Sonra Erdal’ı da astılar!
  1. Anasayfa
  2. Araştırmalar

Sonra Erdal’ı da astılar!

0

Erdal Eren, Sonra Erdal’ı da astılar, Erdal Eren Kimdir, İdam edilen genç Erdal’ın hayat hikayesi, kısa yaşamı hakkında bir araştırma.

erdal eren
Erdal’ın annesi Şadan EREN; 2 Mart 2015 günü aramızdan ayrıldı.

İnsanoğlu vahşetin ta kendisiydi. Bir abim sözünü etmişti zamanında; Güç en tehlikeli şeydir. Bir insana öldürme gücünü, o yetkiyi verdiğinde; asla bunu sorgulamayacaktır. Öldürme yetkisini aldıktan sonra vicdanı susacak ve verilen gücün adım adım kölesi olacaktır. Hiç sorgulamadan, o gücü olanca savurganlığıyla dağıtacaktır. İşte insanoğlunun bu hırsla, sahip olmak istediği gücün kölesi oluşunun bir sonucu olarak doğdu tüm bu savaşlar. Bu yıkımlara hep bu güç yarışımız neden oldu. Gözümüzün görmediği, bir deliliği kabullendik ve buna basit olması için düzen dedik. Oysa kaosun tam içinde güçlerin düzeni, güçsüzlerin ise sistemli bir işkenceye boyun eğmesi amaçlandı. Ve çoğunlukla da başarılı olundu. Size bir çocuğun hikayesini anlatacağım. Aslında yakın tarihin hüzün kokan nesillerinin, ufak bir çocuktaki yıkımına ortak kılacağım. Bu yazıyı insani gözlüklerinizi takınarak okuyun. Ne sağın, ne solun, ne onun, ne bunun kavgası… Bu, gencecik çocuklarını kaybeden anaların, babaların, kardeşlerin kederli hikayesidir bu!

Screenshot_9
Sinan Suner

30 Ocak 1980 Sinan Suner, Sovyetler’in Afganistan’ı işgalini protesto etmek için Ankara’nın Yukarı Ayrancı semtinde afişleme yapıyordu. Sağlık Bakanı Cengiz Gökçek’in koruması Süleyman Ezendemir oradan geçiyordu, çekti tabancasını, ateş etti. Kurşun Sinan’ın kalçasından girip, kasığından çıkmıştı. Kasık olduğu için kanama çoktu. Ama önce karakola götürüldü. Ardından biraz dolandırılıp, vücudunda kan kalmayacak hale geldiğinde hastaneye götürülmüş ve hayatını kaybetmiştir. Sinan’ı vuran hiç ceza almadı…

önge
Zekeriya Önge

02 Şubat 1980 günü Sinan’ı anmak için toplanan gençler arasında Erdal Eren de vardır. Gösteriye müdahale sırasında Zekeriya Önge isimli bir inzibat eri sırtından vurulur. Henüz 20 yaşındaydı, Giresunluydu. Bunun üzerine gözaltına alınan 24 kişi arasında Erdal’da vardır. Erdal henüz 17 yaşındaydı. İfadelerine başvurulmayan görgü tanıkları, bir televizyon programında (o program da nedeni belirtilmeden yayından kaldırılmış) Erdal’ın elinde tabanca olduğunu, ancak sokağın öbür ucunda ve askerleri karşıdan, cepheden gören bir yerde olduğunu belirtmişlerdir. Şehit Zekeriya Önge ise sırtından ve yakın bir yerden vurulmuştu. Yakın olduğu da merminin vücuduna girdiği yerdeki yanık açıkça ortaya koyuyordu. Uzak mesafeden atılan bir mermi bu şekilde yanık yapamaz!

erdal
Erdal Eren

Erdal’ın idam kararı iki kez Yargıtay tarafından bozuldu. Bunun üzerine dosya Daireler Kururlu’na gitti. Kurul tarafından onandı. Hiçbir balistik inceleme yapılmadı. Yaşı 18 değildi. Ve Erdal sürekli kendi silahından çıkan mermi ile bu olay gerçekleştiyse, çok üzgün olduğunu belirtti. İdam kararının onanmasından sonra Yargıtay Hakimi Albay Ahmet Turan, yaş haddine 8 sene olmasına rağmen erken emeklilik istedi. Emirle hakimlik olmayacağını belirten Turan, Atatürk’ün okullarında yetişmiş bir hukukçu olarak, kabul edemeyeceğini bildirdi. Erdal 13.12.1980 günü idam edildi! 15 Aralık 1980 günü ise Erdal’ın idamını pankart asarak protesto eden üniversite öğrencisi 17 yaşındaki Ercan KOCA polis tarafından işkence edilerek öldürüldü!

