yazarın (iki öpücüklü adam) diğer yazılarına da göz atabilirsiniz.
Korsan Edebiyat’ı instagram üzerinden de takip edebilirsiniz.
Haftalık bültenimize ücretsiz abone olup gelişmelerden haberdar olabilirsiniz.
– erol taşı taşlasak da mı saklasak, salak aman