Erkan KOCA
Erkan KOCA

Erdal’ın idamdan önceki “son bakış”ını rahmetli Savaş Ay fotoğrafladı. Emin Çölaşan ile birlikte Erdal’ın hücresine giren Savaş Ay; “Hücrenin kapısını açtılar, Erdal arkasını bize dönmüş, yüzü duvara doğruydu. Yanımızdaki komutan ‘Erdal yüzümüze bakabilirsin’ dedi. Bunu üç kere söyledi. Talimatlar böyleymiş. Yarın asılacak çocukla, yüz yüzeydik. Kahramanmaraş, Çorum, hatta Afrika’da kabile savaşları bile gördüm, böyle bir tablo görmemiştim. ‘Beni bitkin haline getirmek istiyorlar, ailemle görüştürmüyorlar, savunmamı almadılar, yaşımı büyüttüler, ibreti alem için asacaklar ama, korkmuyorum’ dedi. Gazeteye gittim. Odama kapanıp ağladım. Emin Çölaşan’ın ‘Önce İnsanim, Sonra Gazeteci’ kitabinin adı, oradan çıkmadır.” Dedi.

Nuran Uzun; Sinan Suner’in annesi… Çocukluğundan beri diyalogumuz çok iyiydi. Oturur konuşurduk. Her konuyu konuşurduk. Lise 2 de fakir çocuklarla zengin çocukların bir arada bulunması, oradaki ayrışımları iyi gözledi. Ona aldığımız eşyaları arkadaşlarıyla paylaştı. Ege üniversitesini kazandı. Tarih’te işçilerin direnişine katıldı. Çadırlarda falan kaldı. Geldi tekrar sınava girdi, ODTÜ elektroniği kazandı. Öyle kursa falan gitmeden…   İkinci sınıfta olay yaşadık. Malum..  Öldürüldüğünü haber verdiler. O anı anlatamam… Öldüren şahıs daha sonra Lübnan’da koruma memurluğuna atandı. Evet, bu kadar basit!

Metin ÖNGE;  Zekeriya ÖNGE’nin abisi… Bir akşam saatiydi. Ev de kalabalıktı. Akşam haberlerini dinliyorduk. Haberlerin ortasında, spikeri bir anda duydum. Hoşdere caddesinde Zekeriya Önge’nin, şehit olduğunu öğrendik. Kıyamet koptu. Devamını yarı dinledik dinlemedik bile.  Biraz haşarı bir çocuktu. Tabi hareketliydi. Zeki bir çocuktu. Dokuma ustasıydı. Mahallenin bir hentbol takımı vardı. Orada oynuyordu. Askere gideceğine yakın evlendi. O zaman şartlarda vukuu bulmuş bir olay.  Düşmanlıkla falan alakası yok. O zaman öyle bakılabilirdi belki ama şimdi öyle bakılmıyor.

Şadan EREN
Şadan EREN

Şadan EREN; Erdal’ın annesi… Babası hep içimizi ferah tutmamızı istiyordu. Biz de ferah tutuyorduk tabi. Çocuğumuzun bir suçu yoktu ki.. Allah kimseye düşmanım da dahil kimseye evlat acısı vermesin. Önceden diyordum canım yanıyordu. Şimdi hiç kimsenin evlat acısı görsün istemiyorum. Çok zor.

Rezzan TİK; Ercan KOCA’nın ablası… Erdal’ın idamından iki gün sonraydı. Koğuşa giren bir arkadaşımız arkadaşlar bugünkü olayları dinleyin diyerek o günün gazetelerini okumaya başladı.. Erdal erenin idamını protesto eden Ercan KOCA işkencede öldürüldü. O benim kardeşim, dedim…

fft31_mf3815177Sezen AKSU’nun seslendirdiği Son Bakış şarkısı Erdal Eren için yapılmıştır. Sezen Aksu rahmetli Savaş Ay’ın çektiği o fotoğrafı rahmetli Aysel Gürel’e gösteriyor. Bunun üzerine Aysel Gürel de sözleri yazıyor. Onno Tunç ise besteliyor ve Son Bakış şarkısı meydana geliyor. Bir başka şarkıyı da şarkıcı Teoman besteliyor. İşte şimdi hikâye daha da trajikleşiyor:

“İki Çocuk”tu şarkının adı! Sözleri şöyleydi;

Kalpte kursun, ilmek boyunda, iki çocuk ölüm karsısında… Hep çocuk kalacaklar, büyümeden birer tabutta… Ama yaşıyorlar, gülüyorlar, annelerinin rüyalarında.

Çünkü…
Hem idam edilen Erdal’la, hem şehit edilen Zekeriya’yla “akraba”ydı Teoman!

Söyle anlattı, talihsiz çocuklarımızın “kan bağı”nı… “Erdal, akrabamdı. Garip bir rastlantı sonucu, sadece suç unsuru olarak bahsedilmesine içerlediğim Zekeriya’nın da akrabamız olduğunu öğrendim. İki Çocuk’u yazdım. Zekeriya ile Erdal, akrabaydı.”

 

Oglunuz-erdalErdal Eren, veda mektubunu hücresinde yazmış ve iç çamaşırında taşıyarak avukatına ulaşmasını sağlamıştı.


ERDAL EREN’DEN SON MEKTUP

Sevgili annem, babam ve kardeşlerim;

Sizlere bugüne kadar pek sağlıklı mektup yazamadım. Ayrıca konuşma olanağımız ve görüşmemizde olmadı. Zaten dışarıdayken de birbirimizi anlayacak şekilde konuşamadık. (Bu konuda sizlere karşı büyük oranda hatalı davrandım. Ancak bunu size karşı saygı duymadığım, bu nedenle böyle davrandığım şeklinde yorumlamamanızı dilerim) Bu nedenle sizlere anlatacağım, konuşacağım çok şey var.

Ancak olanak yok. Düşüncelerimi bu mektupla anlatmaya çalışacağım. Şu anda ne durumda olacağınızı tahmin ediyorum. Ama çok açıklıkla söylüyorum ki benim moralim çok iyi ve ölümden de korkum yok. Çok büyük bir ihtimalle bu işin ölümle sonuçlanacağını çok iyi biliyorum. Buna rağmen korkuya, yılgınlığa, karamsarlığa kapılmıyorum ve devrimci olduğum, mücadeleye katıldığım için onur duyuyorum. Böyle düşünmem, böyle davranmam,halka ve devrime olan inancımdan gelmektedir. Ölümden korkmadığımı söylemem, yaşamak istemediğim, yaşamaktan bıktığım şeklinde anlaşılmamalı. Elbette ki hayatta olmayı ve mücadele etmeyi arzularım. Ancak karşıma ölüm çıkmışsa, bundan korkmamam, cesaretle karşılamam gerekir. Biliyorsunuz ki bu ceza işlediğim iddia edilen suçtan verilmedi. Asıl amaçlanan böyle bir olayla gözdağı vermek ve mücadeleyi engellemek hedefine dayalıdır. Bu nedenle sizin de bildiğiniz gibi, kendi hukuk kurallarını çiğneyerek bu cezayı verdiler.

Cezaevinde yapılan (Neler olduğunu ayrıntılı bir biçimde öğrenirsiniz sanırım) insanlık dışı zulüm altında inletildik. O kadar aşağılık, o kadar canice şeyler gördüm ki, bugünlerde yaşamak bir işkence haline geldi. İşte bu durumda Ölüm korkulacak bir şey değil, şiddetle arzulanan bir olay, bir kurtuluş haline geldi. Böyle bir durumda insanın intihar ederek yaşamına son vermesi içten bile değildir. Ancak ben bu durumda irademi kullanarak, ne pahasına olursa olsun yaşamımı sürdürdüm. Hem de ileride bir gün öldürüleceğimi bile bile. Sizlere bunları anlatmamın nedeni yaşamaktan bıktığım yada meselenin önemini, ciddiyetini kavramadığım gibi yanlış bir düşünceye kapılmamanız içindir. Bütün bu yapılanlar, başımdan geçenler, kinimi binlerce kez daha arttırdı ve mücadele azmimi körükledi. Halka ve devrime olan inancımı yok edemedi. Mücadeleyi sonuna kadar, en iyi bir şekilde yürütmek ve yükseltmekten başka amacım yoktur.

Mesele benim açımdan kısaca böyle. Ancak sizin açınızdan daha farklı, daha zor olduğunu biliyorum.

Anne, baba ve evlat arasındaki sevgi çok güçlüdür, kolay kolay kaybolmaz. Ve evlat acısının da sizin için ne derece etkili olacağını biliyorum. Ama ne kadar zor da olsa bu tür duygusal yönleri bir kenara bırakmanızı istiyorum. Şunu bilmenizi ve kabul etmenizi isterim ki, sizin binlerce evladınız var. Bunlardan daha niceleri katledilecek, yaşamlarını yitirecek, ama yok olmayacaklar. Mücadele devam edecek ve onlar mücadele alanlarında yaşayacaklar.

Sizlerden istediğim bunu böyle bilmeniz, daha iyi kavramaya çaba göstermenizdir. Zavallı ve çaresiz biriymiş gibi ardımdan ağlamanız beni yaralar. Bu konuda ne kadar güçlü, ne kadar cesur olursanız, beni o kadar mutlu edersiniz.

Hepinize özgür ve mutlu yaşam dilerim.

Devrimci selamlar

Oğlunuz Erdal

Oğlunuz Erdal – Belgesel
Yazarın (KorsanKalem) diğer yazılarına da göz atabilirsiniz.
İlginizi Çekebilir

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir